Kasetler ve yalanlar

Gila BENMAYOR
Haberin Devamı

Çok yakın bir arkadaşımın sıkça söylediği bir cümle vardır: ‘‘Yetti artık’’. Bizimki her seferinde cümlenin başına öfkeyle karışık ‘‘a’’ yı takmayı da asla ihmal etmez.

Ünlemli ya da ünlemsiz, bugünlerde 65 milyon kişinin kafasından geçenleri de özetliyor bu kısacık cümle.

Tavşanlar gibi üreyerek terör estiren kasetler bıktırdı.

Bizim kasetlerin, bir dönem Başkan Clinton'ın üzerinde Demokles'ın Kılıcı gibi sallanan Monica kaseti kadar eğlendirici olmadığı da ayrı bir gerçek.

Kasetler sıkıcı olunca skandaller de öyle oluyor.

Oysa tam şu sıralar Avrupalı üç ülke birbirinden renkli ve sürükleyici skandallerle sarsılıyor.

Dört milyon tirajı olan İngiliz gazetesi The Sun'ın birkaç gün önce attığı manşete bakın: ‘‘Bize gerçeği söyle Tony, ülkeyi eşcinsel mafyası mı yönetiyor’’. Ticaret Bakanı Peter Mendelson, Kültür Bakanı Chris Smith, Devlet Bakanı Ron Davies ve nihayet Tarım Bakanı Nick Brown'ın eşcinsel oldukları ortaya çıkınca The Sun ‘‘nereye gidiyoruz’’ diye duruma el koydu. Yirmibir bakan üzerinde dördünün eşcinsel çıkmasının memleketin için pek hayırlı olmayacağını ima etti.

Kabineden yola çıkarak her on erkekten birinin eşcinsel olabileceği hesaplanan İngiltere'yi içine düştüğü acıklı durumla başbaşa bırakıp Fransa'ya geçelim.

Cumhuriyetin Fahişe'si adındaki kitabın koparttığı fırtına kolay kolay dineceğe benzemiyor. Kitap eski Fransa dışişleri bakanı Roland Dumas'nın metresi Christine Deviers-Joncours tarafından kaleme alınmış.

Skandal, kimi durumlarda kitabın da kaset kadar etkili olabileceğinin kanıtı. Halen Anayasa Konseyi Başkanı olan Roland Dumas ‘‘istifa etmem’’ diyor ama ne kadar dayanabileceği meçhul. Çünkü kitapta, Elf petrol şirketine yerleştirdiği, hatta ‘‘Elf'in Mata Hara'si’’ diye çağırdığı metresini karanlık bazı ilişkilerde nasıl kullandığı ayrıntılarıyla anlatılıyor. Sözünü edeceğim üçüncü skandal, bu konuda tek rakibimiz İtalya'dan.

Napoliler, saygıdeğer Başpiskopos Michele Giordano'nun Calabria Mafyası'nın parasını akladığını öğrenmenin şokunda. 12 yıldan beri Napoli'de başpiskoposluk yapan 67 yaşındaki Michele Giordano, Calabria'nın bir köyündeki kardeşini de paranın aklanmasında kullanmış. Anti-mafya timleri tarafından aylardan beri telefonları dinlenen pederin, ayrıca kiliseye ait parayı, bağışları bankalardaki sayısız hesaplarına aktardığı ortaya çıkmış.

Suçlamalar karşısında başpiskoposun büyük bir pişkinlikle ne dediğine bakar mısınız? ‘‘Belki birileri imzamı taklit etmiştir’’.

Not: Geçen haftaki yazımın başlığı ‘‘Apo kiminle dansediyor’’ idi. Apo'nun kurt politikacı Başbakan Primakov karşısında pek tutunamayacağından dem vurmuştum ama doğrusunu isterseniz, işinin bu kadar kısa sürede bitirileceğini tahmin etmemiştim.

Yazarın Tüm Yazıları