Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu’na katılan Türk işadamları ve işkadınının sayısı hiçbir yıl bu kadar fazla olmamıştı.
Tabii bunda Türk gala gecesinin büyük payı var.
Gecenin esas organizatörleri Doğan, Doğuş, Koç ve Sabancı’nın yanı sıra 50 bin Euro ile katkıda bulunan 18 şirketin başkan ve CEO’ları arasında ilk kez Davos’a gelenler var.
Örneğin Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan ilk kez gelenlerden.
Kongre Sarayı’nı biraz fazla kalabalık bulmasına rağmen oturumlardan çok yararlandığını söylüyor.
"Gelecek yıl mutlaka yeniden geleceğim. Gruptaki gençlerin de gelmesini sağlayacağım. Buradan öğrenecekleri çok şey var" diyor.
Yine ilk kez gelenlerden Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan, Turkcell’in CEO’su Süreyya Ciliv de gayet memnun..
Karamercan katıldığı bir oturumda yabancı yatırımcıların Türkiye’yi gündeme getirdiklerini ve "yükselen pazar" deyince Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya’dan (Bric ülkeleri) hemen sonra Türkiye’yi saydıklarını söylüyor.
MERKEZ BANKASI’NI BEĞENİYORLAR
Karamercan’ın yabancı yatırımcılarla sohbetinde aldığı notlar arasında Merkez Bankası’yla ilgili olanının altını çizmekte yarar var.
Yabancılar özellikle Merkez Bankası’nın sağlam bir politikası olduğu ve iyi yönetildiği görüşünde.
Davos’ta hemen hemen hiçbir oturumu kaçırmayan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz için gerçekten iyi bir haber bu.
FİBA Grubu Başkanı Hüsnü Özyeğin,Turgut Özal döneminde Davos’a gelmiş ve uzun bir aradan sonra tekrar burada.
"Üç, dört gün zarfında kurduğum ilişkilerin haddi hesabı yok. Tekrar geleceğim" diyor.
Saydığım bu isimler Kongre Sarayı’nda bir toplantıdan diğerine koşarken ayaküstü gördüklerim, memnun kalıp kalmadıklarını sorduklarım.
Davos’un müdavimlerinden Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu ise bu yıl fazlasıyla mutlu.
Zira bu yıl Davos’ta gündemin ara temalarından biri gıda,
Türkiye’nin önde gelen süt, süt ürünleri ve et üreticisi olan Kalpaklıoğlu, global gıda sektörünün sıkıntılarını burada daha yakından izleyebiliyor.
DOĞUŞ’UN RESEPSİYONU
Önceki gece Türk iş dünyası, bakanları ve yabancı işadamları Doğuş’un artık geleneksel hale gelen resepsiyonunda bir araya geldiler.
Davos’un hemen girişindeki "Audi Showroom"undaki resepsiyona Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji Bakanı Hilmi Güler, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da katıldı.
UNDP Başkanı Kemal Derviş de resepsiyona katılanlar arasındaydı.
Çok sayıda yabancı işadamının da katıldığı resepsiyonda kısa bir konuşma yapan Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türkiye’nin global ekonomik sarsıntıdan az hasarla çıkacağına inandığını söyledi.
Davos belediyecilerin de buluşma yeri oldu
GEÇEN yıl Davos’taki belediye başkanlarının fazlalılığı dikkatimi çekmişti.
Yanılmıyorsam "Topbaş Davos’ta olmalıydı" diye de bir yazı yazmıştım.
Bu yıl, başlarını Londra Belediye Başkanı Ken Livingston’un başını çektiği belediyeciler yine burada.
Bu kez burada belediyeciler "SlimCity" diye bir girişim başlattılar.
Son nüfus sayımında İstanbul’un, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olduğu belgelendiği için girişime dikkat çekmek istiyorum.
"SlimCity" girişimi, enerji, su, trafik, çöp, sağlık, iklim değişikliği gibi konularda özel sektörün desteğini almak ve şehirler arasında alışverişi sağlamak üzere oluşturulmuş.
Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Bankası, Uluslararası Enerji Ajansı gibi kurumlar ortaklık içerisinde.
Girişim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yakından izlenmeli diyorum.
Hatta İstanbul bu girişimin içerisinde yer almalı.
Belediyenin içinden çıkamadığı o kadar sorun var ki, bir yol gösterici olması hiç fena olmaz.
Babacan: Türkiye’nin AB üyeliği 21. yüzyılın en önemli olayından biri
DÜN sabah basın toplantısında yabancı medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ali Babacan Türkiye’nin AB üyeliğinin 21’inci yüzyılın en önemli olaylarından biri olacağını söyledi.
Aralarında Time, New York Times, AP, AFP temsilcilerinin de bulunduğu kalabalık bir medya grubunun sorularını yanıtlayan Babacan’a en fazla Kuzey Irak, Sarkozy, PKK, türban ile ilgili sorular yöneltildi.
Sarkozy’nin neden Türkiye’nin üyeliğine karşı çıktığı sorusuna Babacan "Fransa’nın iç sorunları var. Nüfusun yüzde 10’unu teşkil eden Müslümanları entegre etmeyi başaramadı. Bununla ilgili iyi politikalar geliştirmedi. Bu da AB politikasına yansıyor" cevabını verdi.
Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği konusunda "iletişim" konusunda daha iyi çalışması gerektiğini de söyledi.
Hem Türk kamuoyunun, hem Avrupa kamuoyunun üyelikle ilgili tutumlarını sürekli ölçtüklerini belirten Babacan, Avrupa’nın Türkiye’nin üyeliğiyle daha güçlü olacağına inandığını söyledi.
Dışişleri Bakanı, türbanla ilgili olarak ise Türkiye’de her alanda özgürlüklerin arttığını dolayısıyla dini özgürlüklerin de arttığını, yasakların kaldırılması gerektiğini belirtti.