Paylaş
Doğan Paşa'nın müşaviri
Aslen Kilisli olan ve siyasete Kilis milletvekili seçilerek giren Doğan Güreş Paşa doğal olarak kendisine Kilis'ten bir müşavir tutar... Kilisli müşavir 1991 yılında hayali ihracat sanığı olarak polis tarafından uzun bir süre aranmıştır, ama iyi yerlerde saklandığı için polis bir türlü onu yakalayamamıştır... 90'lı yıllarda İstanbul polisi tarafından aranırken Ankara'ya kaçmayı tercih etmiş, önce eski Doğru Yol Parti'li Hasan Peker'in danışmanı olarak Meclis'ten içeri adımını atmış...
Görpe, Hasan Peker'in boşandığı eşi yüzünden, buradaki danışmanlığından uzaklaşmış.
Ama Görpe yeni efendisini bulmakta geç
kalmamış ve eski DYP'li yeni Demokrat Türkiye Parti'li Mehmet Köstepen'e danışman oluvermiş... Köstepen Ulaştırma Bakanı olunca, Mehmet Görpe de kendisini otomatikman Ulaştırma Bakanlığı'nda müşavir olarak buldu... 1995 seçimlerinden sonra Serdar Güreş sayesinde Doğan Güreş, Görpe'yi keşfetti... Oğlunun isteğini olumlu bulan Güreş Paşa, Görpe'yi danışman olarak aldı... Görpe, Paşa'ya danışmanlık hizmetlerini sunmasının yanı sıra İstanbul Galleria'daki Fame City'nin işletmesini de üstlendi...
Bence, Görpe danışmanlık yapmak yerine gelecek sene seçimlere girip milletvekili olsun... Bu haliyle Meclis'e daha çok yakışır...
Alaturkanın Amerikalıları
Bir Amerikalı danışman modasıdır gidiyor... Modanın öncüsü tabii ki Tansu Çiller... Jay Krigel ve Bob Squire isimli iki Amerikalı danışmanı tuttu...
Gerçi bu Amerikalı danışmanların aylıklarının hangi kaynaklardan ödendiği bir türlü anlaşılamadı, ama bence mühim değil... Mühim olan Amerikalı danışman modasının başlamış olmasıydı... Geçenlerde bir müzikolog arkadaşım bu Amerikalı danışman modasının artık sanata kadar uzandığını, hatta alaturka müziği bile içine aldığını söyledi... İşte buna çok sevindim... Artık ben de onların sayesinde belki biraz alaturka müzik dinliyeceğim diye düşünmeye başladım...
GARİP SORULAR
İstanbul da Dr. Nevzat Atlığ'ın yönettiği bir Klasik Türk Müziği Korosu var, bilirsiniz...
İşte , bu koroya geçenlerde Amerikalı bir müzikolog, yani ‘‘müzik bilimcisi’’ gelmiş ve gelir gelmez korodaki herkese acayip soru formları dağıtmış... Bunlar, en çok hangi besteciyi sevdiklerinden tutun, hangi şarkının hayatlarında ne kadar yeri olduğuna kadar uzanan özel mi özel sorularmış ve işin garip tarafı, koro şefi herkesi Amerikalı'nın sorduklarını cevaplamaya zorunlu tutmuş...
ÇİLLER İÇİN
Tansu Hanım'ın Amerikalı danışman merakından etkilenen ve kendi korosuna da Amerikalı'ları alan Doktor Nevzat Atlığ, oldu olacak sabık başbakanın en çok sevdiği sanatçı olan Fedon'u da korosuna davet etsin. Dede Efendi şarkılarının yanında Fedon'a Palikarya havaları okutur ve iş tamam olur...
Tansu Hanım'ı sevindirmek için Fedon'u da danışman olarak tutsun... Atlığ, Tansu Hanım'ı Alaturka müziğe alıştırabilmek için bu Amerikallar korosunda çalışma izni vermiş olmalı... Eh! korodaki müzisyenler bu görevi yerine getirmek için biraz ter dökseler yeridir... İyi çalışmalar...
Paylaş