KalDer ‘vizyondan eyleme’ diyor, Mersin uyguluyor

GEÇEN gece KalDer (Türkiye Kalite Derneği) yöneticileriyle birlikteyiz.

KalDer kalite kavramını Türkiye’ye kabul ettirmeyi başarmış bir dernek.

Vizyon, strateji, yenilikçilik, yaratıcılık, rekabetçilik gibi sözcüklere alışmamız büyük ölçüde KalDer sayesinde.

14 yıldan beri yaptığı kongreler hep Türkiye’ye yeni ufuklar kazandırmaya yönelik.

Önümüzdeki hafta 16-17 Kasım tarihlerinde düzenleyeceği 14. Ulusal Kalite Kongresi’nin temasını öğreniyoruz.

‘Vizyondan Eyleme’...

Düşünceyi eyleme dönüştüren bireyin yaratıcılığı, yeteneği, kapasitesi nasıl arttırılır?

Kongrede işte bunlar tartışılacak.

KalDer yöneticileriyle sohbette söz dönüp dolaşıp Türk eğitim sistemine geliyor.

Eğitim sistemimiz yaratıcı beyinler yetiştirmekten uzak.

Şimdi bazı şeyler değişiyor gibi ama yine de alınacak çok yol var.

Yaratıcılık, yenilikçilik gökten zembille inmiyor.

Belli bir sistemle, belli tekniklerle geliştiriliyor.

14. Ulusal Kalite Kongresi’nde daha çok bunlar üzerinde durulacak.

Yirmiye yakın çalıştay esnasında bu konu işlenecek.

KalDer’in her zamanki gibi iddiası ‘tohumları atmak’...

Tohumlar boşuna atılmıyor.

Bazen de tutuyor.

Mersin örneğinde olduğu gibi.

KalDer toplantısıyla hemen hemen aynı günlerde yani 17 ile 18 Kasım tarihlerinde Mersin’de ‘1. Bölgesel İnovasyon Forumu’ yapılıyor.

Bu arada, Mersinlilere neden ‘yenilikçi değil de inovasyon’ sorusunu yöneltiyorum.

MERSİN’İN YOL HARİTASI

‘İnovasyon’
un daha kapsamlı bir anlamı olduğu cevabını alıyorum.

Neticede her iki sözcük de aynı kapıya çıkıyor.

Peki nedir bu forum?

Mersin, ticaret ve sanayi odası bünyesinde Türkiye’de ilk Kalkınma Ajansı’nı kuran illerden.

Kalkınma Ajansı sayesinde Avrupa Birliği’ne daha yakın.

Bölgesel kalkınmaya önem veren Avrupa’nın yaklaşık 10 yıldan beri ‘Bölgesel İnovasyon Stratejisi’ projelerini yapıyor.

Amaç bölgeler arasında rekabeti körüklemek.

Hangi sektörlerin başı çekebileceğini belirlemek.

Mersin işte böyle bir projenin içersinde.

Sanayi ve Ticaret Odası, Mersin Üniversitesi, Ortadoğu Teknopark, Mersin-Tarsus Organize Bölgesi ve Yunanistan’daki ‘Epirus İnovasyon Merkezi’ bir konsorsiyum kurmuş.

AB’nin 530 bin euroluk ihalesini kazanmış.

İlk aşamada yukarıda sözünü ettiğim ‘İnovasyon Forumu’nu düzenlemek.

Halkı neler yapılacağına ilişkin bilgilendirmek. Sonra KOBİ’lere yönelik 32 aylık bir çalışma yapmak

Hangi sektörün daha rekabetçi olduğunu ortaya çıkarmak.

Ona göre Mersin’in yol haritasını belirlemek.

Galiba ‘Avrupalı Mersin’in ucu göründü.

Kamboçya Türkiye’nin hazır giyim üssü olabilir mi?

TEKNOLOJİ Holding’in eş başkanı Alphan Manas, Kamboçya fahri başkonsolosu oldu.

Manas’tan, geçtiğimiz eylül ayında bu sütunda ‘Türkiye Fütüristler Derneği’nin kurucusu diye söz etmiştim.

Kafasında binbir proje olduğunu ve bu yüzden adını da sık işiteceğimizi yazmıştım.

Birkaç ay geçmeden Alphan Manas ‘Kamboçya’ projesiyle karşımda.

Nedir bu Kamboçya meselesi diye merak edenleriniz vardır mutlaka.

1990’lı yıllarda Kamboçya dendi mi akla ‘Kızıl Kmerler’, kanlı diktatör ‘Pol Pot’ filan gelirdi.

Kamboçya’da 1970 ile 1998 yılları arasında devam eden iç savaştan görüntüler hepimizin hafızalarında.

1998 yılı Pol Pot rejimini destekleyenlerin silahları bıraktığı yıl.

Kamboçya 1998 yılından bu yana İngiltere’deki gibi bir krallıkla yönetiliyor.

İç savaş yaralarını yeni yeni sarıyor.

Henüz Güney Asya kaplanları arasında sayılmasa da yavaş yavaş yol alıyor.

Bölgede kurulmuş olan ASEAN, ASEM, ACMES gibi ekonomik birliklerin üyesi.

Yabancı yatırım çekmenin yollarını arıyor.

İşçilik ücretleri Çin’e göre dörtte bir oranında düşük.

Bu yüzden yabancı yatırımcı için iyi bir alternatif.

Kamboçya Türkiye bağlantısına gelirsek.

Manas’ın fahri başkonsolos olması nedeniyle Kamboçya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı temsilcisi Ung Sean ile yine Dışişleri’nden üst düzey yetkili Hor Monirath İstanbul’da.

Dün sabahki toplantıda Manas, iki ülke arasında neler yapılabileceğini anlatıyor.

‘Türkiye’de 20 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim donanımı atıl vaziyette. Bunları Kamboçya’ya kaydırıp üretimi orada yapabiliriz. Burası da bir ihracat merkezi olur’...

Kamboçya
henüz yabancı yatırımcı tarafından keşfedilmemiş.

Yabancı yatırım sadece 500 milyon dolar civarında.

Vergi muafiyeti, sermaye transferi için engel yok.

Ama altyapı sorunu var.

Örneğin elektrik üretimi hemen hemen yok gibi.

Olan da çok pahalı.

Kilovatı neredeyse 1 dolar.

Bu yüzden Kamboçya Enerji Bakanlığı Manas’a bir baraj projesi götürmüş.

Yani Türk inşaat sektörüne Kamboçya’nın yolunu açmış.

Alphan Manas ‘yap-işlet-devret’ modeliyle yapılacak barajın çevresinde bir sanayi bölgesinin kurulmasını tasarlıyor.

Elbet öncelikle Türk yatırımcılara açık bir sanayi bölgesi.

Fütürist Alphan Manas’ın Kamboçya vizyonu böyle.
Yazarın Tüm Yazıları