Paylaş
Bundan 5-6 ay önce buluşmuştum hayvanseverlerle... Fakat maalesef o günden bugüne yasalardaki boşluklarla ilgili hiçbir somut adım atılmadı.
Sapanca’da yavru köpeğin başına gelen o korkunç olay hepimizi üzüntüye boğdu... Aynı şekilde Eyüp’te tecavüze uğrayan yavru kedi de...
Sivil toplum örgütleri ve baroAlar geçen hafta 17 şehirde basın açıklaması yaptı. Açıklamadan hemen sonra onlarla bir araya geldim ve acilen neler yapılması gerektiğini konuştum.
Biz karıncayı bile incitmekten çekinirken nasıl bir ruh hali o masum canlara kıyar?
Hayatım boyunca bu köpeğin bakışlarını unutmayacağım. Siz de unutmayın...
◊ Geçen hafta, Türkiye’nin birçok ilinde öldürülen o yavru köpekle ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Sesinizi yeteri kadar duyurabildiğinizi düşünüyor musunuz?
- İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Yasemin Babayiğit: Basın açıklaması 17 ilde yapıldı. Türkiye’deki 79 baronun 45 tanesinde hayvan hakları komisyonları var. Bu komisyonlarda gönüllü meslektaşlarımız çalışıyor. Basın toplantısına çok kısa zamanda organize olmaya çalıştık. 17 baro fiziki olarak basın açıklaması yaptı. Diğerleri ise yazılı olarak açıklamada bulundu.
◊ Sapanca’da 2-3 aylık bir köpek, bacakları ve kuyruğu kesilerek katledildi. Olayı vinç operatörünün yaptığı iddialarına ne diyorsunuz?
- Av. Yasemin Babayiğit: Her ne kadar “Vinç operatörü yaptı” dense de bu bizim için asla kabul edilebilir bir şey değil. Çünkü 15 tonluk bir aracın 2 kiloluk bir hayvanın üzerinden sadece bacaklarını alacak şekilde geçmesi, kuyruğunu ve bacaklarını simetrik biçimde kesmesi mümkün değil. Bu husus veteriner hekimlerinin raporlarıyla da tespit edildi. Hekimler “Bu insan eliyle yapılmıştır” dedi. O yavru köpek maalesef hayata tutunamadı ve ameliyatta hayatını kaybetti. Bu olay hayvanseverler için bardağı taşıran son damla oldu. Ve ardından yasal düzenlemelerden beklediklerimizi dile getirmek istedik.
- Bana Göz Kulak Ol Derneği Başkanı Özge Özder:
Ben operatörün yaptığına asla inanmıyorum. Bu canlı bir hayvan ve kaçabilir. Ve bu kadar kollarının, bacaklarının, kuyruğunun düzgün kesilmesi mümkün olabilir mi? Veteriner raporları da bunu doğruluyor. Kesici bir aletle yapıldığı, raporlarda var.
- Burak Arslan:
Bir köpeğin operatör ona yaklaşırken kaçmaması neredeyse imkansız. Bir tarafına değdiği an kaçar.
- Av. Yasemin Babayiğit:
Geçen hafta yine Bursa’da bir kedinin 4 bacağı kesildi. Tecavüz edilmiş cansız bir kedi bedeni bulundu. Konya’da köpeğe dakikalarca tecavüz eden ve bunu Facebook hesabından canlı yayınlayan biri yakalandı. Adamın yüzü gözükmediği için cinsel organının adli tıp tarafından tespiti istendi. Ve tutuklandı.
- Burak Arslan: Geçen sene Anadolu’da farkındalık yaratmak için çok yere gitme fırsatımız oldu. Akıl almaz olaylara tanık olduk.
- Özge Özder: O kadar korkunç şeylerle uğraşıyoruz ki artık sinir sistemimiz dayanmıyor. Kamu spotları, medya, eğitim sistemi her alanda hayvana karşı şiddetin suç olduğunun çağrılarını yapmalı.
YENİ TASARI BİZİ GERİYE GÖTÜREBİLİR
◊ Yasemin Hanım, sizinle 5-6 ay önce de bir röportaj yapmıştık. O süreçten bu zamana kadar yasal anlamda değişen bir şey oldu mu?
- Av. Yasemin Babayiğit:
Hiçbir şey değişmedi. Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü tarafından bir yasa tasarısı çalışması yapıldı. Ve bu metin eşzamanlı olarak 10 ildeki adalet komisyon başkanlıkları ve cumhuriyet başsavcılıklarıyla görüşüldü.
