Paylaş
Özellikle Yeşil Türbe’nin çinilerine hayran kalıyor.
Türbenin çini restorasyonunu yapan İznik Vakfı’nın hemen yanıbaşındaki atölyesini ziyaret etmek istiyor.
Burada 16. yüzyıl çinileriyle günümüz çinilerini karşılaştıran bir sunum dinliyor.
Vakıf sanatçılarının nasıl çalıştıklarını dikkatle izliyor.
Kraliçe’nin İznik Vakfı’na ilgisi nereden kaynaklanıyor?
Vakıf, Oxford Üniversitesi İslami Araştırmalar Merkezi’nin yeni binasının çinilerini üretiyor.
Başında Prens Charles’ın bulunduğu merkezin yeni binası baştan aşağıya vakfın klasik İznik desenlerinden ürettiği çinilerle kaplanacak.
Zaten Kraliçe’ye merkez için tasarlanmış panodan bir parça hediye ediliyor.
İznik Vakfı, Oxford İslami Araştırmalar Merkezi’nin yanı sıra şimdiye kadar sayısız önemli çalışmalara imza atmış.
İstanbul metrosundan tutun, Abu Dabi’de dünyanın ikinci büyük camisine kadar sayısız projede vakfın çinileri kullanılmış.
ZAHA HADİD İLE ÇALIŞIYOR
Yurtdışında Türkiye’yi temsil eden birçok anıt, kamu ve özel bina vakfın çinileriyle bezeli.
Zaha Hadid gibi ünlü mimarlar vakıfla yakın bir çalışma içerisinde.
Vakıf 1993 yılında Profesör Dr. Işıl Akbaygil tarafından kurulmuş.
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve TÜBİTAK’ın desteğiyle tam 300 yıl sonra İznik çinilerinin artık unutulmuş tekniğini diriltmiş.
İznik çinilerinin benzersiz renkleri var.
Örneğin fırsatınız varsa bu hafta sonuna kadar Sabancı Müzesi’nde devam edecek olan İslam Eserleri sergisini gezin.
Osmanlı, Safevi ve Hindistan’daki Baburi imparatorlukları dönemlerinden sergilenen eserler arasında çok miktarda çini de var.
Osmanlı çinileriyle diğerleri arasında bir fark hemen göze çarpıyor.
Osmanlı çinilerinin "kırmızısı" diğerlerinde yok.
İznik Vakfı, yıllar süren çalışmalar neticesinden bu "kırmızıyı" yeniden kullanmayı başarmış.
Yeniden dirilttiği çini sanatını ve tekniğini elliye yakın atölyesinde sürdüren vakfın tasarım merkezi ise İstanbul’da, Kuruçeşme’de.
BİNAYI KİM SATIN ALDI?
Tasarım merkezini birkaç yıl önce ziyaret etmiştim.
Son derece ferah mekanda çini örnekleri de sergileniyor.
Ne ki, vakıf bugünlerde sıkıntılı.
Zira 10 yıldan beri kiracısı olduğu TOKİ daha doğrusu Emlak Konut burayı satmış.
Geçenlerde rastladığım Profesör Akbaygil üzgün.
"Binayı satın alan bizi çıkartıyor. Şu anda mahkemelik olduk. Kimse inanmaz ama dünyada marka olmuş İznik Vakfı sokakta kalacak" diyor.
Kimin satın aldığını merak ettim.
Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in adını duyunca şaşırmadım desem yalan değil.
Ne alákası var?
Gaziantep nerede, İstanbul Kuruçeşme nerede?
Konuştuğum Asım Güzelbey, Akbaygil’i doğruluyor ama binayı ortakları arasında olduğu Selçuk İplik’in aldığını söylüyor.
"Selçuk İplik’te yüzde 18 hissem vardı. Ortaklıktan ayrılmak üzereyim. Karşılığında büyük olasılıkla Kuruçeşme’deki binayı alacağım" diyor.
