Paylaş
Hoca iki koldan sahada
Kapatılan RP'nin Lideri Necmettin Erbakan, bir yıldır süren yasaklılığından sıkılmış olsa gerek ki, artık sahaya inme kararı aldı. Hem de öyle böyle değil. Hem siyasette iniyor sahaya Hoca, hem iş dünyasında...
Hoca'nın aktif siyasete dönüş planı, Bayburt'tan bağımsız adaylığını koyup, yeniden TBMM'ye giriş yapmasına dayanıyor. Ancak, bu planın kırılma noktasını, Yüksek Seçim Kurulu'ndan vize alınması zorululuğu oluşturuyor.
Erbakan, bağımsız adaylık planından önce, aslında yasağını örtülü bir biçimde daha önce deldi. Önce, yasaklı olduğu bu süre içinde, Balgat'taki konutunu FP açısından ikinci bir genel merkeze dönüştürdü. Balgat faktörü öylesine önem kazandı ki, aday olmak isteyenler asıl kulislerini burada yürütmeye başladı.
Hatta bu durum, FP içinde de ciddi sıkıntılar yarattı. Milletvekili ve belediye başkanlığı aday listelerine son şekli verilmeye başlanırken, Balgat o kadar etkili hale geldi ki, FP'nin yasal olarak bu işlerden sorumlu Başkanlık Divanı etkisizleşip, boşa çıktı. Başkanlık Divanı'nın iki önemli üyesi Cemil Çiçek ile Abdülkadir Aksu, bu duruma tepkilerini, aday listeleriyle ilgili çalışmaların hızlandığı bir dönemde, eşlerini de yanlarına alıp Umre ziyareti için soluğu Suudi Arabistan'da alarak gösterdiler.
İŞ DÜNYASI KOLU
Erbakan, sahaya inişini asıl olarak ise iş dünyasında hissettirdi. Hoca, bir süredir üzerinde çalıştığı ‘‘MÜSİAD operasyonu’’ için düğmeye bastı. Erbakan, Başkanı Erol Yarar ile yıldızının barışmadığı MÜSİAD'la ilgili bu operasyonda ise, isim babalığını yaptığı Anadolu Aslanları Derneği'ni (ASKON) kullanmaya başladı.
Erbakan önce, kendisine sonsuz bağlılıklarıyla tanınan işadamlarının oluşturduğu ve kuruluşunda yakın kurmayları FP Mardin milletvekili Fehim Adak ile Konya milletvekili Teoman Rıza Güneri'nin aktif rol oynadığı ASKON'un başına, İstanbul'da tekstil ve ayakkabı sektöründe iş yapan Sıvas kökenli işadamı Ragıp Gültekin'i getirdi. Erbakan, ASKON'daki ikinci önemli koltuk olan Ankara şube başkanlığına da, Refahyol dönemindeki savunma sanayinden sorumlu başdanışmanı Sedat Çelikdoğan'ı oturttu.
ASKON, Ramazan ayında İstanbul, Ankara ve Antalya'da düzenlediği ve Erbakan'la birlikte FP'lilerin de tam kadro hazır bulundukları iftar yemekleriyle kuruluşunu ilan etti. Erbakan'ın ‘‘hayırlı bir olay’’ ve Türkiye'nin ekonomik gelişmesi açısından ‘‘yeni bir füze ateşlemesi’’ diye tanımladığı ASKON, operasyonun ilk adımını atarak, hemen MÜSİAD tabanına kanca attı ve büyük bölümü MÜSİAD'dan olmak üzere 2 binin üzerinde üye kaydetti.
TATİL DE ASKON'DAN
Bu arada, ASKON'un bir başka görevi de, Erbakan'ın bayram tatili için gittiği Antalya'da ortaya çıktı. Erbakan'ın ailesiyle birlikte kaldığı ve geceliği 750 dolar olan Falez Oteli'ndeki kral dairesinin ücretinin ASKON tarafından karşılandığı basına yansıdı.
