Gözde Hatunoğlu

81 yaşındaki mayolu pozuyla tarihe geçti!

17 Mayıs 2023
Moda ve gösteri dünyası değişen zamana ayak uydurarak kendi koyduğu kuralları yıkmaya devam ediyor. Bir zamanlara sadece çok genç ve mümkünse çok çok zayıf isimleri dergi kapaklarına koyan sektör artık çağın gerektirdiği değişime ayak uyduruyor.

Uzun yıllardır moda dünyasına yön veren dergilerden biri olan Sports Illustrated, kapağında yer alan nice modeli, oyuncuyu ve gösteri dünyasından sayısız ismi ünlendiren ve sektörde öne çıkmalarına yardımcı olan bir dergi. Hele derginin her yıl özel olarak çıkardığı Sports Illustrated Swimsuit yani özel mayo / bikini sayıları, bugün tanıdığımız birçok ünlü modelin kariyerinin başlangıç noktası oldu.

Dergi, yıllar içinde, değişen moda akımlarına ve güzellik algılarına göre şekillenmeyi de sürdürdü. Bir zamanlar sadece gençlik ve güzellik sembolü, sektörde kabul edilen ölçülerde hatta gereğinden fazla zayıf insanları kapağına taşıyan dergi, artık yaş ve vücut ölçüleri göz önünde bulundurulduğunda kendini farklı bir noktaya taşıdı. Yaş olarak ileride modellere, her farklı kökenden isimlere ve büyük beden ünlülere kapağında yer vermeye başlayan dergi, 2023 mayo / bikini sayısı için tarihe geçen bir adım attı.

ABD’nin en ünlü ekran yüzlerinden biri olan, yemek programları sunucusu, iş kadını ve yaşam gurusu olarak tanınan Martha Stewart, 81 yaşında derginin mayo sayısına kapak oldu ve bunu yapan en yaşlı insan olarak tarihe geçti. Kendini yoktan var eden bir isim olarak tanınan ve çocuk denecek yaştan beri çalışan Martha Stewart, üniversite eğitimi devam ederken hayatını kazanmak için reklamlarda oynamış ve ünlü markalara modellik de yapmıştı.70 yıldır hiç durmadan çalışan ve ABD’nin ilk kadın milyarderi olmayı başaran Martha Stewart, başarılı bir ekran yüzü olduktan sonra ismini bir marka haline getirdi ve yaptığı akıllı yatırımlarla adeta büyük bir imparatorluk kurdu. 2001 yılında hisse senetleriyle ilgili yolsuzluk suçlamasıyla 5 ay hapis cezası alması büyük ses getirmişti. Ancak o, hiçbir yılgınlık göstermeden çalışmaya ve üretmeye devam etti ve hâlâ ülkenin en ünlü birkaç ekran yüzünden biri olmaya devam ediyor.

Akranlarına kıyasla sosyal medya iletişimi konusunda da oldukça maharetli olan Stewart, bu platformları kendi markasının pazarlaması konusunda kullanmakla kalmıyor, paylaştığı fotoğraflarla ilerleyen yaşına rağmen nasıl genç ve dinamik kaldığını da kanıtlıyor. Yıldız ismin güzellik ve gençlik sırları çok merak ediliyor ve o da katıldığı her programda ve verdiği söyleşilerde kadınlara bu konudaki sırlarını aktarıyor.Sports Illustrated Swimsuit sayısı için 36 yaşındaki Megan Fox, 30 yaşındaki Kim Petras ve 26 yaşındaki Brooks Nader gibi fizikleriyle hayranlarının aklını başından alan isimlerle birlikte kamera karşısına geçen Stewart, tüm bu isimlerin yerine derginin kapağında yer alarak ismini tarihe yazdırmayı başardı. Ünlü isim derginin kapağında yer alan en yaşlı isim olarak 81 yaşında bir başka rekorun sahibi oldu.

