Ziyaret nedeni, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Danone ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın birlikte başlattığı ‘okul öncesi eğitim’ ile ilgili kampanyaydı.
Vanlı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bizzat katılmıştı Mustafa Necati Okulu’nda açılan anasınıfının törenine.
İşte bu Van ziyaretinde, ‘Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ RektörüProfesör Dr. Yücel Aşkın ile eşi Doç. Dr. Oya Aşkın’ın konukları olmuştuk.
RektörünAzerbaycan’da olduğu sırada, 13 saat boyunca didik didik aranan kampustaki lojmanda unutulmaz birkaç saat geçirmiştik.
Aşkın çifti, yıllardan beri biriktirdikleri tarihi eserlerle, aile yadigarlarıyla ve Türk ressamlarının tablolarıyla lojmana bir müze havası vermeyi becermişti.
Herkese göstermekten, neyin ne olduğunu anlatmaktan keyif aldıkları küçük bir müze.
Lojmanda gezintimiz uzun sürmüştü.
Her tarihi eser, her obje, her tablo hakkında söylenecek o kadar çok şey vardı ki.
Van’ın eski, köklü bir ailesine mensup olan Doç. Dr. Oya Aşkın eski Van fotograflarını ortaya çıkarınca sohbet daha da koyulaşmıştı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki müze-lojmanın kapısı herkese açıktı.
Üniversitedeki öğretim görevlilerine, öğrencilere.
Tarihle, sanatla ilgilenen herkese.
Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelmiş olan, çoğunlukla yoksul öğrencilere Aşkın çiftinin nasıl ufuklar açtığını tahmin edebilirsiniz.
Bir zamanlar ‘gericilerin kalesi’ olarak bilinen üniversiteyle ilgili duyduklarım da şaşırmıştı beni.
Türkiye’nin tek böcek bilimcisi Profesör Ahmet Koçak veen önemli halk bilimcilerinden Profesör İlhan Başgöz burada görevliydi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güney Afrika’dan Fransa’ya sayısız ülke üniversitesiyle faal ilişki içerisindeydi.
Hatta bizim orada olduğumuz günlerde Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi CNRS’in konferansı vardı.
Üniversite, adam başına düşen bilimsel makale yayını bakımından, ülkemizdeki 70’e yakın üniversite arasından 27. sıraya yükselmişti.
Dün arşive baktım.
2004 yılı, ekim ayında ‘Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni yakından izleyelim’ diye yazmışım.