Kız çocukları için seçenekler ne?

10 yıl önce Diyarbakır’da, 12 yaşında bir kız çocuğu 23 yaşında bir adamla evlendirildi. İmam nikâhıyla. Bir süre sonra bu adam başka suçlardan tutuklandı. Kız çocuğu ‘kayınpederinin’ evine gitmek zorunda kaldı. Orada ‘kayınpederinin’ tecavüzüne uğradı. 2 ay boyunca baskıyla o evde kaldıktan sonra bir fırsatını bulup kaçarak devlete sığındı. Dava devam ediyor.

Haberin Devamı

Adana Aladağ’da bir tarikat yurdunda çıkan yangında 11 kız çocuğu hayatını kaybetmişti. Yurtta kaçak olarak çalışan belletmenler hakkında takipsizlik kararı verildi. Aileler itiraz etti. Oysa iddiaya göre çocuklar şalterlerin attığını, sudan elektrik geldiğini, temizlik yaptıklarında (evet, temizliği çocuklar yapıyormuş) musluktan gelen sudan çarpıldıklarını belletmenlere defalarca söyledikleri halde, herhangi bir önlem alınmamıştı.

Bu iki haber sadece son birkaç günün haberi. Kadın cinayetleri, başka tecavüzler, tacizler de var ama, hepsini alsam köşe yetmez.

12 yaşında bir çocuğa nasıl imam nikâhı kıyılır? İmam devletin memuru değil midir? Bunun bir yaptırımı yok mudur? Denetim dışı, illegal yüzlerce yurt nasıl aktivitesine devam eder?  Eğitmenlere nasıl takipsizlik kararı verilir?

Haberin Devamı

Üstteki iki haber Türkiye’de doğmuş birçok genç kızın önünde duran seçeneklerle ilgili tabloyu anlatıyor.

Ne yazık ki seçenekleri, doktor mu olsam bankacı mı, meslek lisesine mi gitsem Anadolu lisesine mi, voleybol mu oynasam bale mi yapsam gibi şıklar değil.

Onbinlerce, yüzbinlerce kız çocuğu insan hakkı ihlallerinden ihlal beğenmek durumunda!

Görülüyor ki devletin çok daha caydırıcı önlemler alması gerekiyor.

GECE KUŞLARI, DAKİKLİK DÜŞMANLARI, TOPLANIN!

GECE uykusu gelmeyenler, sabah kalkmak bilmeyenler, her yere sürekli geç kalanlar, el ele verip halaya duruyoruz!

Çünkü geç yatıp geç kalkan kardeşlerim, çünkü sevgili dakik olamayan dostlar, biz diğerlerinden daha zeki, başarılı, iyimser ve yaratıcıymışız!

Ben demiyorum bak. Ha ben yıllardır diyorum ama, elimde bir bilimsel veri yoktu. Ampirik bilgilerime dayanarak konuştum. Bu defa ise elimizde araştırmalar var.

İlk araştırma, çocukluk IQ’su ölçülen insanların IQ sonuçlarıyla, erişkin yaşlarda sabah kalkma ve gece uyuma saatleri arasında bir bağlantı kurmuş. Korelasyon çok net. IQ vasatın altından çok yükseğe doğru gittikçe, sabah kalkma ve gece yatma saatleri ilerliyor. En zekilerin hafta arası yatma saati ortalaması 24.30, hafta sonları ise 01.44! Bu hipotez, daha zekilerin, yüzyıllar boyu sürmüş insan alışkanlıklarını (güneşle uyanma, karanlıkla uyuma) kabullenmek yerine, kendi tercihlerini uygulama, yenilikler ve farklı durumlara adaptasyon konusunda daha iyi olduğunu sebep olarak öne sürüyor. Benim durumun sebebiyle ilgili hipotezim ise, düşünmek, plan yapmak ve hayal kurmak yüzünden geceleri beynin şalterini çat diye kapatamamak!

Haberin Devamı

Diğer araştırma ise psikolojiyle ilgili. Randevularına sürekli geç kalan insanlar ve aşırı dakikler, iki farklı karakter grubu altında kategorize edilmiş. Araştırmaya göre geç kalanlar daha iyimser, yaratıcı ve daha tutkulular. İki grup arasındaki en büyük fark, zamanın geçme hızıyla ilgili algı farkı. Bir deneyde, bir dakika bekletilen iki gruba, ne kadar zaman geçtiği sorulmuş. Dakik, disiplinli tiplerin ortalama tahmini 58 saniye. Benim gibi randevulara geç kalanlar ise 77 saniye demiş.

Bu ikinci iyimser, hayalci grup bir yerde sonsuza kadar yaşayacağını filan düşünüyor! Bir saat içinde duş alıp, saçını kurutup, giyinip, Nişantaşı’ndan Maslak’a 15 dakikada gidip, randevuya beş dakika erken varacağına gönülden inandığı için 5 dakika daha internette dolanmaya hakkı olduğunu zanneden tiplerden oluşuyor! Pek realist değiller anlayacağınız.

Haberin Devamı

Geç kalkabilir, randevulara rötarlı gidebilir, zamanı mükemmel kullanmayabiliriz!

Ama zekiyiz, hayalciyiz, ve uykumuzu doya doya alıyoruz arkadaş!

Yazarın Tüm Yazıları