Nissan yatırımı büyük olasılık

DAVOS

RENAULT-Nissan-Mitsubishi’nin çok kültürlü, çok lisanlı tam dünya vatandaşı başkanı Carlos Ghosn’a konuşmacı olduğu “Daha İyi Bir Kapitalizme Doğru” panelinden sonra Türkiye’de gelecekteki yatırımlarını sordum.

Daha önce Türkiye’deki Renault yatırımının başarısını dile getirmiş olan Ghosn, Nissan yatırımı için hazır olduklarını söylemişti.

Paneldeki konuşmasını eşi Carole Ghosn ile birlikte izlediğim ünlü CEO’ya Nissan yatırımını sorduğumda “Henüz Nissan’ın Türkiye yatırımına tam olarak karar verilmedi. Ama bunun hayata geçmesi büyük bir olasılık” cevabını verdi.

Türkiye’de otomotiv pazarının çok iyi gittiğini özellikle vurgulayan Ghosn bunun yatırım kararında etkili olacağını belirtiyor.

Brezilya, Fransa ve Lübnan pasaportları taşıyan, Portekizce, Arapça dahil yedi lisan konuşan Carlos Ghosn’a ayaküstü soru sorarken eşi Carole ricam üzerine resmimizi çekiyor.

Panele dönersek, gelir eşitsizliğine kafa yoranlar arasında olan ünlü Amerikalı ekonomist Joseph Stiglitz, Pepsi CEO’su İndra Nooyi’nin de konuşmacılar arasındaki olduğu etkinlikte Carlos Ghosn, günümüzde otomotiv sektörünün teknolojide en yenilikçi sektör olduğunun altını çizerek “İşte bu yüzden Google, Uber bu sektörde boy gösteriyor” diyor.

2007 yılında elektrikli otomobile 4 milyar Euro harcadıklarını, Rusya krizde iken bu ülkeden çıkmadıklarını hatırlatan Ghosn, teknolojilerin geliştirilmesinde özel sektör ile kamunun işbirliği yapması gerektiğini söylüyor.

“Hükümetleri bu teknolojik gelişmelerin farkında olmalarını ve katkıda bulunmalarını sağlamalıyız” diyor.

Panelin başlığına bakarak “Daha İyi Bir Kapitalizm” konuşmaların neresinde diye sorabilirsiniz: Konuşmacıları dinlerken bende kendime aynı soruyu sordum çünkü.

Stiglitz sadece dönüp dolaşıp çevreden, karbon vergisinden, işçi haklarından, sendikaların önemine değiniyor. Maalesef benim anladığım, insanları ön plana koyan daha iyi bir kapitalizmin formülü henüz ortada yok.

İndra Nooyi’nin dediği gibi şimdilik “daha iyi kapitalizm” daha sorumlu davranan, gelecek nesiller düşünerek iş süreçlerini gözden geçiren şirketlere kalmış durumda.

Daha iyi bir sistem ortaya çıkıncaya kadar.

Carlos Ghosn’a ayaküstü soru sorarken eşi Carole ricam üzerine fotoğrafımızı çekti.

CATE BLANCHETT’İN MÜLTECİ GÖZYAŞLARI

TÜM YÜK GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN OMZUNDA

BU yıl Davos’un yıldızlarından biri iki Oscar ödüllü Avustralyalı oyuncu Cate Blanchett. Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR’in iyi niyet elçisi olan Blanchett önceki gün Lübnan, Ürdün, Türkiye kamplarında ziyaret ettiği mültecilerle ilgili deneyimlerini anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. “Mültecilerin masum insanlar olduklarını akılda tutmamız gerek. Terörist değil onlar. Tek istedikleri bir gün normal hayatlarına, evlerine dönebilmek.  Evlerine dönünceye kadar ağırlandıkları ülkelerde yararlı olmak istiyorlar” diyor. “Benim görevim alanda onları dinlemek, onlarla konuşmak ve hikâyelerini dünyaya duyurmak” diye konuşan oyuncu küresel ilişkileri nedeniyle özel sektörün mültecilerin eğitimi gibi konularda elini taşın altına koymasını talep ediyor. Blanchett gözyaşları içerisinde Suriye’yi kızlarıyla terk etmek zorunda kalan bir annenin dramını anlatırken gelişmiş ülkelere de sitem etmekten geri kalmıyor. “66 milyon yerinden yurdundan edilmiş insan var. Bunların 22 milyonu mülteci ve bunların yarısı kadın ve kız çocukları. Mültecilerin sadece yüzde biri gelişmiş ülkelere yerleşti. Tüm yük gelişmekte olan ülkelerin omzunda.”

İPEK YOLU’NDA YOKUZ

ÇİN’in 2013 yılında başlattığı 900 milyar dolarlık  “Bir Kuşak, Bir Yol” yani yeni İpek Yolu Projesi’nin neresinde yer aldığımız sürekli sorguladığım, yazdığım bir konu. Dün sabah bununla ilgili bir oturuma katıldım ve Türkiye’nin bu projede yer alan oyuncular arasında şimdilik olmadığını düşündüm. Neden öyle düşündüğümü açıklamaya çalışayım. Karşımdaki konuşmacıların hiçbiri Türk olmadığı gibi, bir tek kez Türkiye’nin adı geçmedi.Dahası, burnumuzun dibindeki projede katılmış, ya da katılmayı planlayan bir Türk şirketinin adı aklıma gelmezken, karşıma inşaat, tasarım ve finansman konularında hükümetlerle çalışan AECOM adında Amerikan şirketi çıkmaz mı? Şirket kalkmış ta ABD’den İpek Yolu projesinde yer alıyor. Çinlilerin yanı sıra Singapurlu, Rus yetkililerin ve Pakistan Başbakanı Abbasi’nin konuştuğu panelde Türkiye’nin de üyesi olduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın Başkanı Jin Liqun 3 şeyin altını çiziyor:

- Finansman sürdürülebilir olacak.

