Paylaş
• Zirvenin en önemli konusu eğitim. İnsani yardımın ancak yüzde 2’si eğitime gidiyor. Bunun yüzde 10 olması gerekir
• Okula gitmeyen kayıp nesiller gelecek için büyük tehdit
• Fatma Şahin’in daveti üzerine Gaziantep’te kampları ziyaret edeceğim
• Unesco’nun 40. Dünya Miras Komitesi temmuzda İstanbul’da toplanacak
UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova ile yarın başlayacak olan Dünya İnsani Zirve için İstanbul’a gelmeden Sofya’da buluşup konuştuk.Bokova 2009 yılında Unesco’nun başına geçen ilk kadın.Aynı zamanda Unesco’ya Doğu Avrupa’dan ilk seçilen Genel Direktör .Görevi bu yıl sonunda bitecek olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki- Moon’un yerine gelecek adaylar arasında en güçlü isimlerden biri.
BM Genel Sekreterliği koltuğuna artık bir kadın oturması gerektiği görüşü ağır basarken bu isim için en uygun adayın dört lisanı ana gibi konuşan İrina Bokova olduğu söyleniyor.Unesco’da dosyalarını h^akim, reformları hızlandıran bir direktör olarak başarılı bir kariyere imza atan Bokova’nın daveti üzerine katıldığım Sofya’daki Küresel Kadın Forumu sonrası sohbetimiz şöyle:
• Türkiye gibi Batı ile Doğu arasında köprü durumunda, çok zengin kültürel mirasa sahip bir ülkenin Unesco için önemi nedir?
Türkiye, İspanya ile Medeniyetler İttifakı’nın partneri olarak kültürlerarası diyalog kavramına büyük bir katkısı olan bir ülke. Medeniyetler İttifakı ruhunu sürdüreceğini umut ediyorum. Birbirimizi daha çok anlamaya ihtiyacımızın olduğu, hoşgörüsüzlük ve yabancı düşmanlığının giderek arttığı, Ortadoğu’da çatışmaların devam ettiği bir dönemde bu çok mühim. Dünya Kültür Mirası Komitesi’nin önümüzdeki temmuz ayında İstanbul’da toplanacak olması tesadüf değil. Unesco’nun ve Türkiye’nin benimsedikleri ortak değerleri açısından sembolik bir toplantı.
• Yarın İstanbul’da başlayacak olan BM’nin Dünya İnsani Zirvesi’nden nasıl mesajlar çıkacak?
Zirve tüm dünyada gördüğümüz insani krizlerin ele alınacağı önemli bir platform. Mülteci krizi sadece Ortadoğu’da değil. Çatışmalar, radikalizmin getirdiği şiddet, iklim değişikliği, doğal afetler gibi şeylerden ötürü yerlerinden yurtlarından olan milyonlarca insan var. Mültecilerin yüzde 96’sı gelişmekte olan ülkelerden. Bu insani krizlere alışagelmiş yöntemlerin dışında çözüm aramak zorundayız ki bunların başında eğitim geliyor.
• Türkiye de Suriyeli çocukların eğitimi sorunuyla karşıya.
Doğru. Ancak ben tüm mültecilerin eğitiminde söz ediyorum. İnsani krizde ele alınması gereken önemli bir konu. Özellikle de Suriye gibi 5 yılını geride bırakan uzun krizlerde eğitim önemli. Şöyle bir gerçek var. İnsanı yardımların ancak yüzde 2’si eğitime gidiyor. Avrupa Birliği bunun yüzde 4’e çıkartılmasına karar verdi. Ancak bunun en az yüzde 10 olması gerekir. Kayıp nesillerden, okula gidemeyen çocuklardan söz ediyoruz. Bunlar kendilerini ağırlayan ülkelerde de kalsalar, evlerine de dönseler büyük bir tehdit oluşturuyorlar.
• Zirvenin ağırlığı eğitim olacak diyebilir miyiz?
Birinci günü eğitime ayrılacak. Unesco, Dünya Bankası, BM Genel Sekreteri’nin eğitim temsilcisi Gordon Brown gün boyunca eğitimi konuşacak. Eğitimle ilgili girişimler ele alınacak. Örneğin Norveç’in başlattığı “Güvenli Okul” girişimi var. Bu girişim şimdilik 50 ülke tarafından destekleniyor. Benim umudum özellikle kızlar ve kadınlar üzerinde yoğunlaşmak. Çünkü mülteci krizlerinde en çok kızlar ve kadınlar şiddetin her türlüsünün kurbanı. Onlar için alarm zili çalmanın vakti geldi.
• Türkiye’deki Suriyeli çocukların durumu da gündeme gelecek mi? Türkiye’ye sığınan 700 bin kadar okul çağındaki mülteci çocuğun arasından ancak üçte biri okula gidebiliyor. 485 bin çocuğun eğitime erişimi yok.
Tabii bu sorun da tartışmanın bir parçası. Unesco Türk Hükümeti’yle bu konuda işbirliğine hazır. Zaten zirvenin ardından Belediye Başkanı Fatma Şahin’in daveti üzerine Gaziantep’e kampları ziyaret etmeye gidiyorum. Fatma Şahin’i tanıyorum. Hem mülteciler, hem onları ağırlayan toplumlar için elimizden geleni yapmak istiyoruz.
• Ban ki- Moon’un yıl sonunda ayrılması nedeniyle görevi devralacak adaylar arasında isminiz ön planda. Görevini üstlenirseniz BM’ye nasıl bir vizyon getireceksiniz
Bu oldukça kapsamlı bir soru. Sanırım en önemli konu kriz ve çatışmalarda , BM gibi vazgeçilmez bir platformu en etkin şeklinde kullanmanın yollarını bulmak. BM tabii ki her şeyi çözemez. Ama kesinlikle tarafları bir araya getirip görüşme masasına davet edebilir. Çatışmaları önlemeye daha çok yoğunlaşabilir. Unesco’nun “yumuşak gücü”nden esinlenebilir. BM Barış Gücü’nün daha etkili olması gerekir. Son dönemlerdeki BM askerlerinin karıştığı şiddet olayları kabul edilemez. Bunlara “sıfır tolerans” diyorum. İklim Anlaşması, BM’nin 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin sıkı takipçisi olacağım.
Paylaş