Kendisinin de “tarihi” olarak nitelendirdiği Sports Illustrated çekimleri için tam 10 farklı mayo giyen ve vücut hatlarını sergileyen Martha Stewart’ın fotoğraf çekimleri Dominik Cumhuriyeti’nde Ruven Afanador tarafından gerçekleştirildi. Bu deneyimiyle ilgili açıklama yapan ünlü isim “Yaş olayını çok fazla kafama taktığımı söyleyemem ama bu çekimlerde yer almak ve derginin kapağına çıkmak elbette çok önemli” dedi.Martha Stewart “Bu bir meydan okumaydı. Ve ben bu meydan okumayı kabul ettim” diyerek anlattığı çekimler için “Bu bence iyi yaşamanın bir delili. Yaş ve yaşlanma konusunu konuşmak çok sıkıcı. Bence yaşlanmayı değil iyi ve başarılı yaşamayı düşünmek ve konuşmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Çekimlere hazırlanmak için kendimi aç bırakmadım ama birkaç ay boyunca ne ekmek ne de makarna yedim” diyen yıldız isim zaten gündelik yaşantısında çok sağlıklı beslendiğinin ve pilates yaparak formda kaldığının altını çizdi. Zaten ismi bir yaşam gurusu olarak anılan Martha Stewart, tüm hayranlarına kendisi gibi bir yaşam tarzı öneriyor ve kendi yaşında nasıl dinç ve zinde kaldığının ipuçlarını veriyor.81 yaşındaki ismin gençlik ve güzellik sırrı ise temizlik, nemlendirme ve güneşten korunma adımlarıyla yapılan basit cilt bakımları ve sağlıklı bir yaşam sürmek. Ancak yine de genetik mirasın bu yaşta bu performansa sahip olabilmenin temel anahtarı olduğunu unutmayan başarılı girişimci, bunun üstüne eldeki imkanlarla en sağlıklı yaşantıyı sürmek gerektiğini de eklemeden geçmiyor.

Yazının Devamını Oku

Diana'nın gölgesinden çıktı... Kate Middleton: Ölü bir hatıranın küllerinden doğan kraliçe olacak!

14 Mayıs 2023
İngilitere kraliyetinin gelmiş geçmiş en sevilen iki kadını... Prenses Diana, gönüllere taht kurmuş, ileride İngiltere'nin kraliçesi olacakken trajik bir şekilde hayatını kaybederek yaşamında olduğu gibi öldükten sonra da bir efsane olarak akıllara kazındı. Onu hiç tanıyamamış gelini, Kate Middleton ise hep onunla kıyaslandı, Diana'nın ayak izlerinden gitti ancak gölgesinde kalmayı reddetti!

Kraliçe Elizabeth'in ölümünün ardından İngiliz kraliyetinde öyle çok şey değişti ki... Aile küçüldü, unvanlar bazı isimlerden alındı, bazılarına çok önemli yeni unvanlar bahşedildi. Ve elbette onun ardından tahta çıkan oğlu Charles'tan sonra kral olmak için sırada bekleyen büyük oğlu Prens William ve eşi Kate Middleton'ın konumları daha da kritik hale gelmiş oldu.

Charles'tan sonra tahtın ilk sıradaki varisi olan William ile Kate, Elizabeth'in ölümünden sonra anında Cornwall Dükü ve Düşesi unvanını aldı. Sonrasındaysa taht veliahtlarının taşıdığı Galler Prensi ve Galler Prensesi unvanlarını kazandılar. Bundan böyle William ve Kate, kraliyeti temsil etmede en az Charles ve Camilla kadar etkili bir role bürünmüş oldular.Aileye gelin geldiğinden beri William ve Harry'nin annesi, İngiltere'nin en sevdiği prensesi, hüzünlü bakan gözleriyle herkesin içini burkan Lady Diana'yla karşılaştırılan Kate Midlleton, o günlerden bu günlere çok yol kat etti. Güzelliği, zarafeti, tarzı ve görev aşkıyla herkesin gıpta ettiği Galler Prensesi Kate Middleton, bu unvanı Diana'nın ardından alan ilk kişi oldu.

