Kızım ‘‘Umarım Saddam'ın bombaları bize ulaşmaz, aptalca ölmek istemiyorum’’ dedi. Aptalca ölmekten ‘‘aptalca bir savaşı’’ ima ettiği açıktı. Kızım haklı. Körfez krizi başından sonuna akıl almaz derecede absürd bir hikaye. Parçaları birbirine ekleyince ortaya çıkan tablo traji-komik. Körfez bölgesinde 330'ten fazla uçak, 13 savaş gemisinin hazır ol vaziyette beklemesine bakmayın; ABD Genelkurmay Başkanı Henry Shelton Başkan Clinton'a açıkça söyledi: ‘‘Kara kuvvetlerinin desteği olmadan Saddam asla gitmez’’. Shelton, Vietnam Savaşı’na katılmış, ne dediğini iyi bilen biri. Vietnam cangıllarında kendisini bir yaban sığırı kurban ederek karşılayıp, kızını sunan bir Vietnamlı’ya ‘‘Ben evliyim ve hıristiyanım, aksi takdirde kızınızla evlenebilirdim’’ gibi abuk sabuk bir cevap verdiği söyleniyor ama elbette bu onun iyi savaşmayacağı anlamına gelmez. ABD ne yaparsa yapsın bu kez de Saddam'dan kurtulamayacak bu bir. İkincisi Saddam'ın biyolojik silahları o kadar küçük ve onları gizlemek o kadar kolay ki, yerlerini bilseniz dahi vurmak çok güç. Kaldı ki Pentagon bu silahların nerede olduğunu bilmiyor. Diyelim ki şans eseri biyolojik silahlar bulundu ve bombalandı. Çıkan zehirli gazları nötralize etmesi gereken Amerika'nın ‘‘akıllı bombalarının’’ işe yarayıp yaramayacağı belli değil. Dolayısıyla komşu ülkelerde halen büyük bir panik var. 1991 Körfez Savaşı'ndan deneyimli olan İsrail gaz maskesi dağıtımına çoktan başladı. Herkes kapıştığından gaz maskesi sıkıntısı had safhada. Batılı ülkeler arasında en iyi donanımlı olan Almanya İsrail'e 180 bin gaz maskesi göndermeye hazırlanıyor. Tarihin garip cilvesi. İsrail'e gaz maskesi takviyesi yapan ülke İkinci Dünya Savaşı'nda 6 milyon Yahudi’yi gaz odalarına gönderen Almanya. Saddam'a biyolojik ve kimyasal silahları için ham maddeyi veren aynı Almanya değil mi?Körfez kriziyle ilgili tuhaflıklar burada bitmiyor. Japonya ABD'ye ‘‘Nagano Kış Olimpiyatları bitinceye kadar vurma’’ diye rica etti. İsrail de Savunma Bakanı aracılığıyla Washington'a ‘‘Biz savaş için henüz hazır değiliz. Hazır oluncaya kadar Irak'ı vurmayın’’ diye haber gönderdi. CNN'in haberi en matrak olanı: Amerika yeni ay gökyüzünde belirinceye kadar vurmayacakmış çünkü 1991 yılında da, ilk hilalin görünmesinden iki gün sonra saldırıya geçmiş. Belirsizlikler, söylentilere ilaveten bir de küçük anekdot: Suudi Arabistan veliahtı Prens Abdullah, destek turu için kendisini ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'a bir çoban öyküsü anlatmış. Çoban her hafta koyunlarından birini öldüren kurda müthiş öfkelenmiş. Kendisine iki çoban köpeği satın almış. Ancak kurtları doyurmak için her gün bir koyun öldürmek zorunda kaldığını farketmiş. Prens Abdullah öyküsünü şöyle bitirmiş ‘‘Sonunda çoban kurtla yaşamaya karar verdi’’...Bilmem anlatabildim mi...