Paylaş
Uzun yollara gittikçe gidesimiz geliyor bizim tam 5 yıldır...
Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte imzaladığımız protokol içeriğinde okul öncesi eğitime destek olmak ve farkındalık yaratmak amacı ile kurulmuş bir derneğiz biz...
Trabzon’dan Mardin’e, Hatay’dan Çanakkale’ye, Ankara’dan Kars’a ve daha nice 35 şehrin köylerine uzanan bir yol bizimkisi...
Sıfırdan başlayan inşaatımızın temelinin atıldığı, çatısının takıldığı, bahçe düzenlemesinin yapıldığı günden, perdelerimizin takıldığı güne kadar ekipçe titizlikle tüm detayları takipteyiz.
Derneğimizden ekibimiz diye bahsederken kendi mesleğimdeki kalabalık çalışma
ortamıyla mukayese edilmemesi için özellikle yazıyorum.
Biz 4 kişilik
bir ekibiz...
Evet, 5 yılda 35 anaokulunu 4 yürek çalışarak, gerektiğinde tırmalayarak yapabildik.
Derneğimizin başkanı benim, başkan yardımcısı Elvan Oktar. İki de dernek çalışanımız var: Betül Demirel ve Gönül Güvenir.
Gittiğimiz her yolun sonunda sevinç var, insanlık var. Anaokulumuzun coşkusu, sevinci ve vazgeçilmez iki rengimiz var: Kırmızı-beyaz...
Masal kitaplarından, müzik köşesinden,
boyama kitaplarından, yaşa uygun birçok ihtiyacın karşılandığı bir sevinç yumağı Çocuklar Gülsün Diye...
Çocuklar Gülsün Diye Derneği Başkan Yardımcısı Elvan Oktar anlatıyor
Uzun süredir gönlümüzden çocuklarla ilgili birlikte bir sosyal sorumluluk projesi yapmak geçiyordu.
2010 yılında ayrıntılı bir araştırma yaptık ve Türkiye’de ciddi bir anaokulu açığı olduğunu tespit ettik.
Bununla birlikte yine araştırmalar sonucunda insan gelişiminde anaokulunun çok önemli olduğunu öğrendik.
Sonrasında da bir dernek çatısı altında anaokulu projesi geliştirmeye karar verdik.
Hedefimiz okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması.
Okulun yerini
bağışçı seçebiliyor
Genellikle biz ihtiyacı
olan illerde ve en çok
gereksinim duyulan ilçelerde, beldelerde, köylerde anaokulu açıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli il listesi var.
Bu listeden ilerliyoruz. Zaman zaman bağışçılar okul yaptıracakları anaokulunun yerini seçmek istiyor.
Bizim ihtiyaç listemizde varsa onların istedikleri yere okul yapabiliyoruz.
Dolayısıyla aynı şehirde iki ayrı ilçede okulumuz olduğu oluyor.
Ülkemizde anaokulu ihtiyacı olan her köyde anaokulu açana kadar bu dernek var olacak.
Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’da ihtiyaç çok
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da daha çok ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Karadeniz’de de yine ihtiyaç var. Marmara ve Ege’nin bu konuda diğer bölgelere göre daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz.
İlk okulumuzu
TwItter’dan topladığımız bağışlarla açtık
Bağışlar dört şekilde olabiliyor. Birincisi, bireysel bağış. Banka hesabına ya da SMS aracılığıyla yapılıyor.
10 lira verebilen de 10.000 lira verebilen de olabiliyor. İkincisi, aileler bir kişi adına okul yaptırmak istiyor ve bir okulun tüm masraflarını karşılıyor.
Üçüncüsü ise bazen firmalar kendi okullarını yapmak istiyor.
Bir de Çocuklar Gülsün Diye logolu ürünlerimizin satışından bağış elde ediyoruz.
İlk anaokulumuzu sadece Twitter üzerinden duyurarak SMS ve banka hesabına yatırılanlar bağışlarla açtık.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı
Anaokullarımız iki ya da üç derslikli. Derslik sayısına ihtiyaca göre Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte karar veriyoruz.
Okulun mimari projesi de yine bakanlıktan onaylı.