O da bu durumun ağırlığının farkındaydı zaten ve Galler Prensesi Kate olduktan sonra kayınvalidesine duyduğu saygı ve sevgiden bahsetmiş ancak "Ben kendi yolumu çizmek istiyorum" demeyi de bilmişti. Son olarak geçen hafta Charles'ın Kral III. Charles olarak taç giydiği törende öyle bir boy gösterdi ki, kralı, kraliçeyi, töreni derken herkesi ve her şeyi geride bıraktı.Kate Middleton, daha önce birçok kez yaptığı gibi taç giyme töreninde de Prenses Diana'ya ait bir mücevheri üzerinde taşımış, ona saygı duruşunda bulunmuştu. Bu konuda pek konuşmayı sevmeyen, nadir olarak sorulduğunda da onu ne kadar tanımak istediğini ve onun torunlarını büyütürken Diana'ya nasıl özlem duyduğunu anlatan Kate, törenin ardından yapılan tüm yorumlarda "Diana'nın ruhunu taşıyor" diye manşetlere taşındı.

2012'de, Westminster Abbey'de, William'la olan evliliğini kutsayacak rahiplere doğru Catherine Middleton olarak yürüyen bu genç kadını kraliyet ailesi öyle bir bağrına bastı ki, o artık sadece geleceğin kraliçesi gözüyle bakılan biri değil, kraliyetin ta kendisi haline geldi. Bunu başarırken de en büyük silahı kendisi kalabilmek için verdiği çaba oldu.

Kate’in, evlendiklerinden beri William’a ve kraliyet görevlerine gösterdiği bağlılık tartışılmaz. Ancak o yine de çok şeyi değiştirdi. Artık Galler Prensesi olarak çok daha kendine güvenen bir havası olduğu açık. Ve belki de onu halkın gözünde ve kraliyet severler arasında bu kadar yükselten en önemli faktör kocasıyla olan ilişkisi.

Kraliyet uzmanlarına göre Kate Middleton’un, düğün günü ağzından çıkan tek bir cümle aslında kraliyeti değiştiren, dönüştüren ve Diana’dan sonra kaybolan itibarını yerine getiren şey oldu. Kate, tüm dünyanın izlediği o anda henüz kocası olmuş genç Prens William’a döndü ve anahtar cümleyi söyledi: Mutlu musun hayatım?

İşte her şeyiyle ona çok benzese ve onunla kıyaslanıp gölgesine girecek gibi olsa da Kate Middleton’ın Diana’dan ayrışmasına sebep olan buydu. Diana, dünyanın sevgilisi olsa da ne mutsuz evliliğinin içinde kendi yüzü güldü ne de Charles’ın yüzünü güldürebilecek durumda oldu. Gelini Kate ise kocasına olan aşkı ve sağlam evliliğiyle kimsenin olamayacağı kadar güçlendi.Böylece de hem aile içindeki yerini sağlamlaştırarak kraliyetin (artık gizli olmayan) en büyük silahı haline geldi. Ve tarzını bire bir kopyaladığı, sürekli mücevherlerini kullandığı, anısına saygı duyduğu gelmiş geçmiş en güçlü kraliyet figürü sevgili kayınvalidesinin gölgesinden çıkarak, kendini birey olarak sapasağlam bir noktaya taşıdı.

Kraliyet kaynakları Kate Middleton'ın Kraliçe Elizabeth'i yıllardır çok iyi şekilde izleyip, öğrenmesi gereken her şeyi ondan kusursuz şekilde aldığını, kraliyet görevlerinde kusursuz davranıp, üstelik alışılmadık şekilde konuşkan davrandığı halde kendi etrafında bir gizem halkası yaratmayı da başardığının altını çiziyor. En iyi öğretmenden alınabilecek en iyi ders!

