Durumdan vazife çıkaran mizahçı

Milletçe 12 saatlik, kompakt bir savaş yaşadık.

Çok korktuk, çok öfkelendik.

Duyduklarımıza, gördüklerimize inanamadık. Ben öyle bir aksiyon filmi senaryosu yazsam çekecek yapımcı bulamam. “Yav sen biraz dinlen, yurtdışında tatil filan yap, sonra tekrar daha gerçekçi bir hikâye yazarsın, beynin yanmış” derler.

Televizyonda “Son dakika” ibaresi gördüğümüzde ekrana bardak atasımız geliyor.

Ve adeta ‘99 depreminde olduğu gibi, o gece olanların, yaşananların korkunçluğu ertesi günlerde, yavaş yavaş yeni görüntülerle ortaya çıkıyor.
Bir şey daha çıkıyor ortaya: En güçlü duran, sokağa çıkan, evinde hedef olmamak için camdan kaçıp koridora gizlenen, hatta başka şehirde sadece televizyonun karşısında endişeyle seyredenlerde bile bir travma var!

KOMEDİYE SARILIN

Kimisinde öfke patlamaları... Kimisinde nereye yönlendireceğini bilmediği bir kızgınlık... Özellikle çocuğu olanlarda büyük bir endişe. Kimisinde normalin dışında bir enerji ve coşku. En az etkilenmiş, en uzaktan seyretmiş gibi görünenlerde, hatta şu an keyifli olduğunu söyleyenlerde bile (çok sık duyduğum) çarpıntılar, uykusuzluk, migren ağrıları, bazılarında hayatlarında ilk defa anksiyete atakları.

Madem milletçe sarsıldık, madem üstümüzü silkeleyip ayağa kalkmak ve artık el ele yürümek istiyoruz...

Ben bu milli seferberlikte mizahçı olarak “Durumdan vazife çıkarıyorum”! Bu köşede pazar günleri artık sadece ve sadece ‘ha ha hi hi’ olacak. Editörler itiraz etmesin, zira bilim insanları da benim arkamda! Hastalıkta, travmada, zor dönemlerde “Komediye sarılın” diyorlar. Pazarları, artık bırakın ülkeyi dünyayı, ekonomiyle ilgili muhabbet bile yapmayacağım. Sıkıldım anacığım. Yok Standard and Poors ikaz etti, yok Moody’s suratını sallandırdı. Bir kere sen elâlemin parasını pulunu değerlendiriyorsun ama isminde meymenet yok. Standard and Poor’s ney? Yazılışına bakmasan, “Orta halliler ve fakirler” gibi geliyor kulağa. Yani “Ülkelere şöyle bir bakıyorum, aman bunların bazısı orta halli, bazısı da bildiğin fukara be” diyor sanki. Senin kibirin kime yav? Bir kere insanın gönlü zengin olacak. Herşey para değil Standard and Poor’s!

MOODY’S DERKEN?

Moody’s zaten tam verdiği notlara yakışan isim. “Moody”, böyle bir günü bir gününe uymayan, karamsar, gelgitli, bildiğin eserekli demektir. Ben kendine “Eserekli” ismi vermiş şirketten mali durumumla ilgili tavsiye mi alacağım? Selam bile vermem.

Coştum artık. Bırak Moody’sleri filan, bundan sonra kimseyi takmıyorum. Haftasonları ne siyaset, ne ekonomi ne bir şey. Hayatın tadını çıkaracağım artık. Amaaan çok da tın.

Sarılın bana, Pazar günleri çeyrek sayfa da olsa sadece neşemizi bulalım! Çünkü buralarda bir yerlerde o, ben bulup çıkaracağım, sen dur.

TROLLERDEN İŞKİLLENİYORUM!

Çok fena komplocuyum şu aralar.  Bütün güvenlik uzmanlarını televizyonda nefessiz seyrediyorum. Ordunun tüm silahlarının tekniğine, hava araçlarının uçuş lüksekliğine, menziline, TSK’daki hiyerarşik yapılanmaya, genel işleyişe filan hâkim oldum. Hergün biraz mekikti, yürüyüştü filan egzersizi artırsam, askere gitmiş sayılabilirim.

Şimdi gelsin benim komplo teorim: Arkadaş benim gözümde, şu birlik ve helalleşme ortamı filizlenmişken, CHP’nin mitingine AK Partililer katılırken, kimlerin gerçek vatansever (Her görüşten sen, ben, bizler oluyoruz o), ülkedeki esas tehlikeli tiplerin de kimler olduğu ortaya çıkmışken...

Tutup hâlâ sosyal medyadan karşıt görüşte olduğunu varsaydıklarına “Vatan haini”, “Şeriatçı”, “Darbeci”, “Git bu ülkeden” filan diye saldırıp küfredenlere, ben biraz şüpheyle yaklaşır, ne amaçla ve hangi çıkar grubu için bunları yazıp milleti birbirine düşürdüklerini merak ederim açıkçası!  Komplo teorisi filan diyorum ama, bence ciddiye alınmalı. “Ajan provokatör” sadece bir iç çamaşırı markası değildir, malumunuz!

Fakat sosyal medyanın şöyle de bir rahatlığı var, çaaat diye engelliyorsun, uçuyor. Gerçek hayatta da isterdim benzer durumu. Karşında sana vıdı vıdı konuşanı filan tek parmak hareketiyle susturabilmek, o hareketle adamın pıt diye ortadan yok olması şahane fikir.

Sosyal medyanın başka bir güzelliği de, mesela o sana bağıran şüpheli tip, gerçek hayatta olsa, sokakta filan yakalayamayabilirsin.

Atlar arabasına kaçar mesela. Sosyal medyada ise hemen kaydedip, hukuki yollardan ensesine binebiliyorsun.

Burada yazarın bize vermek istedikleri:

1-Sosyallik güzel şey!2-Troller şu andan itibaren tedirgin olabilir.