Okulların inşaatını yapıyoruz, içini o yaş grubundaki çocukların ihtiyaç duyduğu tüm oyuncak, kırtasiye malzemesi, kitap gibi malzemelerle donatıyoruz, bahçeye bir oyun parkı kuruyoruz, çevre düzenlemesini yapıyoruz ve Milli Eğitim Bakanlığı’na devrediyoruz. Ama okullarımızdaki öğretmenlerle sürekli iletişim halindeyiz. Tekrar bir ihtiyaç olduğunda yardımcı oluyoruz. Okullarımızı sonradan da ziyaret ediyoruz. Elimiz her zaman üzerlerinde.
Amacımız okul öncesi eğitimin yaygınlaşması
İlk anaokulumuzu 23 Nisan 2010 tarihinde Tokat’ın Reşadiye ilçesinde açtık.
Geçtiğimiz salı günü 35. anaokulumuzu Ordu- Altınordu’da açtık. Derneğimizin amacı okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve bilincinin artırılması.
Beş sene öncesiyle bugün arasında çok fark var. Bence Türkiye’de okul öncesi eğitim konusunda yol kat ettik.
Yakında Fatsa’da bir anaokulumuzu daha açacağız. 81 ilde 81 anaokulu hedefiyle yola çıktık ama 81’i geçecek diye tahmin ediyorum.
Çocuklar Gülsün Diye benim gönül işim. Beni en çok tatmin eden iş bu. Çok derin bir his. Bu işi gücümüzün yettiği zamana kadar yapacağız.
Anne ve babaları için anaokulu yaptıran iki kardeş Şirin Odabaş Kont, Akan Akan ve çocukları anlatıyor...
Bu okul sayesinde rüyamız gerçekleşti
Şirin Odabaş Kont: Annemiz ve babamız adına okul yaptırmak çok uzun zamandır bizim bir rüyamızdı. Annem ve babam doktordu. Ordu’daki birçok çocuğun ve büyüğün hayatına dokundu. O yüzden Ordu’ya böyle bir hediye vermek istedik. Bugün bizim için çok duygusal bir gün. Bir rüyamız gerçekleşti. Çok mutluyuz.
Akan Akan: Annem çocuk, babam fizik tedavi doktoruydu. Annemin beni çocukken ilk götürdüğü yer Çocuk Esirgeme Kurumu’ydu. Annem oradaki çocuklarla oynamamıza imkan verdi. Orada tüm vaktimizi geçiriyorduk. Annem ve babam hayatları boyunca çok büyük yardımlar yaptılar. Onlar adına okul yaptırmayı kardeşimle uzun süredir düşünüyorduk. Annemizi ve babamızı erken yaşta kaybettik. Bu okulun önemi bizim için çok büyük.
Kaan Kont: 11 yaşındayım. Çok mutluyum. Hiç görmediğim dedem ve anneannemin adına bir okul açılması beni çok mutlu ediyor. Buradaki çocukların mutluluğunu görünce ben de çok mutlu oldum. Ben de annemler gibi birilerini sevindirmek istersem okul yaptırmak isterdim. Artık bunun için para biriktirmeyi düşünüyorum.
Can Akan: 12 yaşındayım. Okulun parkını çok beğendim. Bütün çocuklar koşa koşa parka gidiyor. Çok mutlu oldum.
Efe Akan: Ordu’ya dün Ankara’dan geldik. Okul babaannem ve dedem için yapıldı. Geldiğimizde çocuklar çok mutluydu. Parkta oynuyorlardı. Onları görünce ben de çok sevindim.
NERELERE ULAŞTIK?
