Sahada yoksullarla çalışmak Nobel’i getirdi

Haberin Devamı

HAFTA başında Princeton Üniversitesi’nden Profesör Angus Deaton’a giden 2015 Nobel Ekonomi ödülünün önemli farkı şu:
Şimdiye kadar ödül büyüme modelleri, piyasaların davranış biçimleri, fiyatların nelerden etkilendiği gibi teoride kalan çalışmalara verilmiş.
Ödülün bu yılkı sahibi, 1945 doğumlu Angus Deaton kuramsal modeller üzerinde çalışmakla yetinmeyip bizzat sahaya inmiş bir ekonomist.
Tüketim, yoksulluk, refah, gelir eşitsizliği üzerine yaptığı çalışmaların odak noktası bireyler.
Deaton, insanların tüketim alışkanlıkları, fiyat değişimleri karşısındaki tepkileriyle ilgili yıllar boyu alanda veriler toplamış.
Elindeki verilerle modeller geliştirmiş.
1980’lı yıllarda örneğin Hindistan, Sri Lanka, Fildişi Sahili’nde en yoksulları mercek altına almış.
Özellikle yoksulların sağlık durumlarıyla gelirlerinin karşılıklı etkileşimini incelemiş.
Yoksulların tüketim alışkınlıkları için binlerce veri toplamış.
Şunu bile yapmış:
Sosyal bir yardım karşısında erkeğin ve kadının davranış biçimlerini ölçmüş.
Ekonomistin, Hindistan’da sahada yoksulluğa savaş açmış ünlü aktivistlerle çalıştığı biliniyor.
Zaten Nobel ödülünü alır almaz kendisini ilk kutlayanlar Hindistan’daki meslektaşları.
Angus Deaton gözlemlerini 2013 yılında “Büyük Kaçış- Sağlık, Refah ve Gelir Eşitsizliğinin Kaynağı” kitabında topluyor. Kitaba Fransız Thomas Piketty’nin “21. Yüzyılda Kapital” kitabının Amerikan versiyonu gözüyle bakanlar var.
2015 Nobel Ekonomi ödülünün Profesör Angus Deaton’a verilmesiyle “gelir eşitsizliği” Piketty’den sonra bir kez daha yoğun bir şekilde dünyanın gündeminde.
Meksika, Şili’den sonra OECD ülkeleri arasında en eşitsiz üçüncü ülke olan ABD seçim nedeniyle bunu konuşuyor.
Seçimlere bir yıl kala kampanyalarda sıklıkla gündeme getiriliyor “gelir eşitsizliği”.
İki yıl kadar önce gelir eşitsizliğinin demokrasi için tehdit olduğunu söyleyen Clinton döneminin çalışma bakanlarından Berkeley Üniversitesi profesörü Robert Reich yine sahnede. Reich, Jeb Bush, Donald Trump gibi Cumhuriyetçi aday adayların zenginlere yönelik vergi indiriminin eşitsizliği arttıracağına dikkat çekiyor.
Demokrat aday adayı Hillary Clinton düşük gelirlilerden yana bir tutum sergiliyor. “Yoğun çalışan dar gelirli ailelerin sırtından vergi yükünü hafifleteceğiz. Milyonerin sekreterinden daha az vergi ödememelerini sağlayacağız” diyor.
ABD seçimlerin daha bir yıl var.
Bizim seçimler ise kapıda ve OECD ülkeleri arasında en eşitsiz beşinci ülke olmamıza rağmen “gelir eşitsizliğini” tartışma durumu ortada yok.
Diyeceksiniz ki, normal bir süreçten geçmiyoruz, seçimle ilgili ne konuşuluyor ki “gelir eşitsizliği” konuşulsun.
Dün Jale Özgentürk, CHP’nin Ekonomiden sorumlu Genel Başkanı Selin Sayek Böke’nin sözlerine yer vermişti. Böke’nin açıkça “gelir eşitsizliği” meselesine değindiğini göremedim. CHP’nin ekonomi programında, sosyal adaleti sağlamak ve gelir eşitsizliğini gidermek için asgari ücretin arttırılması, aile sigortası gibi şeyler var ama dünyada bu yönde rüzgârın estiği günlerde bunun daha çok dillendirilmesi gerekmiyor mu?

Yazarın Tüm Yazıları