Paylaş
Norveç dünyanın en zengin, refah seviyesi en yüksek ülkeleri arasında.
Kişi başı milli geliri 55 bin doların üzerinde.
Norveç Statoil şirketi, denizde sürekli yeni petrol yatakları buluyor.
Barents Denizi’nde en son ortaya çıkartılan petrol yataklarının kapasitesi 200 ile 300 milyon varil olduğunu söyleniyor.
Norveç zenginliğine zenginlik katıyor ama başbakanı mutfağa girip ülkesine yılda 4,5 milyar euro gelir getiren somonun rekl^amını yapmaktan gocunmuyor.
Norveç Veliaht Prensi Haakon’un. 2008 yılında Türkiye’ye yaptığı “iş gezisi” meyvelerini verdi bu arada.
Başbakan Stoltenberg bu ziyaretinde, Norveç enerji devi Statkraft’ın Kızılırmak-Kargı HES yatırımının açılışını yapıyor.
Türkiye-Norveç ortak yapımı, petrol platformu destek gemisi Grand Canyon’un suya indirilmesi törenine katılıyor.
Başbakan Stoltenberg Çırağan Sarayı’nın mutfağında somon balıklarını dilimlemeden önce bir grup gazeteci onunla sohbet imk^anı bulduk.
İSPANYA YERİNE TÜRKİYE
İkili ilişkiler, enerji işbirliği, somon ihracatı derken Güngör Uras “Peki Norveç Türkiye’den ne alabilir” diye soruyor.
“Norveç’ten Türkiye’ye yılda 360 bin turist geliyor. Sizden turizm hizmeti alıyoruz” cevabını veriyor başbakan.
Tam bu noktada Prens Haakon’un ziyaretinden hemen önce yine 2008 yılında Oslo’da yaptığım görüşmeler aklıma geliyor.
Oslo Eyalet Meclisi’nin Türk asıllı üyesi Mertefe Bartınlıoğlu, emekli Norveçlileri sağlık sorunları olduğunda İspanya’ya gönderdiklerini anlatmıştı.
“Emeklileri İspanya yerine Türkiye’ye gönderebiliriz” demişti.
Özetle Türkiye Norveçlilere turizm hizmetinin yanı sıra pekâlâ sağlık hizmeti de verebilir.
Başbakan Stoltenberg’e bu konuyu sorduğumda “Emeklilerin sağlık hizmetlerinde yurt dışına artan bir talep var. Biz hastalarımızı çok daha ucuz hizmet veren İspanya ve Karadağ’a gönderiyoruz. Sağlık hizmeti veren kurumlarınız yerel yetkililerimizle temas kurdukları takdirde anlaşmalar sağlanabilir” diyor.
Stoltenberg’in bu sözlerini bizim sağlık kurumları iyi değerlendirmeli.
Kabinenin yarısı kadın
NORVEÇ Başbakanı Stoltenberg’e kabinesindeki kadın oranını sordum.
“Yarı yarıya” cevabını verdi.
Başbakan Stoltenberg, Norveçli babaların 10 haftalık doğum izni almalarının ateşli bir yandaşı.
Kendisi de zaten 20 yıl önce bebeklerine bakmış.
Hatırlarsanız bir süre önce kabinesinin iki erkek bakanın, 10 haftalık “babalık iznine” ayrıldıkları gazetelere konu olmuştu.
Norveç Dışişleri Bakanlığı’nda görevli olan başbakanın eşi İngrid Shulerud ile ayaküstü sohbetimizde “Türkiye’de kadının durumunu” konuştuk.
“Kadın Hakları”nda neredeyse dünya rekorunu elinde bulunduran Norveç’ten gelen birinin, başbakan eşi de olsa kadın cinayetlerini, 11 yaşındaki çocuk-anneleri anlaması oldukça zor tabii ki.
Bu arada Başbakan Stoltenberg onuruna verilen davette Leyla Alaton telaşla yanımıza geldi.
Ankara’nın Norveç’e atadığı kadın büyükelçi Kadriye Şanıvar Olgun’u bizlere tanıştırdı.
Kadın dostu bir ülkeye kadın büyükelçi isabetli olmuş.
Türkiye’nin ilk genom araştırması
BOĞAZİÇİ Üniversitesi bir ilke imza attı.
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü araştırmacılarının ilk aşamasını tamamladıkları “genom araştırması” ne işe yarayacak?
Bunu dün, araştırmaya Doçent Dr. Nesrin Özören ile birlikte önderlik yapan Doçent Dr. Cemalettin Bekpen’e sordum.
Bekpen’in cevabına geçmeden şu “genom”a açıklık getireyim.
En basit tarifiyle “genom” bir insandaki DNA’ların tümü.
Bekpen “ne işe yarayacak” sorusuna “ Türkiye çoğrafyasında genetik çeşitliliğin yapısının ve diğer toplumlara göre farklılık ve benzerliklerin belirlenmesine ilk adımı attık” diyor.
Bu da bu çoğrafyaya özgü hastalıkların daha iyi anlaşılmasının önünü açıyor.
Kişiye özel tıbbi tedaviye imk^an sağlıyor.
Bekpen’in verdiği bilgiye göre, Uluslararası İnsan Genom projesinin 2000 yılında tamamlanmasından sonra sürdürülen araştırmalar toplumlarda genetik çeşitliliğin şaşırtıcı boyutlarda olduğunu ortaya koymuş.
Boğaziçi Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği araştırmada, dört kuşak boyunca Türkiye’de yaşayan 17 bireyin genom dizimleri belirlenmiş.
Bekpen bütçenin ancak 17 kişiye izin verdiğini, daha iyi sonuçlar için gerekli 100 sayısını 1 ila 2 yılda tamamlayacaklarını belirtiyor.
Bilkent Üniversitesi’nden Can Alkan, Harvard Üniversitesi’nden Ömer Gökçümen, Boğaziçi Üniversitesi’nden Pınar Kavak’ın katıldığı “Türkiye’nin ilk genom projesi”nin sonuçları 20-21 Ocak tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenecek çalıştay sırasında kamuoyuna açıklanacak.
Paylaş