Paylaş
1999 yılında Bilintur, Tepe ve Akfen gruplarının ortaklığında kurulan BTA sekiz ülkede 15 havalimanının yanı sıra İDO, Uniq İstanbul gibi noktalarda yeme-içme sektöründe faaliyet gösteriyor.
Sektördeki markası “Tadında Anadolu” lokantaları.
“Tadında Anadolu”nun en büyük özelliği Cesur’un sözünü ettiği “kahraman ürünler”e yer vermesi.
Yani unutulmaya yüz tutmuş ya da büyük bir emekle üretilen geleneksel ve yerel ürünler.
Bolu’nun keş peyniri, Çamlıca Gazozu ve kızılcık tarhanası “Tadında Anadolu”nun raflarında yan yana.
“Geleneksel ya da yenilikçi çok özel bir ürünün üretildiğini duyduğumuz anda gidiyoruz üreticiyi buluyoruz. Sertifikasyon, gıda kodeksi, pazarlama desteği veriyoruz” diyor Cesur.
İlki Esenboğa’da açılan “Tadında Anadolu” sattığı 600 ürün için 120 kadar tedarikçiyle çalışıyor.
Tedarikçilerin yüzde 20’si kadın girişimci ve Cesur ile buluştuğum gün aralarından üçüyle tanışma fırsatını buldum.
Aydın, Bursa ve Bolu’dan sırf buluşma için kalkıp İstanbul’a gelen bu girişimci kadınların kaydettikleri aşamalar heyecan verici.
AYDIN İNCİRİNE ÇOĞRAFİ İŞARET
Evlerinin mutfağında başlattıkları üretim için fabrika aşamasına gelmişler.
Aydınlı Semra Ağaçcı çiftçi bir aileden.
Hayatı incir bahçelerinde geçtiği için incirle ne üretebileceğine uzun zaman kafa yoruyor.
“Mutfağa girdim günün birinde. İncir, ceviz ve çikolatayı karıştırarak bir tatlı yaptım. Eş dost beğenince devam ettim”.
2009 yılına kadar sürekli incirle çeşitli denemeler yapan Ağaçcı, aynı yıl bu “Yingari” (Ege ağzıyla yiyin artık) adıyla piyasaya çıkmış.
Bugün geldiği noktada markası Aydın’daki kendi dükk^anında ve BTA’nın faaliyet gösterdiği tüm noktalarda satılıyor.
Ağaçcı, Aydın İnciri için dört yıl önce “çoğrafi işaret” almayı da başarmış.
Hepsi elde yapılan ürünlerinin bazıları patentli ve yakında Aydın Organize Sanayi bölgesinde fabrikasını açmaya hazırlanıyor.
Trilyeli Dilek Şeker, “Şeker Hanım” katkısız ürettiği reçellerle “Şeker Hanım” markasını yaratmış.
Semra Ağaçcı’nın “çikolatalı incir” inovasyonu gibi o da reçellerini “organik elma suyuyla” üreterek başka bir inovasyona imza atmış.
HEM MARKA, HEM İSTİHDAM
“30 kavanozla evde başladık. 2012’de BTA ile tanıştıktan sonra her şey hızlandı” diyen Dilek Şeker de Bursa Organize Sanayi’de bir fabrikaya açmaya hazırlanıyor.
Her iki kadın girişimci hem marka yaratmışlar, hem istihdam.
“Yingari” markası yaz aylarında 40 kişiye ekmek kapısı oluyor örneğin.
Bolu’ya özgü tarhana ve erişte çeşitleriyle girişimciliğe başlayan Güler Burkucu, tamamen kadın girişimcilerden oluşan Behder Derneği’nin ve Anabolu markasının arkasında isim.
Anabolu, yöreye özgü bir peynir çeşidi olan Keş ile Kozalak reçelini ilk kez pazara sunmuş.
Şimdi şöyle düşünün.
Aydın, Bolu, Bursa’da bu girişimci kadınların el emeğiyle, inovasyonla ve en önemlisi geleneksel bilgilerle ürettikleri ürünler havaalanındaki dükkanlarda satılıp yurt dışına gidiyor.
Nitekim Şeker Hanım ürünlerine ABD’den, Maldivler’den, Endonezya’dan talep gelmiş.
Sadettin Cesur ve BTA Operasyondan sorumlu İcra Kurulu üyesi İbrahim Demir ile sohbete “Tadında Anadolu”nun yurtdışındaki projeleri de gündeme geliyor.
Cesur “Biz bir nevi yeme-içme kültür elçiliği yapıyoruz. Tadında Anadolu bizim Eataly’miz olacak göreceksiniz” diyor.
Paylaş