Akabinde baroların hayvan hakları birimleriyle görüşmeler yapıldı. Biz görüşlerimizi ve çekincelerimizi paylaştık. Çünkü çok eksik bir tasarı. Ve bizi şu andaki halden daha da geriye götürebilir.
Araya seçim girdiği için henüz bir ilerleme kaydedilmedi. Sahipli/sahipsiz hayvan ayrımı kaldırılıyor deniyor ama böyle bir şey yok. Şikayet hakkına ilişkin ciddi problemler yaşıyoruz.
Sahipli hayvanlara karşı işlenen şiddet ya da kötü muamele eylemlerinde, hayvan sahibine şikayet hakkı tanıyor.
Dolayısıyla bir kişi sahibi olduğu hayvana şiddet gösterirse kimse şikayetçi olamayacak ve cezası da olmayacak bu yeni tasarı yasalaşırsa. Şu anki Türk Ceza Kanunu’nda bir maddemiz var sadece sahipli hayvanlar için. 4 aydan 3 yıla kadar hapis veya adil para cezası var. Yeni tasarıyla bu madde kaldırılıyor.
Çünkü bir hayvan sahibi kendi hayvanına işkence, tecavüz ya da bunun gibi şiddet içeren şeyler yapsa kimsenin şikayet hakkı yok. Sahipsiz hayvanlara karşı işlenen bu eylemlerde ise sadece bir vatandaş olarak ya da baro, dernek olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bildirimde bulunuyoruz. Bakanlığın hiç zorunluluğu yok. Eğer canı isterse bunu bir suç duyurusuna çevirecek. Canı istemezse dosyayı takipsiz bırakabilir.
HAYVAN HAKLARI SİYASET ÜSTÜ BİR DURUM
◊ Özge Hanım, Bana Göz Kulak Ol Derneği’nin başkanısınız. Son dönemde yaşanan gelişmeleri anlatır mısınız?
- Özge Özder:
Derneği 4 sene önce Aslı Tandoğan ve Ayça Varlıer’le birlikte kurduk. Çoğunluğu oyuncu olan arkadaşlarımızla bir arada toplumda farkındalık yaratmak için çabalıyoruz. Bugüne kadar birçok proje yaptık. 2017’nin sonlarında Bozburun’da yaşanan olaydan sonra Meclis’e gittik. Bir tek ek maddeyle eski hayvan hakları yasasından çok daha güzel neticeler alınacağına inanıyoruz. Bu vicdan ve siyaset üzeri bir durum. Hayvanların dili, dini, ırkı, siyasi görüşü ya da mezhebi yok. O yüzden onların hakkını savunmak için hiçbir kesimden olmanıza gerek yok. Vicdan sahibi olmanız yeterli.
Biz vicdan ve inanç sahibi bir ülkeysek, bunları düzeltmek boynumuzun borcu olmalı.
Hayvanlar toplumun en zayıf zinciri. Araştırmalar sonucunda istismarcıların ve şiddete meyilli insanların bunu ilk önce hayvanlarda denedikleri ortaya çıktı.
Biz bunu cezalandırmadıkça çocuğa, kadına yöneliyor. Yasanın verdiği cesaret, insanların içindeki şeytanı besleyen bir cesaret.
- Av. Yasemin Babayiğit:
Beklentileri karşılamayan yeni bir düzenleme yerine, ek bir düzenlemenin ele alınması ve şu andaki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun hayvan hakları savunucuları ile yeniden değerlendirilmesiyle olayların önüne geçileceğine inanıyoruz. Şu andaki kanun tasarısı, işin mutfağında olmadan yemek tarifi vermek gibi. Uygulanabilirliği yok.
- Özge Özder: İşin daha kötü tarafı şu. Artık o kadar çok şiddet olayı oluyor ki yasanın boşluğu insanları infiale sürüklüyor. Eğitimli insanlar artık, “Tamam o zaman cezasını biz verelim” demeye başladı. Yasa çıkarmayarak toplumu suça itiyorsunuz.
- Sinan Güleryüz:
Hayvanları yasalar koruyabilmeli. İnsanlar artık cezayı kendileri vermek istiyor.
Bu çok tehlikeli. Ağaç kesmek de hayvana şiddet göstermek de insana zarar vermek de aynı benim için. Çünkü hepsi canlı.
