Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin jesti

SABANCI Üniversitesi’nin öğrencileri dün üniversitede Sakıp Sabancı’yı anma töreni düzenlediler.

Törenden bir gün önce yaşları 20 ile 25 arasında değişen bir grup öğrenciyle üniversitede buluşuyorum.

Sakıp Sabancı’yı anlatacaklar.

71 yaşında kaybettiğimiz ünlü işadamı bu gencecik insanları nasıl etkilemiş?

Kampusta günün her hangi bir saatinde karşılarına çıkan, onlarla sohbet eden, tavla zarı atan, futbol maçında hakem olan Sakıp Ağa hakkında neler düşünüyorlar?

Heyecanı,

Güleryüzü,

Alçakgönüllülüğü,

Pozitif enerjisi,

Kompleksiz olması, rahatlığı, değiştirmek istemediği lehçesi.

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin en fazla dile getirdikleri, sevdikleri özellikleri bunlar.

Genç Girişimciler Kulübü’nden Serkan Demir, Sakıp Sabancı’nın kulübün onur üyesi olduğunu ve kendisine bir plaket vermek istediklerinde ‘Onur üyesi olmak için ben ne yaptım? Plaketi hak ettiğimi sanmıyorum’ dediğini hatırlıyor mesela.

Murat Tarakçı, tavla maçında mars attığında kızdığını, Emine Deniz üniversiteye ilk geldiği gün karşılaştığı Sakıp Sabancı’nın sarılıp öptüğünü anımsıyor.

‘Sakıp Sabancı’yı okulda görmek doğaldı. Onun enerjisi, olumlu elektriği burada her şeye yansımış durumda.’

Üniversitenin ilk öğrencilerinden Tuba Kobaş,Avrupa Birliği’yle ilgili bir projeyi yakından izleyen Sakıp Bey’ın Tarkan’ı da projeye katmak için sanatçıyı bizzat telefonla aradığını anlatıyor.

Sakıp Bey’ın heyecanı ne yazık Tarkan’a bulaşmamış ve proje onsuz gerçekleşmiş.

Sabancı Üniversitesi’nin Bahar Şenliği, önümüzdeki haziran ayında spor salonunun açılışı, Mezuniyet Töreni Sakıp Bey’in göremeyeceği şeyler.

Bunları kaçırmış olmasına öğrencileri üzülüyor.

O kadar içtenlikle anlatıyorlar...

Hele yaptıkları öyle bir jest var ki...

Sakıp Sabancı’nın ölümü üzerine üniversitenin Öğrenci Birliği gazeteye ilan vermek amacıyla yaklaşık 3 milyar lira toplamış.

Ancak ölüm ilanı yerine Sakıp Ağa ‘daha mutlu olurdu’ düşüncesiyle toplanan para Spastik Çocuklar Vakfı’na gitmiş.

Sevgili Sakıp Babamız

Sabancı
Üniversitesi öğrencileri Sakıp Ağa’ya bir veda notu yazmışlar.

Bu sütunlarda yer vermeye söz verdim.

Öğrencilerin vedası şöyle: Biliyoruz ki, mezuniyetimizde bulunmak senin en büyük hayalindi;

Bizim en büyük hayalimiz ise diplomamızı senin elinden alabilmek..

Oysa hayat öyle plansız ki;

İlk mezuniyetimizde aklımız seninle Amerika’da kalmıştı,

Bu sene ise yüreğimiz çok daha uzaklarda olacak...

Ama gözün arkada kalmasın.

Sana nasıl layık olunacağını yine senden öğrendik:

Çalışmak, Çalışmak, Çalışmak.

Avrupa’ya kaymaklı yoğurt satmak

‘Şirketlerimizi kalbimizle ve aklımızla yönetelim. Unutmayalım ki enerji kaynakları sınırlı olabilir, ancak kendini motive hisseden insanın enerji kaynağı sınırsızdı.’

Bu sözlerin sahibi pekálá Sakıp Sabancı olabilirdi.

Ama değil.

Onun gibi girişimçi, onun gibi düşünen, onun gibi yaratıcı bir zekaya sahip bir Fransıza, Antoine Riboud’ya ait.

Riboud, Danone Grubu’nun kurucusu ve ilk başkanı.

Ve 1997 yılında Sakıp Sabancı ile yolları kesişiyor.

Sabancı Holding ile Danone, Türkiye’de sütlü ürünler ve şişelenmiş su pazarında faaliyet göstermek için yüzde 50-50 ortaklık ile DanoneSA şirketini kuruyor.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın yakın dostu olan sanayici Riboud 2002 yılında ölüyor.

Sakıp Sabancı’nın ölümünden yaklaşık dört ay önce Aralık 2003’te Danone ile ile Sabancı altı yıllık bir beraberlikten sonra yollarını ayırıyor.

Danone tüm hisseleri devralıyor.

Önceki gece biraraya geldiğimiz Danone Süt Grubu Genel Müdürü Serpil Timuray’a göre, Danone ile Sabancı ortaklığını sona ermesi finansal açıdan doğru bir karar.

Danone Grubu, Sabancı ortaklığı bittikten sonra Ocak 2004 itibarıyla Nestle Türkiye’nin süt ve sütlü ürünler işini de satın alarak cirosunu ikiye katlamış.

Taze sütlü ürünlerde (başta yoğurt) dünya lideri konumundaki Danone’nin 2003 satışı 13 milyar Euro olmuş.

Danone’nin faaliyette olduğu 100 ülke arasında Türkiye Danone 20. sırada.

Oysa kişi başına yoğurt ve ayran tüketimimiz 45 kilo.

Sütlü ürünler konusunda bizden kat kat sanayileşmiş olan Fransa kişi başına 30 kilo tüketiyor.

Türkiye’de tüketimin bu kadar fazla olmasına rağmen Serpil Timuray, süt ve süt ürünlerinin kárlı olmadığı görüşünde.

Zira tüketimin yüzde 80-85’i kayıtdışı üretilen ürünler.

Peki o halde neden Danone Türkiye’de ısrarlı?

Üstelik önümüzdeki 5 yıl için, yılda 10 ila 20 milyon dolarlık yatırım planlamış...

‘Uzun vadede sanayileşmiş süt ürünleri pazarının büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca komşu ülkelere ihracatı planlıyoruz.’

Komşu Bulgaristan’a bir tür puding olan, Türk Ar-ge grubunun geliştirmiş olduğu Danette ihracatı başlamış.

Sevindirici bir gelişme daha.

Kaymaklı yoğurt, kazandibi ve tavuk göğsü ihracatı için Fransa’da tüketicilere yönelik denemeler başlamış.

Tavuk göğsünün içinde tavuk olduğu söylenince biraz tepkiyle karşılanıyormuş ama ‘kaymaklı’ yoğurdumuzun şansı hayli fazlaymış.
Yazarın Tüm Yazıları