1.Tokat, Reşadiye, Bozcalı: 23.04.2010
2. Mardin, Nusaybin, Duruca: 07.06.2010
3. Trabzon, Vakfıkebir, Deregözü: 22.09.2010
4. Erzurum, Köprüköy: 08.10.2010
5. Sinop, Durağan: 29.10.2010
6. Hatay, Reyhanlı, Çakıryiğit: 24.11.2010
7. İstanbul, Pendik: 23.04.2011
8. Aydın, Germencik: 14.01.2012
9. Zonguldak, Çaycuma, Saltukova: 17.03.2012
10. Van, Erciş, Yukarıışıklı: 23.04.2012
11. Sivas, Şarkışla: 02.06.2012
12. Manisa, Horozköy: 22.01.2013
13. Çanakkale, Eceabat: 19.03.2013
14. Kars, Digor, Bacalı: 22.04.2013
15. Trabzon, Of, Pınaraltı: 14.06.2013
16. Tekirdağ, Saray, Büyükyoncalı: 05.10.2013
17. Çanakkale, Biga, Gümüşçay: 14.12.2013
18. Şanlıurfa, Harran, Akkuş: 22.02.2014
19. Kahramanmaraş, Dulkadiroğlu: 02.03.2014
20. Konya, Cihanbeyli, Yeniceoba: 26.04.2014
21. Bursa, Gemlik: 01.06.2014
22. Antalya, Manavgat: 14.06.2014
23. Manisa, Soma: 18.09.2014
24. Gaziantep, Şahinbey: 25.09.2014
25. Erzincan: 29.10.2014
26. Mersin, Akdeniz, Yakaköy: 22.04.2015
27. Konya, Akşehir: 22.05.2015
28. Antalya, Konyaaltı: 08.10.2015
29. Ankara, Gölbaşı: 29.10.2015
30. Ağrı, Doğubeyazıt: 11.11.2015
31. Uşak, Sivaslı: 05.01.2016
32. Artvin, Hopa: 29.03.2016
33. İzmir, Karabağlar: 21.04.2016
34. Rize, Ardeşen: 18.05.2016
35. Ordu, Altınordu: 11.10.2016
Prof. Dr. Üstün Dökmen anlatıyor
Okul öncesi eğitim neden önemli?
Okul öncesi eğitim, dönem itibarıyla insan hayatını en çok etkileyen ve kişiliğinin oluşumuna temel sağlayan zaman dilimidir.
Çocukların zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel gelişimlerinin büyük bir bölümü 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır.
Gelişim özelliklerinin ve bireysel farklılıklarının dikkate alınarak hazırlandığı kaliteli bir eğitim programına katılan çocuklar, sosyal ve zihinsel açıdan ilerleme kaydeder.
Okul öncesi eğitim almayan çocuklara kıyasla okul başarıları ve özgüvenleri daha yüksek bireyler haline gelecektir.
Okul öncesi eğitim alan çocukların başarıları daha yüksek
Okul öncesi eğitimi almış çocuklar, ilgi ve yeteneklerinin keşfedildiği dönemi fırsata dönüştürebilme şansına sahiptir.
Yaratıcı yönlerinin ortaya çıkarıldığı, doğru yönlendirildiği takdirde hayatları boyunca onlara ışık tutacak bilgiler edinirler.
İlköğretime hazır olma kriterlerinin başında kendi yaşına uygun temel becerileri kazanmış olması gelir.
Okul öncesi eğitimi almış çocukların, tüm bu gelişim alanları desteklenir ve ilköğretime hazırlık için gerekli aşamaları tamamlamış olur.
Çevresiyle ve akranlarıyla güçlü iletişim kurabilen, eleştirel düşünen, kurallara uyan, arkadaşlarıyla çıkan çatışmaları çözebilen, kendini korumayı ve diğer çocukların haklarına saygı göstermeyi bilen bireyler haline gelirler. Ayrıca kendine yetebilen, kişiliklerinde olumlu davranışlar gözlemlenen, en önemlisi okul fobisi olmayan, öğrenmeyi keyfe dönüştürmüş, kendi öğrenme stillerini keşfetmiş profile sahip olurlar.
Tüm bu bilgiler ışığında, okul öncesi dönem, çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan, kişiliğin şekillendiği bir süreçtir.
Bu nedenle çocuğun küçük yaşlardan itibaren sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi son derece önemlidir.
Rakamlarla 5 yıl
◊ Toplam yolculuk: 50.277 km
◊ Gönderilen malzeme sayısı: 196.842
◊ İnşaat esnasında çalışan eleman sayısı: 1875
◊ Açılan anaokulu sayısı: 35
◊ Açılan okullarda öğretmenlik yapmış öğretmen sayısı: 130
◊ Açılan okullarda okumuş ve halen okuyan öğrenci sayısı: 4.200
◊ Nakdi yardım yapan kişi sayısı: 4.200
◊ Gönderilen malzeme sayısı: 196.842
22.04.2015 tarihinde gerçekleşen Özgecan Aslan Anaokulu açılışından...
Paylaş