Yazının Devamını Oku

Kendinden 23 yaş büyük karısına ilk görüşte vurulmuştu: Aşk ne yaş tanıyor ne yaş farkı!

11 Mayıs 2023
Evliliklerde eşler arasındaki yaş farkı çoğu zaman dile dolanıp çiftlere sıkıntı verecek boyutta dedikodulara sebep oluyor. Hele bir de bu çiftler herkesin gözünün önünde olan ünlü Hollywood yıldızları olursa durum iyice karmaşık hale gelebiliyor. Oysa tüm bu dedikodulara kulak tıkayarak aileleriyle mutlu mesut yaşayan çiftler de yok değil...

HOLLYWOOD'UN HAKKINDA EN ÇOK KONUŞULAN ÇİFTLERİNDEN OLDULAR

Tanıştıklarında Aaron Johnson henüz 18 yaşında gencecik bir oyuncu, Sam Taylor ise onun filminde yönetmen koltuğunda oturan 42 yaşında deneyimli bir sinemacıydı. İkili birbirlerini gördükleri anda büyük bir aşka düştü. Aralarındaki 23 yıllık yaş farkı çok konuşuldu. Dünya yaşça büyük erkeklerin kendilerinden oldukça küçük kadınlarla evlenmesine alışmış ancak tam tersi durum hâlâ tuhaf karşılanmaya devam ediyordu.İkilinin birlikte çekilmiş ilk fotoğraflarından: 42 yaşındaki Sam Taylor, 18 yaşındaki Aaron Johnson'ın oynadığı fimin yönetmeni...İkilinin birlikte çekilmiş ilk fotoğraflarından: 42 yaşındaki Sam Taylor, 18 yaşındaki Aaron Johnson'ın oynadığı fimin yönetmeni...

TANIŞTIKLARINDA ADAM 18 KADIN 42 YAŞINDAYDI

Artık 33 yaşına gelen ve oyunculuk kariyerinde basamakları hızla tırmanarak adını Hollywood’da yıldızlar ligine yazdıran İngiliz oyuncu, yeni James Bond filminde, efsane ajanı canlandıracak isimler arasında anılıyor. Geçtiğimiz aylarda basına yansıyan haberlere göre Aaron Taylor Johnson çoktan serinin yapımcısı Barbara Broccoli’yle görüşmüş. Hatta gizli bir deneme çekimine katıldığı iddia edilen aktör, filmlerin imzası haline gelen meşhur jenerik sahnesinde tıpkı kendinden önceki James Bond’lar silah namlusunun içinde göründüğü sahneleri çekmiş ve bu deneme sahneleri tam puan almış.İngiltere ve Amerika arasında mekik dokuyan çift normalde gözlerden uzak yalamayı tercih ediyorlar ancak Aaron Taylor Johnson'ın yeni James Bond olma ihtimali yüksek olduğu için gazeteciler oyuncunun peşini bırakmıyorÇift 2009'da ilk kez, filmleri Nowhere Boy'un galasında dünyanın karşısına birlikte çıkıp aşklarını ilan ettiler, yanlarında Sam Taylor Johnson'ın ilk eşinden olan kızları da vardı

Adı Hanry Cavill gibi aktörlerle James Bond’u canlandırma yarışında telaffuz edilen yıldız oyuncu bu sebepten çok göz önünde olunca evliliği ve yönetmen eşi Sam Taylor Johnson’la arasındaki büyük yaş farkı da yeniden gündeme geldi. Evlenirlerken birbirlerinin soyadlarını alan ve artık Aaron ve Sam Taylor Johnson olarak anılan çift 2012’den beri mutlu mesut bir evlilik sürdürüyorlar. İki kızı olan çift, Sam Taylor Johnson’ın ilk evliliğinden olan iki kızlarıyla da birlikte dört kişilik kocaman bir aile oldular.Çift 2009'da ilk kez, filmleri Nowhere Boy'un galasında dünyanın karşısına birlikte çıkıp aşklarını ilan ettiler, yanlarında Sam Taylor Johnson'ın ilk eşinden olan kızları da vardıAralarındaki yaş farkının sürekli gündeme gelmesinden rahatsız olan çift yine de yıllar içinde bunu umursamamayı öğrenmişler

