Paylaş
Oysa raporda, demokratikleşmenin olmazsa olmaz oyuncularından STK’larla ilgili önemli tespitler vardı.
Dernek sayısı 2000 yılından bu yana yüzde 42 oranında artmış ama dernek üye sayısının nüfusa oranı yüzde 10.
Derneklere üye olan kadınların sayısı erkeklerin sadece beşte biri.
STK sayısında Batı’ya oranla hayli geride olduğumuz gibi Türkiye’de STK’nın ne olduğu tam olarak belli değil.
Çoğunlukla devlet güdümündeler, dolayısıyla özgür ve özerk değiller.
Karar alma mekanizmalarına katılmaları gerekirken Türkiye’de öyle bir durum söz konusu bile değil.
Çarpıcı bir örnek vereceğim.
İstanbul’da iki yakayı denizaltından birleştiren Avrasya Tüneli yapılıyor.
Biz İstanbullular böylesine önemli bir projenin ayrıntılarını bilmiyoruz.
Önceki gün TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan gelen e-posta kimsenin odanın görüşlerine başvurmadığını da ortaya koyuyor.
Projeyle ilgili bir değerlendirme raporu hazırlayan Şehir Plancıları Odası by-pass edilmiş.
STK’LARADANIŞMA KÜLTÜRÜ YOK
Başbakan Erdoğan şimdi Taksim ile ilgili “çılgın projesi”ni açıkladı.
Çocukluğumun Gezi Parkı’nın yerine 40’lı yıllarda yıkılan Topçu Kışlası inşa edilecekmiş.
Acaba mimar, mühendis, şehir plancıları odalarının görüşleri alınmış mı?
Merak ediyorum.
Başka bir örnek Türkiye’nin en önemli meselesi kadın sorunuyla ilgili.
Kadın ve aile sorunlarıyla ilgili Devlet Bakanlığı’nın kaldırılması çalışmaları sürüyor.
Süreç kadın örgütlerine hiç danışılmadan devam ediyor.
Karar alma mekanizmalarında STK’arın adı yok.
CHP’nin yukarıda sözünü ettiğim raporu tam da bunu vurguladığı için önemliydi.
Ancak rapor başka, gerçekler başka.
Önceki gün CHP İstanbul milletvekili adayı Gülseren Onanç’ın organizasyonuyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile buluşanSTK temsilcilerinin şikayetlerine tanık olduk.
Buluşmada kimler vardı?
TEMA HAKLI
Aklımda kalan isimler şöyle:
Ka-Der Başkanı Çiğdem Aydın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Aysel Çevikel, TÜSEV’den (Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı) Tevfik Başak Ersen, TEMA Genel Müdürü Prof. Orhan Doğan, Toplum Gönülleri Vakfı’ndan Özlem Ezgin, Anadolu Kültür Başkanı Osman Kavala,TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş.
CHP’ye ilk sitem eden TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof.Orhan Doğan.
Vakıf siyasi partilere rehber bir kitapcık hazırlamış:
“Ekosistemin Yaşam Hakkı Nasıl Korunur?”.
Doğan “Cumhurbaşkanı Gül ve tüm siyasi partilere kitapçığı yolladık. CHP dahil kimseden dönüş almadık” diyor.
Oysa çevre küresel ısınma nedeniyle dünyanın gündeminde nicedir.
Hem vahşi madencilik, hem Karadeniz başta Anadolu’nun altını üstüne getiren HES’ler nedeniyle (hidroelektrik santraller) Türkiye’nin de en sıcak konularından biri.
Doğan “HES’lerle ilgili ÇED raporlarına ulaşamıyoruz” diyor.
“Su yasası yok, tarım arazilerinin nasıl kullanılacağı belli değil, HES’lerde yetki karmaşası var, 2B arazileri durumu ortada. Bunları CHPkonuşmak isterdik” diye ekliyor.
VAKIFLAR YASASINDA DAHA YAPICIYIZ
Ka-Der Başkanı Aydın, aynı şekilde CHP’nin raporlarını, seçim bildirgesini hazırlarken kendilerine danışılmamasından şikâyetçi.
CHP’nin seçim bildirgesinde yılda 5 tane sığınma evi yapılmasından söz edilmiş.
Ancak Aydın’ın işaret ettiği gibi Türkiye’nin 6 bin sığınma evine ihtiyacı var.
Açığı yılda 5 sığınma eviyle kapatmak mümkün mü hiç?
TÜSEV,Vakıflar Yasa’sını CHP’ye birkaç kez anlattıklarını ancak partinin Ermeni ve Rum vakıflarının mallarıyla ilgili katı görüşlerini değiştirmediklerini söylüyor.
Şimdi gelelim bu sitemler karşısında Umut Oran’ın tutumuna.
Umut Oran, Vakıflar Yasası’yla ilgili “Geçmişteki görüşü savunmuyoruz, yasayla ilgili daha yapıcıyız” diyor.
Dün öğleden sonra TEMA ile görüşmeye gitmiş.
CHP , TEMA’ya kulak verecek.
CHP’nin değiştiğine, başka bir yola girdiğine artık gönülden inanıyorum.
Gönüllülere sigortasız işçi muamelesi
ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği’nin Başkanı Profesör Aysel Çelikel’in, STK “gönüllüleriyle” ilgili söyledikleri hepimizi şaşırttı.
Eski Adalet Bakanı Çelikel, ÇYDD’nin çeşitli şubelerinde çalışan gönüllülerin “kaçak işçi” muamelesi gördüğünü söyledi.
Çelikel, “Sanırım dernekler eskiden daha özgürdü. Şimdi derneği denetleyenler “gönüllülere” sigortasız, kaçak işçi gözüyle görüyorlar.
ÇYDD’nin çeşitli şubelerine “kaçak işçi” çalıştırma gerekçesiyle binlerce liralık ceza kesilmiş durumda” diyor.
Türkiye’de zaten “gönüllülük” kavramı tam oturmamışken, “kaçak işçi” nereden çıktı?
“STK’ların öncelikle rahat çalışmaları gerekir” vurgusu yapan Çelikel “En mükemmel anayasayı yapın, STK kültürü yoksa her şey kağıt üzerinde kalır” derken haksız değil.
Paylaş