Paylaş
Dünya medyasının dikkatleri Antalya’daki liderler zirvesindeydi.
Hatırlayacaksınız.
Türkiye, dönem başkanlığı sırasında önemli bir ilke imza atmıştı.
G-20’lerin şemsiyesi altında, sivil toplumu (C-20), iş dünyasını temsil eden(B-20) gibi grupların arasına W-20 grubunu katmıştı.
KAGİDER başkanlığında, Tikad ve Kadem ile birlikte kadınları temsil eden W-20 (Women20) grubunun kurulması, ekonomik kalkınmada kadının öneminin giderek sıklıkla vurgulandığı bir dönemde çok önemli bir adımdı.
İşte bu adım bir başka önemli oluşumu tetikledi. Küresel ekonominin yüzde 64’ünü temsil eden ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Kanada’yı bir araya getiren G-7’ler Türkiye’nin başlattığı W-20’leri örnek alarak W-7 grubunu kurdu.
Şimdi hem W-20 hem W-7 var.
Bu gelişmeleri dün sohbet ettiğim KAGİDER Başkanı Sanem Oktar’dan öğrendim.
KAGİDER TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDİYOR
Zira Sanem Oktar, W-7’nin İtalya’nın G-7 2017 yılı başkanlığı sırasında ilan edilmesi nedeniyle Roma’ya davet edilmiş.
Roma’da geçtiğimiz hafta, G-7 ülkelerinin temsilcilerinin yanı sıra BM Kadın’ın Başkanı Phumzile Mlabmo-Hgcuka başta çeşitli uluslararası kadın hakları savunucularının, uluslararası STK’ların katıldığı toplantılarda Türkiye’yi KAGİDER temsil etmiş.
Sanem Oktar’ı davet eden kişi W-7’nin önderliğini yapan İtalyan politikacı Emma Bonino.
Türkiye’ye yakından tanıyan, bir zamanlar hayalini kurduğumuz AB üyeliğinin ateşli bir yanlısı olan sevgili Bonino.
W-7’nin İtalya’nın başkanlığında kurulmuş olması da anlamlı.
Zira İtalya G-7’ler arasında kadın istihdamının en düşük olduğu ülkelerden biri. Ancak daha da anlamlı olan Türkiye’nin de W-7 grubunun stratejisinin oluşturulduğu masada yer almış olması. Kuşkusuz bunda KAGİDER’in yıllardan kesintisiz sürdürdüğü uluslararası ilişkilerinin, BM’de yıllardan beri Kadının Statüsü toplantılarının katılmasının ve küresel kadın hareketine katkısının payı büyük.
KAGİDER artık dünyada bilinen, çalışmaları takdirle izlenen bir dernek.
ZENGİNLERİN KADIN SORUNU
Peki dünyanın en zengin ülkelerinin, W-7 gibi bir oluşuma neden ihtiyaçları var? Sanem Oktar’ın bu soruya verdiği cevaplar şöyle:
- En zengin ülkelerde bile kadınların ekonomiye katılımı erkekler düzeyinde değil.
- STEM eğitimine kadınların katılımı düşük
- Bu ülkelerin mülteci sorununda politikalar erkek odaklı. İstihdam, eğitim dediğinizde erkekler ön planda.
- Kadınların kamuda, özel sektörde karar verici pozisyonuna gelme oranları düşük
- GSYİH hesaplanırken kadının evdeki ücretsiz işçiliği (ev işleri, çocuk, yaşlı bakımı vs) dahil edilmiyor.
- Kadın-erkek arasındaki ücret eşitsizliği bu ülkelerde giderilmiş değil.
- G-7’ler erkek şiddetini tam olarak bertaraf etmeyi de başaramadı.
KAGİDER Başkanı’nın listesi böyle uzayıp gidiyor. Sonuçta şu önemli:
Dünya ekonomisin yüzde 64’ünü ellerinde tutan zengin ülkeler kadın-erkek uçurumu tam olarak kapatmayı başardıkları zaman diğer ülkelere örnek olabilecekler.
Şu anda kadın sorunu dediğinizde, gelişmiş ve gelişmekte ülkelerin kadın hakları savunucuları aynı saflarda yer alıyorlar.
Paylaş