ONU GÖRDÜKTEN TAM 1 YIL SONRA DİZLERİNİN ÜZERİNE ÇÖKTÜ

“İlişkimizi analiz etmiyorum. Yürüdüğünü biliyorum, kendimi güvende ve seviliyor hissediyorum” diyerek anlattığı aşkını daha 18 yaşındayken oynadığı filmin yönetmen koltuğunda bulan Aaron Taylor Johnson, tanışmalarının üzerinden tam 1 yıl ve 1 gün geçtikten sonra dizlerinin üzerine çöküp Sam Taylor Johnson’a evlenme teklif etmiş. Sam ise o günleri "Filmin çekimleri boyunca çok profesyonel davrandık. Ama setteki herkes aslında durumu biliyordu. Ve film biter bitmez bana benimle evleneceğini söyledi. Daha ne bir kez yemeğe gitmiş ne de öpüşmüştük.” diyerek anlatıyor.Aaron ve Sam Taylor Johnson çifti o günlerden beri de birbirlerinin projelerine en çok destek veren isimler oldular

Çift 2009’da filmlerinin galasına Sam’in iki kızını da alıp giderek aşklarını tüm dünyaya ilan etmişti. 2010’da ise bebek beklediklerini açıkladılar. Baba olacağı için çok mutlu olan yakışıklı aktör “Sam harika bir kadın ve harika bir anne. Ben de onun iki kızı olduğu için babalığa zaten antrenmanlıyım” dedi. Sam Taylor Johnson, 2011’de Britanya İmparatorluk Nişanı almaya karnında burnunda, kısa süre sonra doğacak Aaron Taylor Johnson’dan ikinci kızını taşıyarak gitti. Çift 2012’de, ikinci kızlarının doğumundan 6 ay sonra evlendi.İki çocuğu olan çift Sam Taylor Johnson'ın ilk evliliğinden doğan kızlarını da birlikte büyüttü 

Yazının Devamını Oku

Kolay mı sandınız prens ya da prenses olmayı? Kate Middleton sarayda böyle çocuk yetiştiriyor!

8 Mayıs 2023
Öyle bir ailenin içine doğdular ki daha gözlerini bu dünyaya açtıkları ilk andan itibaren herkesin gözü önünde oldular. Bu üç küçük çocuk bir yandan yaşıtlarıyla kıyaslanamaz imkanlara sahip olma ayrıcalığına sahip, bir yandan da aslında onların sahip olduğu özgürlüklerin birçoğundan uzakta yaşamak zorunda.

Bahsi geçen bu çocuklar Galler Prensi William ve eşi Galler Prensesi Kate Middleton’ın üç çocuğu. Onlar da elbette İngiliz kraliyet ailesine üye olarak doğdukları için prens ve prenseslik unvanlarına sahipler. Kraliyet çocuklarının en önemlileri olan Prens George 9, Prenses Charlotte 7 ve Prens Louis ise 4 yaşında. Onları ‘en önemli çocuklar’ yapansa elbette babalarının konumu.

Bu üç sevimli çocuk zaten doğduklarından beri halk tarafından çok seviliyorlar. Çünkü babaları Prens William hali, tavrı ve taşıdığı unvanın gereğini kusursuz idare edişiyle en sevilen kraliyet üyelerinin başında geliyor. Anneleri Kate Middleton da aileye girdiğinden beri hep en sevilen gelin ve doğuştan prenses tavrıyla monarşinin en popüler ismi.

