Paylaş
Birincisi doğum günümü atlatmış olmak, ikincisi ise festivallerin başlaması.
Aslında tüm dünyada gösteri sanatlarının başlaması diyebiliriz.
Bilmeyenler için tekrar ve tekrar vurguluyoruz.
İKSV, 1973 yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafından kurulmuştur.
Festival denilen algıyı klasik müzikten sinema ve gösteri sanatlarına kadar genişleterek Türkiye’nin kültür sanatına büyük katkıda bulunan, kâr amacı gütmeyen bir vakıftır.
Evet ‘festival zamanı’ hem izleyici hem de performans sergileyecekler açısından heyecan verici.
Festival aynı zamanda sezonun kültür sanat habercisi.
Oyunları takip etme, sinemaları (özellikle festival filmlerini) nerede ve nasıl izleyeceğimiz konusunda bizlere alıştırma oluyor.
Şehir dışından gelenler, festivalde buluşanlar için Beyoğlu özellikle farklı bir renge bürünüyor.
Buraya kadar her şey mükemmel.
Daha da güzel olanı fiyatları.
Dolar başımıza bastırdıkça kültür sanat aktiviteleri de endişe verici duruma geliyor elbette. Müzik konusunda bu çarpılmayı yaşadık zaten.
***
Bu zamanlarda en sevdiğim şey, telefona bir saat, iki saat bakmadan, hiçbir şeye takmadan bambaşka bir dünyada olmak.
Bu yıl sanırım Tiyatro Festivali kapsamında en heyecan verici oyunlardan biri de İKSM Film Direktörü Kerem Ayan’ın yönettiği Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli”nden uyarlanan tek kişilik oyun olacak.
Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nun Gülünç Karanlık oyunu da merak ettiklerim arasında.
Sıkı bir Alican Yücesoy hayranıyımdır.
Onu tiyatroda izlemek şahane.
Robert Lepage’nin “Hamlet” yorumu da merak uyandırıcı.
Kerem Bey’e sorduğumda “Robert Lepage’den kötü bir şey imkansız” dedi.
Sadece haksız çıkarmak için bile bilet alınır.
Ha bu arada benim gibi defterini kalemini evde unutmuş ve önemli bir şeyi not almak için fazlaca kıpırdayanlar kağıt kalem unutmasın, unuturlarsa da çok kızmayın.
Geçen yıl epey bi zehir ettim film arasında seyirciye dünyayı.
Önümüz FilmEkimi.
“Dogman”i çok merak ediyorum. “Beğen, Sev ve Hemen Kaç” da heyecanlandırıyor.
“Bir Yıldız Doğuyor” filmi o kadar heyecanlandırmasa da bir aya kalmaz uçakta izlenecekler listesinde ilk sırada olacağı kesin. Kendine inancını yitirmiş ıslak tişörtlü kızın mucizevi yeteneğini keşfetmesi için dünyanın seferber olma hikayeleri beni nedense kaşıyor azıcık.
Gerçek hayatta karşılığı pek olmadığı için.
Filmler de bu yüzden güzel işte.
Birinin sizin yeteneğinize takdirle bakması ve emek vermesi de ancak filmlerde olur.
Bu sene güzel işler olacak festivalde.
İKSV’nin sitesine girip bilgileri alabilirsiniz.
Kendinize iyilik yapın.
Müzikte Bora Uzer’lik
Son yılların tartışmasız en başarılı isimlerinden Bora Uzer.
Şimdilerde yeni bir videosu dönüyor.
Klip şahane olmuş gerçekten.
#KadınOlmakZor hashtag’i ile paylaşılan klip kısa zamanda dile dolanmaya başladı.
İlkay Sencan’ın “Mary Jane”i gibi bu da çok bağıracağımız bir şarkı oldu bence.
Bu yıl kim ne derse nedir r&b yılı yaşıyor dünya.
İnşaat gürültülü pop müziğin içinden sıyrılan bu tarzla birlikte pop müzik biraz olsun toparlandı sanırım.
Nerden anlıyoruz?
Şöyle bir Bebek’de yürüyüşe çıkınca teknelerin dinlediği ve sesini sonuna kadar açtığı müzik sesi, ülkenin müzik piyasası hakkında gazete gibi güncel haberleri veriyor bize.
Oğuzhan Uğur’la birlikte çektikleri klipte Bora’nın kadını şarkıdaki gibi vurgulaması da hoş.
Ağzı yüzü kan kadın şarkılarından sıyrılan anlatımı beni etkiledi. Dinlemeye değer.
Gönül isterdi ki baleler, operalar da anlatayım.
Güzel binamız bitince danslarla ve daha bir çok gösteriyle şenlenecek şehrimiz.
Eminim.
Paylaş