Paylaş
Alkollü ürünlerin satış ve tanıtımını düzenleyen yasanın onaylanmasından kısa bir süre sonra Tekirdağ’daki Umurbey Şarapları’nın kurucuları Umut ve Yonca Arıner kardeşlerle buluşmuştum.
Yasanın nasıl uygulanacağı konusunda tedirgindiler.
Bugün gelinen noktada şarabın tanıtımı, tadımı, bağ bozum şenlikleri askıda.
Arıner kardeşlerle Karaköy’de Mimarlar Odası’nda açılan “Trakya Bağ Rotası Projesi” Sergisi’nde karşılaştık.
Proje, Umurbey Şarapları başta Trakya’daki şarap üreticilerine yeni bir umut kapısı olmuş.
Trakya Turizm İşletmecileri Derneği tarafından hazırlanan projeyi Trakya Kalkınma Ajansı destekliyor.
Tekirdağ’dan Umurbey, Chateau Nuzun, Barel Şarapcılık, Barbare,
Şarköy’den Melen, Gülor, Chateau Kalpak,
Kırklareli’den Arcadia, İrem Çamlıca, Vino Dessera,
Gelibolu’dan ise Gali ve Suvla “Trakya Bağ Rotası”nda yer alan şarap üreticileri.
Karaköy’deki sergide ayaküstü sohbet ettiğimiz butik şarap üreticilerinin tümü zorluk ve engellere rağmen işlerine tutkun.
Bağ ziyaretlerine odaklanacak “Trakya Bağ Rotası” onlar için yepyeni bir açılım.
Trakya Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Orhan Çebi’nin de dikkat çektiği gibi dünyada “gastronomi ve şarap turizmi” yükselişte.
İtalya’da Toscana, Fransa’da ünlü Chateauneuf-Du-Pape markasının çıktığı Rhone Vadisi yıllardan beri önemli turizm destinasyonları.
Büyük İskender’den, Roma, Bizans, Osmanlı’ya sayısız medeniyetlerin izlerini taşıyan Trakya’nın artısı var eksisi yok.
Osmanlı’ya 90 yıl boyunca başkentlik yapmış Edirne “Trakya Bağ Rotası”na çok yakın.
“Sakin Şehir” Vize de öyle.
Çebi’nin tahminine göre, “Trakya Bağ Rotası” bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısında yüzde 50’lik bir artış sağlayabilir.
2012 verilerine göre, işsizlik oranının genç kadınlarda yüzde 21,9, genç erkeklerde ise yüzde 13,7 oranında olduğu Trakya’da böyle bir turizm patlaması hayatları değiştirir.
Şimdi gelelim benim kafamı kurcalayan soruya.
Projenin adı neden “Trakya Şarap Rotası” değil de “Trakya Bağ Rotası”?
Komşumuz Yunanistan’a bakın.
Şarap turizmi için “Wine Road”u kullanıyor.
Toscana’da “Strade de Vino”, Fransa’da “Route des Vins” deniyor.
Şarap sözcüğünden çekinmeyeceğimiz günler de gelir elbet.
İstanbul’da tatile gidemeyenlerin oranı yüzde 41
İSTANBUL Üniversitesi İktisat Fakültesi, İstanbul Yatırım Ajansı’nın desteğiyle İstanbulluların tüketim eğilimlerini mercek altına almış.
Araştırma, İstanbul’un 39 ilçesinde, toplam 4 bin 555 katılımcı ile yüz yüze yapılmış.
İktisat Fakültesi’nden Doç. Dr. Murat Şeker’in dün gönderdiği, tam adıyla “İstanbul Tüketim Eğilimi ve Talep Potansiyeli Hane Halkı Araştırması”nın çarpıcı sonuçlarından bazıları şöyle:
İstanbul’da asgari düzeyde aylık yaşam maliyeti 2 bin 148 lira, normal düzeyde 3 bin 570, iyi düzeyde ise 6 bin 356 lira.
Çok istemelerine rağmen tatile gidemeyenlerin oranı yüzde 41.
AVM’ler alışveriş mekan tercihlerinde en ön sırada.
İstanbul’da ortama kira bedeli 845 lira.
Araştırmaya katılanların yüzde 55,3’ü kendi evinin sahibi.
Ekmek tüketimi dikkat çekici. Ortalama 3 ekmek tüketiliyor. Yüzde 1,1’lik kesim ekmek tüketmiyor. En az ekmek tüketilen ilçeler Adalar, Beşiktaş ve Çatalca.
Haneye günlük gazete satın alma alışkanlığı oranının en yüksek olduğu ilçe Beşiktaş.
En düşük oran Sultangazi, Beyoğlu’nun bir bölümü ve Büyükçekmece’de.
Haftada en az 3 gün, et, tavuk ya da balık yiyebilenlerin oranı yüzde 47,2.
Bunları yiyemeyeceğini belirtenlerin oranı yüzde 16,7.
Bazen diyenlerin oranı yüzde 36,1
İnternet üzerinden alışveriş yapma oranı yüzde 30,3.
Hanesinde hizmetli çalıştıranların oranı yüzde 14.
Paylaş