Gerçi artık bu özelliği ‘doğuştan kraliçe’ diye değiştirmekte fayda var. Çünkü Kraliçe Elizabeth öldüğünde her şey değişti ve bu değişim aslında William ve Kate’in üç çocuğunun konumunu da değiştirdi. Artık onları ‘en önemli çocuklar’ yapan şey dedeleri Kral III. Charles tahttan indikten sonra babalarının kral olacak olması. Yani George, Charlotte ve Louis artık taht sırasında yükselmiş ve daha önemli bir hale gelmiş durumdalar.

William geleceğin kralı olacak ve onun ardından tahta çıkma hakkı ilk doğan çocuğuna yani şimdi 9 yaşında olan George’a geçecek. Ve zaten hal böyle olmasa bile sarayda katı kurallara bağlı olarak büyütülecek olan bu çocukların aile içindeki ve dışındaki eğitimleri çok daha önemli hale geliyor. Bu yüzden de bu üç haşarı çocuğun anneleri Kate Middleton onlara evde bazı katı kurallar uyguluyor.

Bu kuralların en başında gelen ve Kate Middleton’ın Kensington Sarayı sınırları içinde asla izin vermediği tek şeyin ne olduğu ise İngiliz gazetelerine konuşan bir saray kaynağının sözleriyle ortaya çıktı. Saray koridorlarından gelen habere göre George, Charlotte ve Louis’in evin içinde seslerini yükseltmeleri ve bağırmaları katiyen yasak.

Çocukların bu konuda ‘imalı’ davranmalarının bile önüne geçtiği söylenen William ve Kate’in bu konuda disiplin sağlamak için ekstra çaba harcadığı biliniyor. Çocuklar kavga ederlerse asla odalarına gönderilmek gibi cezalarla karşılaşmıyorlar. Tersine her biri anne ya da babaları tarafından alınıp, özel konuşmalar yapılıyor ve bu disiplini tek başlarına, yanlarında kardeşleri yokken, anne ya da babalarıyla baş başa ediniyorlar.

Yazının Devamını Oku

Met Gala’nın en güzel yüzü bu yıl "devamsızlık" yaptı: Evde oturup bebeğine süt sağmış

3 Mayıs 2023
Güzellik, yetenek, sevecenlik ve şahane bir mizah anlayışı… Ona bakan “Allah özene bezene yaratmış” demeden duramıyor. Üstelik akranı olan meslektaşlarının zorlandığı bir karar vererek dört çocuk doğurup kariyerini elinin tersiyle itecek kadar da cesur. Kendisi aynı zamanda yılın moda olayı olarak anılan Met Gala'ların da en beğenilen isimlerinden!

Aslında kamera karşısına geçtiği ilk film, kendisi gibi aktör olan babası Ernie Lively’nin ilk yönetmenlik denemesi olan 1998 yapımı Sandman filmi olmuştu. Ama tüm dünya 2007 – 2012 yılları arasında yayınlanan ve izlenme rekorları kıran Gossip Girl (Dedikoducu Kız) dizisindeki Serena van der Woodsen rolüyle tanıdı ve bağrına bastı.

Blake Lively, sadece yeteneği ve güzelliğiyle değil, kariyeri süresince hem sempatikliğiyle hem de bir moda ikonu haline gelmesiyle kendine gösteri dünyasında sarsılmaz bir yer edinmeyi başardı. 2011’de Green Lantern filminde rol arkadaşı olan Ryan Reynolds’la yaptığı evlilik ve peş peşe doğurduğu dört çocuğuyla kurduğu yuva ise herkes tarafından parmakla gösteriliyor.

