Paylaş
Başlıkların ikisi de Koç Holding’in “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” çalışmalarıyla yakından ilgili.
2013 yılında “İş’te Eşitlik Bildirgesi”ni, 2015 yılında ise BM’nin “Kadının Güçlenmesi İlkelerini” imzalayan ardından yine BM’nin HeForShe kampanyasını destekleyen küresel şirketlerin arasına katılan Koç Holding her şirketinde kadın-erkek eşitliğine gönül koymuş.
İmzaladığı belgeler asla lafta ve rafta kalmamış.
Arçelik LG’de klima üretim bandında kadın oranın yüzde 50’ye ulaşması, Ford Otosan’da, Türk Traktör’de ya da Tat Gıda’da kadın oranın artıyor olması bunun kanıtı.
Grubun bu yöndeki çalışmaları hem de kendi içinde, hem dışarıda şirket çalışanlarının, bayilerin katılımıyla devam ediyor.
İki yıldan beri AÇEV ve TAP Vakfı’nın (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı) işbirliğiyle devam eden “Ülkem İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” projesi kapsamında düzenlenen seminerlerde 81 bin kişiye ulaşılmış.
Geçenlerde Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Kızıl Ünlü ile birlikte Çanakkale’de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” seminere katıldık.
BÜYÜRKEN ÇOK FARK
Seminere Çanakkale’deki Koç şirketlerinin 50-60 bayisi eşleriyle gelmişti.
Çocuklarıyla da gelenler de vardı.
İyi ki öyle yapmışlar.
Zira toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının ne olduğunu çocuklarımıza ne kadar erken yaşta öğretebilirsek o kadar hızlı yol alabiliriz.
Nitekim AÇEV eğitimcilerinin gösterdikleri kısa filmde, sokaktaki insanların –kadın olsun, erkek olsun- bu kavramı asla bilmedikleri ortaya çıktı.
Oysa mesele basit.
Kız, erkek bebekler dünyaya az bir farkla geliyor (üreme organları) çok farkla büyüyor.
Toplumun empoze ettiği değerler, önyargılar derken kadın erkek eşitsizliği artıyor.
Türkiye ne yazık ki bu eşitsizliğin tavan yaptığı ülkelerden biri.
Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Uçurumu raporlarında sürekli en son sıralarda yer almaya fena alıştık.
Eğitim, istihdam, iş, ücret, ev işleri eşitsizliklerine de öyle.
Oysa her gün sorgulamamız gereken oranlar var:
Türkiye’de kadınların yüzde 68’ı ortaokul mezunu bile değil.
5.6 milyon kadın hiç okuma yazma bilmiyor ya da az biliyor.
Çalışabilecek yaşta olan 27 milyon kadından sadece 7.7 milyonu çalışıyor.
Aynı işi yaptıkları halde erkekler yüzde 20 oranında daha çok ücret alıyor.
Üniversite rektörlerinin sadece yüzde 7’si, valilerin yüzde 2’si, yüksek yargı mensuplarının yüzde 14’ü kadın.
Liste böyle sonsuza kadar uzayabilir.
SİHİRLİ FORMÜL YOK
Oya Ünlü Kızıl’ın seminerin açılışında dediği gibi bu eşitsizlerin giderilmesinin sihirli formülü yok.
Çare, Koç Grubu’nun geliştirdiği yöntemlerde görünüyor.
Çalışma ortamını dönüştürmek, algıları değiştirecek eğitimler vermek, koçluk mekanizmalarını devreye sokmak gibi.
Yine Kızıl’ın işaret ettiği gibi, toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemiş 97 bin çalışanı, 8 bini aşkın bayisiyle Koç Grubu Türkiye’nin bu alandaki dönüşümüne kaldıraç etkisi büyük yapabilir.
“Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklememizin her anlamda daha güçlü bir Türkiye’nin kapılarını açacağının farkındayız” derken haklı Kızıl.
Dünyanın en büyük ekonomisi Çin yüzyıllar önce “gökyüzünün yarısını kadınlar taşır” dememiş miydi?
Gökyüzünün yarısını taşıyan kadınlar evlere Aygaz tüpü taşımaz mı?
Çanakkale’deki seminerde söz alan Ezineli kadın Aygaz bayisinin “evlere tüp taşıyan kadın elemanımız var” dediğinde ne sevindik.
Paylaş