Kahramanmaraş orkidesini korumak isteyen gençlerden haberiniz var mı?
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ŞEKER Bayramı’ndan iki üç gün önce Coca-Cola Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Bakkaloğlu koltuğunun altında dosyasıyla geldi
Dosyasının içinde gençler vardı.
Ne yapıyormuş bu gençler diye merak ettim.
Eğitim, spor, çevre ve kültür-sanat alanlarındaki sorunlara sahip çıkarak, ellerini taşın altına koyuyorlarmış.
Projeler hazırlayıp uygulanmasına yardımcı oluyorlarmış.
Görme engelliler üniversiteye nasıl hazırlanır?
Kahramanmaraş’ta nesli tükenmekte olan orkide nasıl korunur?
Şırnak’ta aile planlaması nasıl yapılır?
İntiharların yaygın olduğu Batman’da genç kızlara psikolojik destek nasıl sağlanır?
Proje geliştiren gençler bunlara ve benzer sorunlara çare arayışında.
Ebru Bakkaloğlu anlattıkça ilgim arttı.
Daha doğrusu onu dinlemek bana iyi geldi.
Şükür ki, bu memlekette sadece tarikatların eline düşen, namus cinayetleri işleyen, varoşlarda çeteler kuran gençler yoktu.
Coca Cola Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından oluşturulan "Hayata Arı" Gençlik Fonu taşın altına ellerini koyan gençlerin hizmetinde.
Toplam 1,5 milyon dolarlık.
2005 mayıs ayından beri yürürlükte ve beş yıl daha gençlik projelerini destekleyecek.
Peki 5 bin ile 15 bin dolar arasında değişen proje desteğini almak için gençlerin neler yapması gerekiyor?
16 ile 26 yaş arasında olmaları ve en az beş kişilik bir gençlik grubu oluşturmaları yeterli.
2005 yılında Türkiye’nin farklı şehirlerinden 10 proje fon tarafından desteklenmiş ve hayata geçirilmiş.
2006 yılında ise yine 10 farklı şehirden bu kez 12 proje seçilmiş.
Yukarıda sözünü ettiğim, görme engelliler, Kahramanmaraş orkidesi, Şırnak’ta aile planlaması işte bu projelerden bazıları.
Görme engellileri üniversite sınavlarına hazırlama projesini Robert Kolejli gençler hazırlamış.
Görmeyen gençler için üniversiteye hazırlık testi olmadığını fark edip kolları sıvamışlar.
Proje şöyle:
Yaklaşık 50 tane test kitabı gönüllüler tarafından CD’lere okunacak.
Daha sonra CD’ler görme engellilerle ilgili vakıflara dağıtılacak.
Tahmin edebileceğiniz gibi 50 test kitabını okumak için gönüllü bulmak pek kolay iş değil.
Coca-Cola bünyesinde bu projeye destek için bir okuma odası açılmış.
Bu arada okurlar arkasında görme engellilerini üniversiteye hazırlamak için gönüllü olmak isteyenler ilgili@coca-cola.com.tr adresine mail atabilirler.
Ebru Bakkaloğlu’nun anlattığı projeler arasında Bitlis ile ilgili olanı da çok ilginç geldi.
O da şöyle: Tarihi İpek Yolu üzerindeki Bitlis eskiden olduğu gibi, farklı kültürlerin buluştuğu bir şehir haline getirmek için etkinlikler düzenlenecek.
Peki gençler bu "Hayata Artı" fonundan nasıl haberdar oluyorlar?
Okullara, üniversitelere bilgi ulaştırılıyormuş.
Yerel Gündem 21 de gençlere ulaşmak için destek oluyormuş.
Ayrıca CNN Türk’te cumartesi sabahları gençlere yönelik program başlamış.
Bakkaloğlu’nun anlattığı projelerden gençlerimizin fırsat verildiği takdirde son derece yaratıcı oldukları ortaya çıkıyor.
Gençlerimize güvenelim, onlara yol gösterelim diyerek tüm okurlara mutlu bayramlar.
Türk Eğitim Vakfı’nın sergisini ihmal etmeyin
AYŞEGÜL Dinçkök, Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) Tanıtım Komitesi Üyesi,
Dinçkök gönderdiği e-postada 1 ile 15 Kasım tarihleri arasında EKAV Sanat Merkezi’ndeki bir serginin haberini veriyor.
Türk Eğitim Vakfı’nın 40. yıldönümünde aralarında Ara Güler, Cem Boyner, Serdar Bilgili, Mehmet Günyeli, Rauf Denktaş gibi isimlerin de olduğu 20 sanatçının 40 fotografı seçilmiş.
EKAV Sanat Merkezi’nde 15 gün süreyle sergilenecek bu fotograflar satışa çıkartılacak ve geliriyle 153 Meslek Lisesi öğrencisine ve 61 üniversite öğrencisine burs verilecek.
İlerde yukarıdaki projelere imza atacak gençlere burs imkanı için TEV’in sergisini ihmal etmeyin.
Çince yerine önce İngilizce
DÜNKÜ gazetelerde dikkatinizi çekmiştir mutlaka.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik liselere Çince ders konacağını söylemiş.
Kuşkunuz olmasın, Çin en güçlü global oyuncu olma yolunda dev adımlarla ilerlerken Çince öğrenmenin gerekli olduğuna kesinlikle inanıyorum.
Ama biraz gerçekçi olalım.
Türkiye, şimdilik Çinçe’den önemli konumda olan "İngilizce" sorununu henüz çözemedi ki.
Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı Profesör Ziya Selçuk’un "bu ülkede öğrencilere verilen milyonlarca saatlik İngilizce dersleri havaya gitti. Yabancı lisan öğretemedik" sözleri hala aklımda.
Yurt dışı platformlarda meslekdaşlarının karşısında iki çift laf edemeyen bürokratları, siyasileri gördükçe içim hep cız eder.
Hüseyin Çelik, Çince yerine İngilizce’yi öğretmenin yollarını bulsa bence daha isabetli olur.