Hollywood'un imrenilen çifti Blake Lively ve Ryan Reynols artık dört çocuklu kocaman bir aile oldu

Blake Lively’nin doğal güzelliği, rahat tavırları, kendini ailesine adaması ve elbette Ryan Reynolds’la yaşadıkları bol şakalı aşk sosyal medya yoluyla karşımıza çıktıkça onu artık iyice bizden biri, eşimiz dostumuz, adeta bir komşu kızı gibi benimsemiş haldeyiz. Zaten o da tüm paylaşımlarını bunların hiçbirini umursamadan yapıyor.

Blake hanım üst üste 4 doğum yapmasına rağmen hâlâ muhteşem bir fiziğe sahip

Ancak geri dönüp bakınca Blake Lively’nin kırmızı halıların yıldızı olduğu gerçeğini kabul etmek lazım. Tüm film galalarında, Oscar gibi bütün büyük ödül törenlerinde en şık giyinen kadın seçilmeyi başaran Lively aynı zamanda yılın moda olayı olarak anılan Met Gala’ların da gediklisiydi. Dile kolay; yıldız oyuncu 2008’den 2022’ye kadar tüm Met Gala’lara davet edildi ve hepsinde kostüm seçimleri ve zarafetiyle en öne çıkan isimlerden biri olmayı başardı.

Yazının Devamını Oku

Ünlü çift mahrem sırlarını paylaştı: Meğer evlilikten sonra ‘aşkları’ gerçekten ölmüş

28 Nisan 2023
Sevdiğiniz insanla evlenmek, birlikte bir yuva kurmak ve onunla yaşlanmak… Bunlar birçok kişi için mutlulukla kurulan ve gerçeğe dönüşmesi için çaba harcanan hayaller. Peki ya madalyonun öteki yüzü? Büyük aşklarla ve tutku dolu başlayan evliliklerin uzun yıllar sonra geldiği nokta?

İlişkiler ve evlilikler hakkında uzmanlaşmış birçok kişinin hatta ruh sağlığı uzmanlarının yıllardır cevabını bulmaya çalıştığı o meşhur soru hepimizin malumu: Evlilik aşkı öldürür mü? Uzun süreli ilişkilerde çiftler, aralarındaki tutku ölünce ne yapmalılar?

EZELDEN BERİ CEVABI BULUNAMAYAN SORU!

Bunlar uzmanlar tarafından bile cevaplanması zor, herkesin bir fikrinin ve çözüm önerisinin olduğu ama yine de tarih boyunca çözülemeyen bilmeceler gibi tıpkı. İşte herkesin merak ettiği bu sorunun cevabı gerçekten de uzun yıllardır evli olan ünlü bir çiftten gelince büyük olay yarattı ve haber bir anda manşetlerin en tepesine kadar yükseldi.

Bahsi geçen ünlü çift  ise yıldız İngiliz şarkıcı Robbie Williams ve karısı Ayda Field’den başkası değil. Bir zamanların fırtınalar estiren grubu Take That’le ünlenen 49 yaşındaki Robbie Williams ve Türk asıllı ABD’li oyuncu 43 yaşındaki Ayda Field 2010’da evlenmişti. 13 yıldır mutlu mesut bir birliktelik yaşayan çiftin Theodora ve Colette adında iki kızı ve Charlton ve Beau adında iki de oğlu bulunuyor.

ÜNLÜ ÇİFTTEN SES GETİRECEK AÇIKLAMALAR

13 yıllık evlilik ve 4 çocuktan sonra aşk hayatlarının geldiği durumla ilgili samimi açıklamalar yapan çiftin verdikleri ortak röportajdaki itirafları hayranlarını şaşkına çevirdi. Gençlik dönemlerinde ve şöhretinin doruğunda olduğu yıllarda sık sık alkol ve uyuşturucu bağımlılığı sorunları yaşayan Robbie Williams daha sonra da aşırı kilolarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştı.

13 YILLIK EVLİLİK VE 4 ÇOCUKTAN SONRASI...

Yazının Devamını Oku