"VİCDAN VE İNANÇ SAHİBİ BİR ÜLKEYSEK HAYVANLARI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU. Çünkü HAYVANLAR TOPLUMUN EN ZAYIF HALKASI."
EMPATİ PROJESİ YAPIYORUZ
◊ ÜNİHAK (Üniversitelerarası Hayvanları Koruma Topluluğu) olarak siz neler yapıyorsunuz?
- Üniversitelerarası Hayvanları Koruma Platformu Gönüllüsü Kamuran Ereğli:
70 üniversitede faaliyet gösteriyoruz. Üniversiteli öğrenciler olarak, bizden büyükler ve bizden küçükler arasında köprü oluşturmaya çalışıyoruz. Onunla ilgili yaptığımız en büyük proje de Milli Eğitim’e sunduğumuz Empati Projesi. İstanbul pilot bölge seçildi ve çalışmalara başladık.
Hazırladığımız bilgilendirme metinleriyle, tiyatro oyunlarıyla birçok gence, veterinerlik öğrencilerine, öğretmenlik okuyan öğrencilere bilgiyi vermeye çalışıyoruz.
Aynı şekilde anaokullarına, ilkokullara da gidiyoruz. Hayvanlarla empati kurmalarını sağlamak en büyük amacımız. Bunun dışında çeşitli atölye çalışmaları, boyamalar gibi etkinlikler de düzenliyoruz.
YUNUS PARKLARI DA ŞİDDETTİR
◊ At yarışlarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Av. Yasemin Babayiğit: Ekonomik şiddettir. İnsanlardaki gibi hayvanlarda da 4 çeşit şiddet vardır. Ekonomik, fiziki, psikolojik ve cinsel şiddet. Tıpkı faytonlar, sirkler, yunus parkları, hayvanat bahçeleri, deve güreşleri, horoz dövüşü, hepsi ekonomik şiddettir. Çünkü hayvan üzerinden para kazanıp hayvanı sömürüyorsunuz. TECAVÜZ ORANI VAHiM BOYUTTA
◊ Dünyada en kıskandığınız yasalar hangi ülkelerde?
- Yedikule Hayvan Dostları Derneği Üyesi Avukat Gülsaniye Ekmekçi: Maalesef öyle bir ülke yok. Bizim ülkemizde mevcut yasada en azından hayvanı öldürme ya da uyutma gibi bir düzenleme yok. Batı ülkelerinde neden sokakta çok fazla hayvan görmüyoruz?
Çünkü oralarda öldürme ve uyutma çok yaygın. Kısırlaştırma faaliyetleri yürütülüyor ama bunun dışında sokaktaki hayvanlar barınaklarda tutuluyor, yuva bulamayanlar öldürülüyor. Bu açıdan mevcut yasa ile Batı ülkelerinden daha ilerideyiz. Ama bizim yasamızda işlemeyen ve yetersiz yaptırımlar sıkıntı yaratıyor.
◊ Basına yansımayan ne gibi olaylarla karşılaşıyorsunuz?
- Av. Gülsaniye Ekmekçi: Maalesef birçoğu basına yansıyamıyor. Mesela martıya tecavüz. Aklınız alır mı bunu? Barınağın yakınında bulundu martı ve hekimler tecavüze uğradığını tespit etti. Onun dışında kedi ve köpeğe tecavüz çok vahim boyutlarda. Geçen hafta Eyüp’te bir sapık yavru kediye tecavüz etti ve yakalandı. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi olarak olaya müdahil olduk. Tutuklandı.
Ama ne kadar tutuklu kalır? Birkaç gün sonra çıkar. Ve yavru kedi o travmaya dayanamadığı için hayatını kaybetti.
- Özge Özder: Hayvanın içine silikon sıkıp öldüren, su sıkıp patlatarak öldüren, aklınıza gelemeyecek şeyler var.
- Av. Yasemin Babayiğit:
Türkiye’de 3 yıl ceza verilen bir olay oldu bugüne kadar. Eskişehir’de sahipli bir kedinin iç organlarını çıkarıp bunu kameraya çekip yayınlayan öğrenciye 3 yıl hapis cezası verildi. Emsal niteliğinde bir karar çıktı. Hakim toplum için tehlikeli biri olacağına dikkat çekti. 3 yıl ertelemesiz ve indirimsiz hapis cezası verdi. Yine Tanem Sivar’ların olayında kamuoyu baskısıyla tutuklama kararı çıktı. Ama çok uzun sürmedi.
Paylaş