Merkel Nabucco’ya neden soğuk?

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel İstanbul’da fırtına gibi esti.

İstanbul’daki yoğun programının iki bölümüne katılma fırsatını buldum.

Haberin Devamı

İlki Almanya Başkonsolosluğu’nda, Essen/Ruhr ve İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür başkentleri olmaları vesilesiyle şansölye onuruna verilen bir mini konserdi.

İkincisi Çırağan Sarayı’ndaki Türk-Alman İş Forumu.

Alman Başkonsolosluğu’ndaki konsere ve orada karşılaştığım hoş sürprize başka bir yazıda değineceğim.

Türk-Alman İş Forumu’na dönersek, forumdan önce Merkel ile Başbakan Erdoğan yanlarına bazı işadamlarını alarak bir yuvarlak masa toplantısı düzenliyorlar.

Bu kapalı toplantıya Türkler tarafından kimler katılıyor?

TOBB, TÜSİAD temsilcileri, Yatırım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Ahmet Çalık, Agah Uğur, Ferit Şahenk, Cüneyt Zapsu gibi işadamları.

Almanya’nın savunma sanayi, demiryolu, enerji gibi sektörlere ilgisi masaya geliyor.

Nabucco Boru Hattı Projesi konuşulan başka bir konu.

ERDOĞAN ISRARLI AMA


Türk tarafından toplantıya katılan bazı isimlerden edindiğim izlenime göre, Başbakan Erdoğan, Nabucco’nun finansmanı için Almanya’nın “yeşil ışık” yakması konusunda Alman tarafında projeyi “ağırdan alma” eğilimi ağır basıyor.

Zaten Başbakan Erdoğan’ın Nabucco ısrarını Türk-Alman İş Forumu’nda yaptığı konuşmada bizzat kendi ağzından da duyduk.

Nabucco konusunda ne diyor Başbakan Erdoğan?

“Proje için ortaya para konmuyor. AB’den bu konuda gelen haberler sağlıklı değil. Para gelirse Türkiye olarak biz hazırız. Hatların geçiş yerleri belli. Bunlarla ilgili her hangi bir önyargımız söz konusu değil. Doğalgaz ister kuzeyden, ister güneyden gelsin bunu Avrupa’ya nakledebiliriz.”

Başbakan Erdoğan “Nabucco için daha fazla beklemeyelim adımlar atalım. Bu işi bağlayalım”diye de ekliyor.

KUZEY AKIM DAHA ÖNEMLİ

Ne ki Almanya Şansölyesi Nabucco’ya fazlasıyla soğuk.

Mart başında AB olağanüstü zirvesinde bu projeyle ilgili kayda geçmiş sözleri var.

Hatırlatayım.

“Nabucco’nun mali desteğe ihtiyacı yok zira yeterince özel sektör yatırımcısı var”.

Yani AB bütçesine en büyük katkıyı sağlayan Almanya, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen projeye “kesinlikle” parasal katkıda bulunmak istemiyor.

Zira kendi açısından, Rusya ile birlikte yürüttüğü, Baltık Denizi’nin altından Almanya’ya doğal gaz taşıyacak “Kuzey Akım” Projesi Nabucco’dan daha önemli.

Rus enerji devi Gazprom’un yüzde 51 oranında hissesinin olduğu Kuzey Akım’ın başında bildiğiniz gibi eski Almanya Şansölyesi Schröder var.

İşin özeti şu:

Almanya doğal gazda Rusya ile sıkı işbirliği içinde olunca Nabucco  ikinci planda kalıyor.

“Merkel Nabucco’ya neden soğuk” sorusunu yönettiğim Uluslar arası Enerji Ajansı baş ekonomisti Fatih Birol “Rusya’dan, Kafkasya, İran, Irak’tan boru hatları projeleri hayli fazla. Oysa Avrupa’da talep düşüşü yaşanıyor. 2010 yılında talebin 2000 yılı seviyelerine geleceğini tahmin ediyoruz” diyor.

NÜKLEERDE YENİ OYUNCU


Talebin düşüşünde finansal kriz kadar, yenilenebilir enerjinin yükselişte olmasının da payı var.

Birol’a göre, bu tabloda, masada olan dört ila beş boru hattı projesi arasında rekabet kızışacak ve hatta ortaklıklar değişecek.

Merkel, Nabucco’ya soğuk ama konuşmasında Türkiye’ye, Almanya’nın yenilenebilir enerjive “nükleer enerji” teknolojisini öneriyor.

“Almanya’da gündemde olmasa da nükleer konusunda destek verebiliriz” diyor.

Birol’a Merkel’in bu sözlerini sorunca “Almanya nükleerde Türkiye’nin önemli bir partneri  olabilir” diyor.

Ayrıca Merkel’in nükleer konusunda Kuzey Ren Vestfalya seçimlerinden sonra nükleerde U dönüşü yapabileceğini ve mevcut nükleer santrallerin ömrünün uzatılmasına karar erebileceğini söylüyor.

Bu durumda Türkiye’nin nükleer atılımında Rusya, Güney Kore’nin yanı sıra Almanya’da yeni oyuncu olarak yerini alacak.

Haberin Devamı

Ermeni tasarısı gelecek yıl geçmez

Haberin Devamı

TÜRKİYE’yi bu aralar ziyaret edenler arasında merkezi Washington’da olan Amerika Türk  Koalisyonu Başkanı da var.

Beraberinde bir kongre heyetiyle gelen Amerika Türk Koalisyonu (Turkish Coalition of America- TCA) Başkanı Lincoln McCurdy ile önceki gün buluştuk.

Türk Amerikan Konseyi ATC’nin de eski başkanı olan McCurdy’nin Türkiye’ye ilgisi eşinin Türk olmasından kaynaklanıyor.

İki kızını “Türk-Amerikan” diye tanımlayan McCurdy tamamiyle bağımsız bir oluşum olan TCA’nın lobicilik faaliyetlerini etraflıca anlattı.

McCurdy’ye göre Türklerin lobicilikte geri kalmalarının nedenleri çeşitli.

Ermeni ve Rum göçmenlere nazaran yeni kıtaya daha geç gelmiş olmaları bir neden örneğin.

ABD’nin çeşitli eyaletlerine dağılmış olmaları bir başka neden.

Lobilicilikte önemli bir boşluğu dolduran TCA neler yapıyor?

Kongre üyelerine Türkiye’yi tanıtıyor.

Türk öğrencilerin kongrede staj yapmalarını ve sistemi öğrenmelerini sağlıyor.

İTÜ, Bahçeşehir, Özyeğin gibi üniversitelere Amerikalı öğrenci gönderiyor.

Muhtar Kent, Mehmet Öz, Ahmet Ertegün gibi tüm örneklerden yola çıkarak ABD’de genç nesil Türkler arasından yeni liderlerin yetişmesine destek oluyor.

Ermeni tasarısıyla ilgili olarak ise McCurdy, bunun önümüzdeki yıl Temsilciler Meclisi’nden çıkmayacağı konusunda emin görünüyor. 

Yazarın Tüm Yazıları