Uzayda karadelikler bizde ‘kaza kara noktaları’

Sanıyorum güneş enerjisine bir ya da iki yazı daha ayırmak farz oldu.

Aklın yolu bir.

Güneş enerjisinin yakın bir gelecekte Türkiye açısından son derece önemli bir olacağına inananların sayısı hayli fazla.

Sevindirici bu.

Bugün geçen hafta pazar günkü “Ulaştırma Bakanı’na Çağrı” yazısına devam edeceğim.

Zira Bodrum’da “ölüm kavşağı” diye de bilinen Torba Kavşağı’nda tanık olduğum trafik kazasıyla ilgili hem Ulaştırma, hem Sağlık bakanlıklarıyla yoğun bir “telefon trafiği” yaşadım hafta boyunca.

Dolayısıyla aldığım bilgileri paylaşmak istiyorum.

Ulaştırma Bakanlığı Basın Müşaviri Mehmet Aycı’nın verdiği bilgilere göre, Karayolları Genel Müdürlüğü’yle Emniyet Müdürlüğü’nün ortak çalışması sonucu Türkiye’nin “kaza kara noktaları”�haritası çıkartılmış.

Adı üstünde “kaza kara noktaları” trafik kazalarının sık yaşandığı bölgeler.

Uzayda “karadelikler” varsa bizde de “kaza kara noktaları” var.

Her ikisi de ürkütücü.

2009 YILI İÇİN 30 MİLYON

Hatta benim için uzaydaki “karadeliklerden” ziyade Türkiye’nin karayollarındaki “kaza kara noktalar” daha korkunç.

“Torba Kavşağı” da Mehmet Aycı’nın dediğine göre bir “kaza kara noktası.”

İstatistiki bilgilere gelirsek, 2003 yılından bu yana tam 756 adet “kaza kara noktası”�iyileştirilmiş.

2009 yılı için ise 121 “kaza kara noktası”nda çalışmalar devam ediyor.

“Torba Kavşağı” da bu 121 noktanın arasında ve eylül ya da ekim ayında yani turizm mevsiminin sonunda buraya bir “köprülü kavşak” yapılması söz konusu.

Mehmet Aycı’nın verdiği bilgilere devam ediyoruz:

2003 ile 2008 yılları arasında “kaza kara noktaları”na yaklaşık 200 milyon lira harcanmış.

2009 yılında ise ayrılan bütçe 30 milyon lira.

“Kaza kara noktaları”nın iyileştirilmesine paralel olarak “duble yol” inşaatı da devam ediyor.

“Duble yol” yani “bölünmüş yol” sollama olmadığı için trafik kazası ihtimalini azaltıyor.

Peki “kaza kara noktaları” bizde neden o kadar fazla?

Soruyu yönelttiğim Mehmet Aycı, “Yıllar önce yolu açmak önemliydi niteliğine pek bakılmıyordu. Zamanında kazma kürekle yapılmış yolların bazıları günümüze kadar gelmiş. Araç sayısı fazla. Yol sayıyı karşılamıyor” diyor.

SIKI DENETİM ŞART

Elbet başka nedenler de var.

İşi gereği çok sık karayollarında seyahat eden inşaat mühendisi bir okurumun dikkat çektiği gibi, bazı kavşaklar baştan hatalı yapılmış, bazı yollar da kalitesiz inşaat ya da fazla yüklü kamyonlar nedeniyle bozulmuş.

Sıkıştırılmamış mıcır ve inşaatı devam eden yollardaki yetersiz işaretleme de hesap edilemeyen “kaza kara noktaları” olsa gerek.

Neticede Türkiye’deki tüm “kara noktalar” iyileştirilecek olsa trafik kazaları azalır mı?

Beni en fazla bu soru ilgilendiriyor.

Mehmet Aycı’nın dediğine göre, “kaza kara noktaları”ndaki iyileştirmeden sonra yol kusurlu kazalarda yüzde yüz azalma olmuş.

Bu tabii ki iyi bir haber.

Bu arada her gün gazete sayfalarında okuduğumuz trafik kazalarında suçlu elbet sadece karayolları değil.

Sorumsuz ve kusura bakmayın, cahil sürücüleri de hesaba katmak gerek.

Daha geçenlerde 1000 lira karşılığında ehliyet veren sürücü kursları olduğunu okumadık mı?

2008 yılında 8.5 milyar liralık yatırım yapılan karayollarında para akıtmak iyi de, sıkı denetim de şart.

Torba Kavşağı’ndaki kazayla ilgili ambulansın da geç geldiğini yazmıştım.

Bununla ilgili Sağlık Bakanlığı’ndan verilen bilgide, “Bize haber ulaştıktan birkaç dakika�içerisinde ambulans kaza yerine ulaştı” denildi.

Ancak bizim orada olduğumuz 15 ile 20 dakika boyunca ambulans gelmemişti.

Ayrıntılı konuşunca ortaya şu çıktı:

Bizim aradığımız 155 polis numarasının ambulansa haber vermesi uzun sürmüş.

İstiklal Caddesi’ndeki Alman turist cinayetinde ambulans çok gecikmişti hatırlarsanız.

Bu tür aksamaları gözönüne alan Sağlık Bakanlığı, anında koordinasyonu sağlamak için tüm ihbar hatlarının bir noktada toplanması için harekete geçmiş.

Bu da iyi bir haber.