Erbakan'ın bu operasyonu, haliyle MÜSİAD yönetiminde büyük rahatsızlık yarattı. Şu sıralar, Ankara DGM'de hakkında görülen bir dava nedeniyle başı iyice sıkışmış bulunan MÜSİAD Başkanı Yarar, ASKON'u ‘‘Sanal aslanlar’’ olarak niteleyerek, mücadele bayrağını açtı.
Tabii, bu kavganın nasıl sonuçlanacağı bilinmiyor. Ancak, bütün bu gelişmeler yaşanırken, FP'den önemli bir yöneticinin bu konudaki şu değerlendirmesi, kavganın sonucuna ilişkin bazı ipuçları veriyor:
‘‘Bu tipik Hoca taktiğidir. Bir kuruluşun başındakilerle yıldızı barışmıyor, aynı zamanda da onları görevlerinden uzaklaştıramıyorsa, o zaman bu kuruluşun bir benzerini kurar, sonra da başlar altını oymaya. Bunu daha önce, yönetimini görevden uzaklaştıramadığı MESDER'e karşı yaptı ve karşısına ESDER'i kurdurdu. Şimdi de aynı şey oluyor.’’
DTP'de Erez'e karşı Ergenekon
YALIM Erez, şimdi de DTP içinde fırtına estiredursun, bu partide onun karşısına sessiz, sakin ve efendi bir başkan adayı çıkıyor.
Bu aday 1953 doğumlu Gökberk Ergenekon... Ergenekon, bazı başkan adayları gibi Türkçe'yi sadece 200 kelime ile konuşmuyor. İyi İngilizce ve Fransızca biliyor. Liseyi St. Jozef'te, üniversiteyi de Mülkiye'de tamamlamış. 12 yıl Dışişleri'nde kariyer yapmış. 1983'te de DYP'nin kurucularından biri olarak politikaya atılmış.
Ergenekon'un sonra Tansu Hanım'la yıldızı barışmayınca, kurucusu olduğu DYP'den ihraç edilmiş.
Babası rahmetli Yılmaz Ergenekon, Süleyman Demirel'in geçmişteki en iyi Maliye Bakanı... Babasının namuslu olduğunu bilmeyen yok.
Gökberk Ergenekon, Roma'da Büyükelçilik'te İkinci Katip olarak görev yaptığı dönemde suikastte ataklığı sayesinde kurtulmuştu. Demirel, Gökberk Ergenekon'u bir ara Devlet Bakanı olarak görevlendirdi. Gökberk Ergenekon'un kısa geçmişi böyle. Ben olsam DTP'nin kurucusu dururken, dışardan gelen birine oy vermem...
Altı ay hapis yattı, tekrar başkanlığa aday
SERDAR Mersin, Foça Belediye Başkanı olduğu dönemde, Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 26.10.1984 gün ve 464 numaralı kararıyla inşaat yasağı konulan Atatürk Mahallesi 216, 217, 104, 106 ve 107 nolu parseller ile Sevgi Paşa Mahallesi 166 ve 162 nolu parselleri Hermes Yapı Kooperatifi'ne inşaat alanı olarak açmıştı (1986-1987).
Serdar Mersin, inşaatın mühürlenmesini de hiçe sayarak inşaata devam izni vermişti. Bunun üzerine de para cezasına çevrilmeyecek şekilde hapis cezasına çarptırılmış ve altı ay yatmıştı.
Şimdi bu adam, bu siciline ve sicilinde hapis yattığı olmasına rağmen Foça'dan yine ANAP'ın belediye başkanı adayı. Sanki Foça'da ondan başka kimse yok...
Serdar Mersin'in sloganı da, ‘‘SİT alanlarını inşaata açmak’’. Arkasında Foçalı müteahhitlerin desteği var. Tabii bölge köylüleri de arazilerinin değeri artacak diye Mersin'i destekleyecek.
İşte güzel vatanım. İşte oportinistlerin cirit attığı ülkem.
Foça'nın antik değerleri yok olacak. Birkaç yeni zengin türeyecek.
Sadece ‘‘Dürüstüm’’ demek artık yetmiyor. Dürüst olmayanları seçersek, o zaman bizim de dürüstlüğümüz tartışılır.
Paylaş