Paylaş
Infakto RW, 2-10 Aralık 2015 tarihleri arasında 1024 kişiye 16 ilin kentsel ve kırsal bölgelerinde yüz yüze sorular sormuş.
Sonuçlar korkunç!
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, oy verdikleri partiye göre psikolojik olarak ayrışmış, fena halde kutuplaşmışlar görünüyor.
Vatandaşların yüzde 83.4’ü en uzak hissettikleri siyasi partinin taraftarlarıyla “Çocuğumu evlendirmem” diyor. Yüzde 78.4’ü “İş yapmam”, yüzde 76’sı “Komşu olmam”, yüzde 74’ü “Çocuklarımın arkadaşlık etmesini bile istemem” fikrinde!
En uzak hissedilen partiye oy verenleri “İkiyüzlü, zalim, bencil, ülkeye tehdit oluşturan, kibirli veya bağnaz” gibi özelliklerle tanımlama oranı yüzde yetmişlerin üstünde!
Birbirimize gıcık oluyoruz! Sadece siyasi fikirlerimizden ötürü!
Gezi’den beri yazıp çizip söyleyip duruyoruz. “Yapmayın, etmeyin kardeşim, sakinleşelim, dinleyelim, birbirimizi anlayalım” diyoruz.
Ama ı-ıh!
Ötekileştiren, kutuplaştıran, bağırarak isim takan, yazarak-çizerek iftira atan, yok “Bizans tohumu”, yok bilmem ne diyen...
Senaryolar yazıp, rivayetler yayıp, sosyal medyayı kirletip halkı galeyana getiren...
Her kesimden, her fikirden, “Biz” değil de, “Siz, onlar, ötekiler” diyen kim varsa...
Irkı, dini, mezhebi, yaşam tarzını ayrıştırma aracı yapıp kendinden görmediğini bağıra bağıra parmakla gösteren kim varsa...
Bakın ne oldu? Beğendiniz mi?
Hepsine, sosyal medyada fenomen olan ve göstere göstere gelen zincirleme trafik kazasını aktaran kamyoncu dayının ironik sözleriyle sesleniyorum: (Tabii küfürleri çıkararak.)
Aha bak!
Haaah! Çok güzel olduu!
Afferim sizeee! Aaffferim sizeeee! Çok güzeeel!
AFFERİM SİZEE!
TV’de ne seyrediyorum?
BANA en çok sorulan 2 soru:
-Ne zaman dizi veya film yapacaksınız?
-Siz Türk televizyonlarında ne seyrediyorsunuz?
Film de dizi de çok yakında değil, ama zamanla gelecek, merak buyurmayınız. Ne seyrettiğime gelince... Akşamları genellikle ya yazıyorum ya başka işim gücüm, programım oluyor. Ama:
-CNN Türk’te Tarafsız Bölge ve Ne Oluyor’un tekrarlarına illa göz atıyorum. Yine CNN Türk’te Taha Akyol, Altan Öymen ve Mehmet Ö. Alkan’ın ‘Sağım Solum Tarih’ine rastlayınca bırakmıyorum.
-Habertürk’te Fatih Altaylı, İlber Ortaylı ve Celal Şengör bir arada “Teke Tek Özel” yapmaya başladılar. Son zamanlarda favorim.
-Evlilik programları ve BBG tarzı formatların (başta ‘Kısmetse Olur’) gece tekrarlarına, mizah malzemesi olarak haftada bir doz yarım saat bakıyorum.
-Yılmaz Morgül’lü Survivor geliyor, ona takılıp neşemi bulmayı düşünüyorum.
-Birçok arkadaşımın oynadığı, Avrupa Yakası ve Yalan Dünya’nın yönetmeni Jale Atabey’in çektiği “Aile İşi” dizisi başlıyor, ona bir göz atacağım tabii.
Türk televizyonlarında bir süredir başka da seyrettiğim bir şey yok.
Dizi yapan eş dost kusura bakmasın, meslek icabı da olsa reklamlar dahil 3.5 saat ayıramıyorum!
Ekmekten kaybedip doğalgazdan kazanmak?
PAZAR günü “Doları, altını bırak, ekonomiyi simit fiyatından takip et” başlıklı bir yazı yazdım.
Ne şom ağızlıymışım ki, bir nevi haklı çıktım ve ertesi gün ekmeğe zam geleceği açıklandı!
“1.25 TL anca kurtarır” diyor fırıncılar, “Yok 65 kuruş yeter” diyor Bakanlık.
Kimisi “Çok fazla fırın var, ekmeği sadece ruhsatı olanlar satsın, fırınlar azalınca ciroları yükselir” fikrinde.
Benim vatandaş için ümidim İran işinde!
Uluslararası Tahkim Mahkemesi itirazımızı kabul etti ve aldığımız İran doğalgazının fiyatının 2011’den itibaren indirilmesine hükmetti.
İran çatır çatır ceza ödeyecek.
Enerji Bakanı, bu indirimin vatandaşa da yansıtılacağını söyledi.
Ekmekten giden para, doğalgazdan geri döner mi acaba? Petrol fiyatlarının dibi gördüğü dönemde toplu taşımaya zam yapan ülkede ne yapalım? Umutlanalım mı?
“Umut fakirin ekmeği” çünkü de, ondan.
Paylaş