Paylaş
Beş ülkede 11 havalimanı işletirken, yapmış olduğu terminal binalarının sayısı da 12’yi buldu.
Suudi Arabistan Cidde, İzmir Dış Hatlar halkaya son katılanlar.
TAV’ın hizmetinden 2010 yılında 47.6 milyon kişi yararlanmış.
2020 hedefi ise 100 milyon.
TAV Havalimanları 2010 yılında 752,9 milyon euroluk değer üretmiş.
Bunları alt alta koyduğunuzda TAV’ın çıtayı her yıl nasıl yükselttiği ortaya çıkıyor.
Geçenlerde buluştuğumuz TAV CEO’su Sani Şener “ Yaptığımıza deneysel inovasyon diyebiliriz. Devlet bir özelleştirme ihalesi açtı ve bu alanda iyi iş yapılabileceğini gördük. Deneye deneye ve küçük adımlarla buraya ulaştık” diyor.
TAV, 10 yıl gibi bir sürede uluslararası havacılık sektöründe kendini kanıtlamış, “küresel bir marka”ya dönüşmüş durumda.
Bugün çevrenizde baktığınızda TAV gibi “küresel markaların” “sürdürülebilirlik” kavramına önem verdiğini görürsünüz.
HAVACILIK SEKTÖRÜNDE BİR İLK
Nitekim Sani Şener ile yılın son günlerinde bir araya gelmemizin nedeni TAV Havalimanları 2010 Sürdürülebilirlik Raporu.
Sani Şener “ Bu raporu TAV’a aferin desinler diye hazırlamadık. Amacımız bu sürdürülebilirlik kavramında farkındalık yaratmak, örnek olmak. Sürdürülebilirlik deyince sadece çevre akla geliyor. Oysa sosyal boyutu da var, ekonomik boyutu da” diyor.
“Raporda bu üç boyutu da ele alıyoruz” diye ekliyor.
Şener istemese de TAV’a gerçekten aferin.
Küresel Raporlama Girişimi’nin ilkeleri çerçevesinde Türkiye’de “Sürdürülebilirlik Raporu” hazırlayan şirketler arasında havacılık sektöründen ilk şirket.
Havacılık sektörü çevreyi kirletme konusunda sık eleştirilen bir sektör.
Uzmanlara göre, havacılık sektörü insan kaynaklı karbon emisyonunun yüzde 3’ünden sorumlu ama bu oran artma eğiliminde.
Dolayısıyla TAV’ın bu girişimi daha da önem kazanıyor.
GOOGLE’I TIKLARKEN 2 KERE DÜŞÜN
Karbon emisyonu deyince, Sani Şener son günlerde katılmış olduğu bir bilişim teknolojileri konferansından şu ilginç bilgiyi aktarıyor.
Google’da bir tıklama bir kahve pişirmeye denk enerji tüketiyor.
Neticede TAV’ın “Sürdürülebilirlik Raporu” havacılık sektörünün de dünyamızı daha iyi bir geleceğe hazırlamakta iddialı olduğunu gösteriyor.
Sani Şener ile yemekte masanın etrafında TAV Kurumsal İletişim Koordinatörü Bengi Vargül ile TAV Sürdürülebilirlik Grubu lideri Necdet Büyükbay var.
Necdet Büyükbay İzmir Dış Hatlar terminalinde teknolojinin yardımıyla neler yapıldığını anlatıyor.
İzmir İleri teknoloji Enstitüsü’yle ortak çalışmalar neticesinde yılda 5 milyon kilovat saat tasarruf sağlanmış.
Büyükbay “Bu miktar 3 bin ağaç dikmeye, 300 tane aracı trafikten çekmeye eşittir” diyor sevinçle.
YER HİZMETİNDE ELEKTRİKLİ ARAÇ
Peki enerji tasarrufu nasıl sağlanmış?
Termal kamerayla ısı kaçıran yerler tespit edilmiş.
Boyama işleminde NASA’nın geliştirdiği özel bir boya kullanılmış.
Sani Şener enerji tasarrufu anlamında, yer hizmetlerinde kullanılan araçların hibrid ve elektrikliye dönüştürüldüğünü anlatıyor.
“Yenilenebilir enerjiyi destekliyoruz. Akfen’in Yuvarlakçay’da HES’ten vazgeçtiğini de unutmayın” diyor Şener.
Şener “yenilenebilir enerji” dedi ya gönlümü bir kez daha kazandı.
Uçağın park sıkıntısına çözüm arayışları
SON zamanlarda Atatürk Havalimanı’nda şöyle bir durum var.
İnen uçaklar park yeri bulmakta zorlanıyorlar.
Karaya konduk diye boşuna seviniyoruz zira pistte dakikalarca dolanan uçaktan inmek asla mümkün olmuyor.
Sani Şener “Atatürk Havalimanı’nın pisti uzatıldı. Terminal kapasitesinde de sorun yok. Park yerleri maaselef sıkıntılı” diyor.
Dediğine göre, Devlet Hava Meydanları İşletmesi bu sıkıntılı duruma çare olarak şöyle bir çözüm üzerinde duruyor
Atatürk Havalimanı’nın hemen yanı başındaki Hava Kuvvetlerine ait 800 dönümlük arazinin üzerindeki lojmanları başka bir yere nakledildiği takdirde park
alanı büyüyebilecek.
Bu arada Sani Şener TAV ile ilgili başka bir gelişmeyi aktarıyor.
Önümüzdeki günlerde New York JFK Havalimanı’nda VİP bekleme salonunu açmaya hazırlanıyor.
Son dakika: TEMA Akkuyu’ya dava açıyor
AZ önce e-postama düşen mesaja göre TEMA Vakfı, Mersin Akkuyu’da yapılacak nükleer santrale karşı“pahalı, kirli ve tehlikeli” olduğu gerekçesiyle dava açıyor.
Akkuyu çevresindeki ekosistemin son derece kırılgan olduğunu belirten TEMA burada yaşayan bir çok türün neslinin tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Ayrıca TEMA’ya göre, Akkuyu Nükleer Santrali Türkiye’nin şimdiye kadar imzalamış olduğu pek çok çevre anlaşmasına da aykırı.
2012 yılı Akkuyu nükleer santraliyle ilgili nasıl gelişmelere gebe merak ediyorum.
Okurlarıma insan haklarının ayaklar altına alınmadığı, daha huzurlu, sağlıklı ve nükleersiz bir yıl diliyorum.
Paylaş