Paylaş
İstanbul Modern’in işbirliğiyle gerçekleşen Sarkis Sergisi Pompidou Kültür Merkezi’nde bir ilke imza atıyor.
Fransa’nın önde gelen çağdaş sanatçılarından biri olan Sarkis müzenin hiç kullanılmayan farklı mek^anlarına ve hatta “ölü noktalarına” eserlerini yerleştirmiş.
Pompidou’nun tarihinde bir ilk.
Sarkis Fransa gibi bürokratik bir ülkede bu proje için gerekli izinleri almak için üç yıl uğraşmış.
Sonuç harika.
Müze alanında yer alan, ünlü ressam Kandinsky’nin adını taşıyan kütüphaneden, heykeltıraş Brancusi’nin Atölyesi’ne kadar farklı yerlerde Sarkis’in izlerini görmek mümkün.
MİTTERRAND DA HAYRANI
Örneğin kendi atölyesini kameralarla Brancusi’nin Atölyesine taşımış.
Çağdaş Alman sanatçı Joseph Beuys’un ziyaretçilere kısmen kapalı olan odasına dahi el atmayı başarmış.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın açılış konuşmasında işaret ettiği gibi “Sarkis’in belleği vatanı ve eserleri sınır tanımaz”.
Fransız Kültür Bakanı Frederic Mitterrand da Sarkis’in sıkı hayranlarından biri.
Geçirdiği motosiklet kazası nedeniyle bir kolu askıda olduğu halde Pompidou Müze’ndeki açılışa gelen Mitterrand hem Sarkis’e, hem de birkaç yıl önce gezip gördüğü İstanbul Modern’e de övgüler yağdırdı konuşmasında.
Pompidou’daki Sarkis Sergisi 21 Haziran’a kadar devam etse de Türkiye Mevsimi Başbakan Erdoğan’ın da katılacağı bir törenle 6 Nisan’da Fransızlara veda edecek.
Bu yüzden benim gözümde Pompidou Kültür Merkezi’ndeki Sarkis Sergisi görkemli bir final.
BU SİMİT BAŞKA SİMİT
Ancak Türkiye Mevsimi kapsamında devam eden etkinliklerin her birinin de önemi ve Türkiye’nin tanıtımına ve sanatçılarımıza katkısı ink^ar edilemez.
Şu anda Türkiye Mevsimi kapsamında sadece Paris’te ona yakın sekiz sergi var.
“Türkiye’deki Fransız Okulları”, “Cafe-Croissant”, “Hat Sanatı” , “Doğu’yu Tüketmek”, “İki Arada… İstanbul-Paris” , “Kamondoların İhtişamı” bunlardan bazıları.
Pompidou’daki açılıştan önce yukarıda saydıklarım arasında son ikisini gezme fırsatını bulduk.
“İki Arada-İstanbul Paris” Sergisi, Cite İnternationale des Arts’da.
Paris’te yaşayan farklı kuşaklardan 11 Türk sanatçının eserlerinden oluşuyor.
Fransa’daki Türk sanatçıları destekleyen SİMİT’in kurucularından Banu Dicle serginin küratörlerinden.
Dicle’nin girişimiyle ve Türkiye Mevsimi’nin desteğiyle Paris’te tüm milletlerden sanatçılara atölyeler sağlayan Cite İnternational des Arts’da nihayet 20 yıllığına bir atölye kiralanmış.
İZMİRLİ SANATÇI PARİS’TE
Bu da Türkiye için bir ilk.
Ve Türkiye Mevsimi’nin en kalıcı, en somut sonuçlarından biri.
Türkiye Mevsimi’nin Başkanı emekli Büyükelçi Necati Utkan bunun altını özellikle çiziyor.
Suudi Arabistan’dan Çin’e onlarca ülkeden sonra bu mek^anda,Türk görsel sanatçılarının iki ay ila bir yıl yaşamalarına imkan sağlanmış durumda.
Cite İnternational des Arts’daki Türkiye atölyesinde halen İzmirli genç ressam Bahar Oganer ile heykeltıraş eşi Ozan Oganer yaşıyor.
9 Eylül Üniversitesi’nden mezun Bahar Oganer “Modern sanat kitaplarında gördüğüm her şey burada. Sanatımı besleyen her şey de” derken pek mutlu.
Sultan Abdülaziz’in ziyaretinden bu yana en büyük olay
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ile birlikte Türkiye Mevsimi’nin komiserliğini yürüten Stanislas Pierret’e bakarsanız Fransa, Sultan Abdülaziz’in katıldığı 1867 Dünya Fuarı’ndan bu yana Türkiye hiç bu kadar konuşmamış.
Pierret “Fransa’nın 140 şehrinde konuşuluyor Türkiye” diyor.
Sultan Cem’in beş yıl sürgün yaşadığı Bourganeuf’de dahi bir gastronomi etkinliği yapılmış.
Ben yukarıda sergileri saydım ama Türkiye Mevsimi etkinlikleri kapsamındaki konferansları, konserleri, gastronomi etkinliklerini unutmayalım.
Bu arada Paris’te ünlü Cordon Bleu’de yine bu kapsamda, Sevim Gökyıldız’ın bir etkinliğine katıldık.
Başka bir yazıda değineceğim.
Pierret’e dönersek, Türkiye Mevsimi için hazırladığı 70 sayfalık raporunu hem Kültür Bakanı Mitterrand’a, hem Dışişleri Bakanı Kouchner’e sunmuş.
TÜRKİYE YANLILARININ ELİ GÜÇLENDİ
“Fransa’da yapılmış olan yirmiye yakın Türkiye Mevsimi benzeri etkinlikleri karşılaştırdım. Zirvede üç tane ülke var. Brezilya, Çin ve Türkiye” diyor.
Geçtiğimiz günlerdeki Cite de
Paris’teki Unesco Daimi Büyükelçimiz Gürcan Türkoğlu da Pierret ile aynı fikirde.
Türkiye Mevsimi son derece başarılı ve çok sayıda Fransızı kucaklamayı becermiş.
Osman Korutürk’ün merkeze dönmesinden ve yeni Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu’nun atanmasına kadar Türkiye Mevsimi etkinliklerinde Türkiye’yi temsil eden Türkoğlu “Katıldığım tüm davetlerde mevsimle ilgili olumlu hep konuşmalar duydum” diyor.
“Etkinlikler ayrıca Fransa’da Sarkozy’ye karşı Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini destekleyen Fransızların da elini güçlendirdi” diye ekliyor.
Eczacıbaşı: İKSV daha da büyüyecek
BÜLENT Eczacıbaşı da İKSV Başkanı olarak ilk yurt dışı gezisindeydi.
Dikkat ettim, Fransa Kültür Bakanı Mitterrand konuşmasında, Eczacıbaşı’na “Sayın İKSV Başkanı” diye hitap ediyor.
Demek ki, Fransızlar İKSV ile ilgili gelişmeleri yakından izliyor.
Sonradan elime geçen konuşmasında Mitterrand, Eczacıbaşı ailesinin adını Fransızca da doğru telaffuz etmek için parantez içine “Edjadjebashe” diye not almış.
Bülent Eczacıbaşı’na yeni şapkasını sordum.
İKSV’nin oldukça yüklü borcuna rağmen Bülent Eczacıbaşı vakfın geleceğinden umutlu.
“Bundan sonra da önemli işlere imza atacağımıza inanıyorum. İKSV büyüyecek ve daha fazla yurt dışına açılacak” diyor.
Paylaş