Mart 28, 2006 00:00
Linkedin Flipboard Linki Kopyala Yazı Tipi
BERLİN ve Moskova’daki turizm fuarlarına katılmış olan turizmci bir dostum anlatıyor. O anlattıkça ben üzülüyorum. Berlin Fuarı da, cumartesi günü sona ermiş olan Moskova Fuarı da Türkiye’nin tanıtımı açısından tam bir felaket. Bakanlık yetkililerinin ilgisizliği de ayrı bir konu. Berlin’deki Türkiye standı, ihalesi son ana bırakıldığı için son derece kötü. İlk karşınıza çıkan bir turizm standı değil Antalyalı bir emlákçının standı."Neye uğradığımızı şaşırdık" diyor dostum. Berlin Fuarı’na bu yıl 181 ülke katılmış. Standında "kablosuz internet" bağlantısı olmayan tek ülke Türkiye. Turizmciler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ nın Frankfurt’taki Tanıtım Ofisi yetkilisini stantta "kablosuz internet" in gerekli olduğu konusunda ikna edememişler bir türlü. Yetkili "ne işinize yarayacak kablosuz internet" deyip duruyormuş. "Geçen yıllarda böyle bir sorun yaşamamıştık. Topu topu 150 dolara halledilecek bir şey" diyor dostum."Türkiye bu kadar ilgisizliğe layık değil" diye de ekliyor. Söylediğine göre, AKP’nın iktidara gelmesinden beri en fazla görev değişikliğinin, atamanın olduğu 3. bakanlık Kültür ve Turizm Bakanlığı. Oysa turizm istikrar, strateji gerektiren bir alan. Kadrolaşmanın turizme zararı büyük.STANTTA YETKİLİ YOK Moskova Fuarı’ nda ise üç gün boyunca Türkiye standında bir tek Türk yetkiliye rastlamak mümkün olmamış. Zira Moskova’daki Tanıtım Ofisi yetkilileri üç gün boyunca Ankara’dan gelen bakan ve ekibiyle ilgilenmişler. Dolayısıyla standa uğramaya vakitleri olmamış. Rusya pazarında bu yıl yüzde 25’lik bir büyüme bekleniyor. Yani Avrupa pazarı daralırken, Rusya pazarı büyüyor. Bu durumda bizim bakanlık yetkililerinin Rusya’ya daha fazla önem vermeleri gerekmez miydi? Tam aksine Moskova’daki Türk turizmciler Bakan Koç ile "belki görüşürüz" diye boşuna bekliyorlar. Ama Atilla Koç yerine onlara Mısırlı ve Tunuslu turizm bakanlarının kapıları açık. Rus turistlerin Türkiye’den sonra ikinci destinasyonları Mısır. Bunların yüzde 90’ını Türk turizmciler götürüyor Firavunların ülkesine. Dolayısıyla Mısırlı bakanın turizmcilerimizle görüşme talebi doğal. Aynı şekilde Tunuslu bakanla görüşen Türk turizmciler, Tunus’a gidecek Rus turist sayısında yüzde 30’luk bir artış sözü veriyorlar. Hem Mısırlar, hem Tunuslular Türk turizmcilerle çalışmaktan memnun. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ’un iddiası bu yıl Türkiye’ye 26 milyon turist geleceği yolunda. Geçen yılki rakam 21 milyon 200 bin . Ancak ocak ve şubat aylarında turist sayısındaki düşüş 26 milyon rakamının gerçekleşmeyeceğini ortaya koyuyor. Turizmci dostum, böyle sıkıntılı bir döneminde turizmin işinin ehli olmayan bir kadroya kalmış olmasından ötürü üzgün. Sektörle ilgili herkes gibi.Avrupa ’genişleme yorgunluğunu’ üzerinden atmazsa durum kötü ARI Hareketi’ nin önemli bir konuğunu dinledik geçenlerde: Eski İsveç Başbakanı Carl Bildt ."Türkiye’nin AB Perspektifi Kararıyor mu" başlığı altındaki yuvarlak masa toplantısına katılan Bildt kesin konuştu:"Avrupa’da süregelmekte olan genişleme tartışmalarını, genişlemeden yana olanlar kazanmazsa Türkiye’nin işi zor" . Mesaj basit ama durum karmaşık. Zira, Avrupa’da genişlemeyi savunacak bir liderlik yok ortada. Herkes kendi derdinde. Fransa hem sosyal huzursuzluk, hem 2007 başkanlık seçimine odaklanmış. İtalya iki hafta sonra yapılacak seçimlerin derdinde. İngiltere Başbakanı Tony Blair , The Economist Dergisi’nin geçen hafta kapak konusu yaptığı gibi iktidardaki "son günlerini" yaşıyor. Öte yandan, Avrupa Birliği Türkiye ile müzakerelerde işi yokuşa sürmeye kararlı gibi. Müzakereye açılacak ilk dosyalara "siyasi kriterler" şartı koymaya kalkışıyor. Bizde kamuoyunun AB hevesi azalıyor.Bildt , kendi ülkesinin deneyiminden yola çıkarak "halkın desteğinin" giderek azalabileceği uyarısında da bulunuyor. Her durumda karanlık bir tabloyla karşı karşıyayız.
Linkedin Flipboard Linki Kopyala Yazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları