Kriz bittikten sonra ilk çıkışı Türkiye yapacak

"Obama ile yeni bir dünya mümkün" derken Onanç’ın gözlerinin içi gülüyor. "Özlediğimiz, hayal ettiğimiz dünyaya gözlerimizi açtık bugün" diyor. Obama’nın tarihi konuşmasını hatırlatıyor.

Kutuplaşmalar, farklılıklar sona erecek.

Fırsatlar eşit dağıtılacak ve zenginle yoksul arasındaki uçurum azalacak.

Piyasalar sadece zenginden yana olmayacak.

Obama rüyasından global krize Suzan Sabancı Dinçer’in sözleriyle dönüyoruz. "Obama her şeyi bir günde çözemez. Amerikan Merkez Bankası Başkanı Bernanke bile ilerisini göremiyor."

Dinçer’e göre, gelişmiş ülkelerin krizi hızlı çözmeleri gelişmekte olan ülkelerin de çıkarına.

Peki Akbank’ın en tepesindeki, başarılı bir iş kadını gözünden Türkiye bu krizi nasıl atlatacak?

Sabancı kısa ve uzun vadeli önlemleri sıralıyor:

Bütçe disiplini, yabancı yatırım için yurtdışına güven vermek, önümüzdeki 7-8 ayı en az hasarla atlatmak için uyumlu çalışmak, Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmak.

Krizin panzehiri yaratıcılık ve inovasyon.

Dinçer, "Bugün sadece sermaye değil farklı düşünmek de bizi düzlüğe çıkaracaktır" diye ekliyor.

Türkiye’nin artılarını sayıyor: "Kriz yönetiminde deneyim, girişimcik ruhu, genç ve dinamik nüfus, enerji koridoru olarak giderek önem kazanması."

"Kriz bittikten sonra ilk çıkış yapacak ülke, Türkiye’dir" diye sözlerini tamamlıyor.

Anadolu’daki kadının sesi ve kulağı olacağız

KAGİDER’in toplantısında Güral Şirketler Grubu patronlarından Sevim Güral ile karşılaşıyoruz.

Güral güzel haberi veriyor. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası’nın üç gün önceki seçimlerinde 33 üyeli meclise kendisi dahil beş kadın girmeyi başarmış. İki Kütahyalı iş kadını da meslek komitelerine başkan seçilmiş.

Umarım, KÜTSO Başkanı Nafi Güral’ın seçimlerde kadınlara ve gençlere yol açması diğer oda başkanlarına da örnek olur.

Obama heyecanı ve iyimserlik rüzgarı Sevim Güral’a da bulaşmış. "Bu Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir ilk. İlk kez bu kadar kalabalık bir kadın grubu iş başında. Anadolu’daki kadının sesi ve kulağı olacağız" diyor.

"Yerel seçimlerde de belediye meclisinin kapılarını zorlayacağız" diye ilave ediyor.

TOBB’un Kadın Girişimci Kurulu Kütahya Başkanı olan Sevim Güral, bu arada Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası’nda bilgisayar eğitimi için önayak olmuş. Bununla ilgili ilginç bir hikaye aktarıyor.

Yanındaki yardımcısı çocuklarından geri kalmamak için bilgisayar kursuna yazılmış.

"Çocuklarım bilgisayarın başından ayrılmıyorlar. Neler yaptıklarını merak ediyorum, onun için öğrenmek zorundayım" demiş.

Ne derseniz deyin, Türkiye değişiyor.

Dali, Picasso’nun rekoruna ulaşmak üzere

SUZAN Sabancı Dinçer ile KAGİDER toplantısından sonra bu kez öğle yemeği için Sabancı Holding’de bir araya geliyoruz.

Masanın etrafında bir grup gazeteciyle birlikte, Suzan Sabancı Dinçer, Sabancı Müzesi Direktörü Nazan Ölçer, Akbank Yönetim Kurulu Başkanlığı Danışmanı Hayri Çulhacı, Kurumsal İletişimden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burak Tansan da var.

Sabancı Müzesi’nde, Akbank’ın sponsorluğunda eylül ayından beri devam eden Dali Sergisi’nin 1 Şubat’a kadar uzayacağını öğreniyoruz. Ölçer, "Sergiyi uzatmak zorunda kaldık zira talep fazla. Bulgaristan’dan bile gelenler var" diyor.

Dali Sergisi komşuların da ilgisini çekiyorsa demek ki gerçekten İstanbul sanatta bir çekim merkezi haline gelmiş.

Sabancı Müzesi’ndeki Picasso Sergisi’ni 252 bin kişi gezmiş. Dali Sergisi’nin ziyaretçi sayısı 210 bini geçmiş ama serginin uzatılması ve okulların kapanmasıyla bu rakamın 250 bine ulaşacağı hesaplanıyor.

Nazan Ölçer, Türkiye’nin tüm illerinden ziyaretçi geldiği gibi belediyelerle işbirliği sayesinde Sultanbeyli, Zeytinburnu, Kartal, Pendik’ten de otobüslerle ziyaretçi geldiğini anlatıyor.

"Müze sosyolojik bir araştırma için ilginç bir saha" diyor.
 
Peki Dali Sergisi’nden sonra sırada ne var?

Picasso, Dali derken artık sanatseverler çıtanın daha da yükselmesi beklentisinde doğal olarak.

"Durup biraz soluklanalım. Böyle sergiler oldukça masraflı" diyor.

Krizi de hatırlatmadan geçmiyor.

2009 yılında değil ama 2010 yılında Akbank’ın sponsorluğu için Suzan Sabancı Dinçer’in kapısını çalacak Nazan Ölçer.

Zira 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti için projeleri hazır.

Hem de uluslararası boyutta ses getirecek projeler.