Bu memlekette olup bitenlere, ilişkilere, "saadet zincirlerine" inanmak gerçekten çok güç.
Sonuçta, Türkiye’nin adını dünyanın dört bir yanına duyurmuş olan koskoca İznik Vakfı sokakta kalıyor ya.
Sarkozy’nin eski eşi Cecilia’yı İstanbul’a kim davet etti
HAFTA sonunda bizim gazetede Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin boşandığı eşi Cecilia Attias’ın Reina’da eğlendiği haberi vardı.
Fransız işadamı Richard Attias ile geçenlerde ABD’de evlenen Cecilia’nın İstanbul’da ne işi vardı?
Merak ettiğim sorunun yanıtı aynı gün Davos’taki Türk Gecesi’nin mimarı Selçuk Kiper’den geldi.
Kiper, Attias çiftini İstanbul’a bizzat davet etmiş.
Davos’ta Türk Gecesi’nin organizasyonunu üstlenmiş olan Synopsis Yaratıcık Hizmetleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Kiper, Attias çiftini İstanbul’da ağırladıktan sonra birlikte Dubai’ye uçmuş.
Cecilia haberini gazetede gördükten sonra beni arayan Kiper’e Richard Attias ile ilgili son iddiaların doğru olup olmadığını sordum.
Fransız gazetelerinde okuduğum haberlere göre, Attias Dünya Ekonomik Forumu’na otel, uçak hizmeti veren Publicis Events’teki CEO görevinden alınmış.
İddialara göre, görevden alınmasında Sarkozy’nin parmağı varmış.
Kiper, Attias’ın görevden alındığını doğruladı.
Yeni eşi Cecilia ve Dubaili bir ortakla birlikte yeni bir şirket kurma hazırlığında olduğunu söyledi.
İspanya ile Türkiye’yi Hispanatolia’dan izleyin
EMEKLİ diplomat Akın Özçer dört yıl (1994-1998) süresince İspanya’da görevliydi.
İspanya’yı ve özellikle Bask sorununu çok iyi biliyor.
Kaleme almış olduğu iki kitap "Bask Milliyetçiliği" ve "İspanya Ayrılıkçı Terörle Mücadele Modeli" neredeyse "tuğla" ağırlığında.
Akın Özçer, şimdilerde bambaşka bir işe soyunmuş.
Türk-İspanyol dostluğuna gönül vermiş, Türkiye’nin AB üyeliğine inanmış bir avuç İspanyol ve Türk aydınıyla birlikte "Hispanatolia" sitesini kurmuş.
Site hem Türkçe, hem İspanyolca.
Madrid’deki Türk Büyükelçiliği tarafından da desteklenen bu sitenin amacı da iki ülkeyi birbirlerine yakınlaştırmak.
Hem ekonomik, hem kültürel yakınlaşmayı sağlamak.
İspanya örneği, Türkiye’nin AB üyeliği açısından önemli.
Zira sürece inanmış kiminle konuşursanız konuşun İspanya örneğini veriyor.
En son geçen hafta Jacques Attali de örneğin, Fransa’nın İspanya’nın üyeliğine nasıl karşı çıktığını anlatmış ve bu yüzden Türkiye’nin asla yılmaması gerektiğini söylemişti.
İspanya ayrıca yıllardır devam eden Bask sorunu nedeniyle de yakından izlenmesi gereken bir ülke.
Akın Özçer’in son yazısı tam da bu sorun üzerine.
"Baskların ETA’ya karşı nasıl birleştiklerini anlamak Türkiye için önemli" diyor yazısında.
"Özgürlükler için ETA’ya hayır" diyen Basklardan yola çıkarak sözü Kürt sorununa getiriyor.
Türkiye’nin PKK ile nasıl baş edebileceğinin ipuçlarını veriyor.
www.hispanatolia.com adresinden mutlaka bu yazıyı okuyun.
Bu site ayrıca, karşılıklı iş imkanlarını geliştirmek isteyenler için de önemli bir kaynak.
Paylaş