Kaliteyi Anadolu’ya taşıyacağız

90’lı yılların başından beri Türkiye’de kalite için çalışan KalDer’in kalite kavramını benimsetmek için kat ettiği yol öyle yabana atılacak cinsten değil.
20 yıldan beri kalitede rekabet ortamını yaratmak için uğrayan KalDer’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan.
Kocaeli Sanayi Odası Genel Sekreteri Hamdi Doğan, biz kadın gazetecilerin  “pozitif ayrımcılık” yaparak desteklediği Selma Akdoğan’ı geride bırakarak başkan seçildi.
KalDer seçimlerinde her ne kadar Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Akdoğan’ı desteklemişsem de yiğidi öldür, hakkını yeme.
Doğan’ın kalite adına  yaptığı çalışmalar ortada.
2004 yılında Kocaeli Sanayi Odası’nın Avrupa Kalite Büyük Ödülü’nü kazanmasında payı büyük.
KOBİLERİ İŞİN İÇİNE ÇEKMEK
Şimdi KalDer’ın yeni başkanı olarak
ne yapacak?
Buluşmamızda bunları konuşuyoruz.
Doğan “KalDer’in yarattığı rekabet ortamına büyük kuruluşlar öncülük etti. Şimdi amacımız KOBİ’leri işin içine çekmek” diyor.
Yeni dönemde hedef  KOBİ’lerin sayıca fazla olduğu Anadolu’da bir kalite açılımı.
Kaliteye yönelik eğitimler, Kayseri, Gaziantep, Denizli, Konya, Antalya’yı kapsayacak.
Bu illerde yeni şubeler kurulacak.
İsabetli bir karar.
Zira Doğan’ın verdiği rakamlara göre, KalDer kurumsal üyelerinin yüzde 65’i Marmara, yüzde 13’ü Ege’de, yüzde 19’u İç Anadolu’da.
Geriye kalan yüzde 3’lük dilim ise Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu paylaşıyor.
Doğan “Anadolu’daki firmalar uluslar arası rakiplerle mücadele etmek zorundalar. Bu yüzden onlara kalite ve yönetim modeli eğitimleri vereceğiz” diyor.
POLİTİKACILARA DA KALİTE EĞİTİMİ
Yukarıda sözü geçen Çerkezköy, Lüleburgaz gibi tesislerdeki verimlilik ve kaliteyi Anadolu’yu taşıdığınızda Türkiye’yi kim tutabilir?
Kalite arayışı sadece üretimde değil elbet.
Hizmet, eğitim, sağlık diğer önemli kalemler.
KalDer’in kalite eğitimi için seçtiği iller arasında Antalya olmasının nedeni turizm.
Doğan “Turizm sektörüne yeni bir yaklaşım gerekli” diyor.
Kamuyu da kalite arayışında daha fazla özendirmek gerektiğini sözlerine ekliyor.
Hamdi Doğan’a önerim şu:
Kalite eğitimini tüm siyasi parti ve kurumlara da yaysınlar.
Zira şu referandum süreci de gösterdi ki, kalite eğitimi önce siyasi partilere ve liderlerine gerekli.
Hepimiz siyasette kaliteyi özledik deyip tüm okurların “Şeker Bayramı”nı kutluyorum.

Yenileşim tutar mı?

KALDER önümüzdeki 8-9 Kasım tarihleri arasında 19. Kalite Kongresi’ni düzenliyor.
Kongrenin ana teması “yenileşim” yani “inovasyon”.
“Yenileşim” KalDer’in Türkçeye kazandırdığı yeni bir sözcük.
Yıllardır bu sütunda hem “inovasyon”, hem “yenilikçilik” sözcüklerini kullanırım.
“Yenilikçilik” tam olarak “inovasyonu” kapsamıyor.
Çünkü “inovasyon” yeni bir fikrin ticari bir değer kazanmasını da içeriyor.
Ben “inovasyon” yazdıkça okurlardan tepkiler gelir.
“Niye bu sözcüğün Türkçesini yazmıyorsunuz” diye.
İşte şimdi KalDer’in “yenileşim” sözcüğü karşımıza çıktı.
Hamdi Doğan’ın ifadesiyle, “yenileşim, aynı makineleri kullanan, aynı süreçleri yaşayan ama bir fark yaratarak kendisine yeni bir kazanç sağlayan şirketlere uyan bir sözcük”.
“Yenileşim” tutar mı, yoksa “inovasyon” devam mı eder göreceğiz.