- Projelerin çevreye saygılı olması önemli

- Projelerin uygulandığı 48 ülkede yerel halkın rızasına saygı gösterilecek.

Çinliler şu ana kadar İpek Yolu projesiyle ilgili 1200 proje hazırlamış ve Ruslar ile Çinliler arasında bu projede teknolojik işbirliği tam gaz.

MÜLTECİLER AİLESİYLE İLETİŞİM İSTİYOR

DÜNYA Ekonomik Forumu’nda konuşan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Mültecileri Yeniden Hayata Bağlamak” panelinde “2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani kriz” olarak nitelenen kriz ile ilgili sorunların çözümünde en etkili aracın dijital dünyanın sunduğu imkanlar olduğunu söyledi. Terzioğlu, “Mülteciler Türkiye’ye geldiğinde önce aileleri ile haberleşme yolu arıyor. Teknoloji yaşamı insansızlaştırmak için değil, insani amaçlarla yaşam kalitesini artırmak için kullanılmalı” dedi. Turkcell’in 700 bin kullanıcı rakamını geçen Merhaba Umut uygulamasından da bahseden Terzioğlu, “Önümüzdeki dönemde etkili çözümler üretmek için dijital teknolojinin yarattığı imkanlardan faydalanmamız şart” diye konuştu.

GENÇLERİN HAYALLERİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ

CHRISTINE Lagarde başkanlığındaki IMF’nin eskisine göre çok daha dinamik, çözüm üretici olduğu kesin. Dün sabah ki özel oturumda, Avrupa’daki gençler ile yaşlı nesiller arasında ekonomik uçuruma dikkat çeken Lagarde “Gençlerin hayallerine sahip çıkalım” diyor. IMF’nin yeni hazırladığı “Avrupa Birliği’nde nesiller arasında yoksulluk ve eşitsizlik” çalışması sunan Lagarde, 18-24 ile 65 yaş üstündekiler arasında gelir farkının gençlerin işsizliği nedeniyle çarpıcı olduğunu söylüyor. 2013 yılında zirve yaparak yüzde 24’e ulaşmış olan işsizlik gerçi bugün yüzde 19 oranında ama gençlerin durumlarında pek bir düzelme yok.

Avrupalı her dört gençten biri neredeyse yoksulluk sınırında yaşıyor. Gençler için önlem almış ülkelerin başında Almanya geliyor. Meslek eğitimi, çıraklık eğitimi gençleri bir nebze kurtarmış. Fransa ve Portekiz de gençleri düşünen politikalar geliştirmiş. “Gençlere hayallerini vermek o kadar zor değil. İş gücü piyasası ve mali politikalar el ele bunu başarabilir” diyor.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER DİPTEN DÖNDÜ

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının güncelleştirilmesine ilişkin, orta vadede iyimser olduğunu, kısa vadede ise Avrupa’nın rasyonel davranmadığını dile getirdi. Türkiye’nin bazı ülkelerle olan siyasi gerilimlerinin araya girdiğini söyleyen Şimşek, şöyle konuştu: “Bu konuda bir takım iyileşmeler var. Almanya ile iyi bir diyalog içerisindeyiz. Hollanda ve Avusturya ile de önümüzdeki dönemde umarım pozitif bir trende girer. Teröre karşı ilkeli bir tutum sergilemelerini istiyoruz. Bizim açımızdan en büyük konu o. O konuda da birtakım işaretler var. İlkeli bir davranış istiyoruz. Teröre karşı güçlü bir duruş sergilemelerini istiyoruz. Bizim Avrupalı müttefiklerimizle başka türlü bir sorunumuz olmaz.” Şimşek, “AB ile ilişkiler dipten döndü diyebilir miyiz” sorusuna, “Döndü” yanıtını verdi.

180 MİLYON GENCE İŞ GEREK

DAVOS’ta dün “Ortadoğu’da Yeni Bir Denge Bulmak “ oturumuna konuşmacı olarak katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ortadoğu’da istikrarlı, müreffeh bir gelecek için 2050 yılına kadar 180 milyon gence iş ve aş bulunması gerektiğini söyledi. Amerikalı gazeteci Thomas Friedman’ın yönettiği, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri üst düzey yetkilileri ve Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’ın katıldığı panelde Şimşek, ABD’nin bölgede ne yapmak istediğini anlamakta zorluk çekildiğinin altını çizdi.

Bölgede farklı çıkarların çatıştığını hatırlatan Alman Savunma Bakanı sorunların BM şemsiyesi altında çözülmesini gerektiğini belirtti.

Beş panelist arasında tek kadın olan Savunma Bakanı, bölgede daha özgür, daha açık toplumlar için kadınların görünür olmasını diledi.