STK’ları en çok seven bakanlık hangisi?

TOBB ile birlikte Atlanta’yı ziyaret eden Babacan, AB üyeliğiyle ilgili soruyu “Esas soru AB’nin Türkiye için ne zaman hazır olacağı” diye yanıtlamış.
Türkiye’nin ekonomik olarak AB kriterlerinin üzerine çıktığını da eklemiş.
7 Balkan ülkesinde ve Türkiye’de temsilciliği olan, AB tarafından STK’lara “teknik destek” için kurulmuş TACSO’nun davetlisi olarak geldiğim Zagreb’ten bakınca AB için sadece “ekonomik kriterin” yeterli olmadığı o kadar belli ki…
AB öncelikle “güçlü bir sivil toplum” diyor.
Ekonomik krizin pençesinde olsa da STK’lara ayırdığı fonlarından vazgeçmiyor.
Zagreb’teki konferansın başlığı “AB Yolunda Sivil Toplumun Dönüşümü”.
Önümüzdeki 1 Temmuz tarihinde 28. AB üyesi olmaya hazırlanan 4 milyonluk Hırvatistan sivil toplumun gelişmesi için önemli adımlar atmış.
Toplantının açılışına katılan Hırvatistan Devlet Başkanı İvo Josipovic’in sosyal işler danışmanı “kamu politikalarının şekillenmesinde STK’larla birlikte yol alıyoruz” diyor.
İnsan haklarının iyileştirilmesinden, çevre bilincinin yerleşmesine STK’larla sıkı işbirliği yapacaklarını söylüyor.
Hırvatistan örneğini verince Türkiye’de sivil toplumun durumunu merak edecek olanlara son bir rapordan söz edeceğim.
TÜSEV’in Sivil Toplum İzleme 2012 Raporu.
Yirmi yıllık bir geçmişi olan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) raporunu hazırlayan genç ekiple Zagreb öncesi konuştuk.
Raporu hazırlayanların genel kanısı şu:
“Sivil toplum kamu işbirliğinin gelişmesinde önümüzde uzun bir yol var. STK’larla bilgi paylaşımı önemli. Ne ki  devlet ne zaman isterse, ne kadar isterse ve kime isterse danışıyor. Kendisi de bilgi paylaşımında hayli cimri”.
Bu durumda nasıl işbirliği olacak?
Kamu-STK ilişkileri açısından en heyecanlı verici gelişme yeni anayasa çalışmaları sürecinde yaşanmış.
TÜSEV bu raporunu hazırlarken, kamu kurumlarıyla STK’lar arasındaki ilişkileri öğrenmek için 20 bakanlığa başvurmuş.
Dört bakanlıktan hiç cevap gelmemiş.
Dört bakanlık “ek araştırma gerekir” diye cevap vererek aslında soruyu yanıtsız bırakmış.
Üç bakanlık “hiç ilişkimiz yok” diye yanıt vermiş.
STK’larla hiç ilişki ve ortaklığı olmadığını bildiren bakanlıklar şöyle:
Çevre ve Şehircilik, Orman ve Su İşleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik.
Ülkemizde çevre konusunda olup bitenlere bakınca hiç şaşırmadım.
STK’larla sürekli temas halinde olan tek bakanlık ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.
Kadının iş ve aile hayatında güçlenmesi için sivil toplumla sıkı bir işbirliği yapan Bakan Fatma Şahin’i ne kadar övsek azdır.

Van paraları ne oldu?

TÜSEV “Sivil Toplum İzleme 2012” Raporu’nda projektörü Van depremine de çevirmiş.
Birinci tespit şu: “Kamu-STK işbirliği” sınıfta kalmış.
Bir de tabii toplanan deprem yardımlarının nereye gittiği sorusu var.
TÜSEV’in yer verdiği tabloya baktığınızda 3.3 milyar lira gibi bir rakamın toplandığı görülüyor.
TOKİ’ye kalıcı konutlar için verilen para 1.2 milyar lira.
TÜSEV ekibi diyor ki “TOKİ’nin dışındaki paranın nereye gittiğine ilişkin kalemler görüyoruz. Ama nasıl ve kime harcandığına ilişkin hiçbir ayrıntılı bilgi yok”.
Nitekim bundan rahatsız olan Vanlı 12 kadın kuruluşu bilgi istemek için kaymakamlığa başvurmuş.
Sonuç?
Sonuç olmadığı gibi “paralar nereye gitti, bilgi isteriz” diye tutturan kadın kuruluşlarından bazıları mahkemelik.

Siyasetçinin hayali buraya kadarmış

CHP Genel Başkan Yardımcılığı’ndan istifa etmek zorunda kalan Gülseren Onanç’ın hayalleri büyüktü.
Dünkü basın açıklamasında söylediği gibi, Onanç CHP’nin halkı daha iyi anlamasını, halka yönelik politikalar üretmesini istedi.
Hep bu yönde çalıştı, “STK’larla işbirliğine” yürekten inandı.
Nitekim, Kılıçdaroğlu’nu, İstanbul’un değerlerini korumaya çalışan STK’larla, ardından kadın STK’larla bir araya getirdi.
CHP ile sivil toplum arasında bir köprüydü Gülseren Onanç.
Kaybeden CHP oldu.