Paylaş
ÇİĞDEM Ertem, teknoloji devi Intel’in Türkiye, Afrika ve Ortadoğu’dan (META) sorumlu bölge başkanı.
Intel Yeni Teknolojiler Dünya Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’den Silikon Vadisi’ne transfer olan Ayşegül İldeniz’in pozisyonunu üstlenmiş durumda.
Intel’de 11 yıllık bir geçmişi olan Çiğdem Ertem, ODTÜ mezunu bilgisayar mühendisi.
Uzun boyundan beklediğim gibi eski basketbol milli takım oyuncusu.
“Hem çocuk yaparım, hem kariyer” diyenleri haklı çıkartacak şekilde 18-11 ve 9 yaşlarında üç çocuk annesi.
Sohbetimizde “İki tip insan vardır benim gözümde. Birisi kariyerini planlı bir şekilde düşünür. İkincisi planlamadan yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya odaklıdır. Ben ikinci gruba dahilim” diyor.
Ertem’in sorumluluğu altında 67 ülkenin toplam nüfusu 1.3 milyar.
Bu nüfusun 450 milyonu öğrenci yan gençler.
“Bu sayı daha da artacak. Bu gençleri, inovasyon, teknolojiyle buluşturmayı başarırsak dünya başka bir noktaya gelecek” diyor.
Çiğdem Ertem sürekli ziyaret ettiği 67 ülkede projektörü gençler kadar kadınlara da çevirmiş durumda.
İNTERNETİN KADINLARA KATKISI
Zira bölgede internet kullanımında kadınlarla erkekler arasında büyük farklılık var.
Buna kadın-erkek “dijital uçurumu” deniyor.
Afrika’da kadın-erkek dijital uçurum kimi ülkelerde yüzde 45’lere kadar tırmanıyor.
“Intel’in birkaç yıl önce hazırladığı rapor, dünyada erkek ile kadın arasındaki “dijital uçurum kapandığı takdirde 180 milyon kadının gelirini arttıracağı, 500 milyon kadının eğitim koşullarını iyileştireceğini ve 500 milyonun internet sayesinde kendini daha özgür hissedeceğini ortaya koydu” diyor.
Dolayısıyla Ertem’in gözetiminde META bölgesinde bu uçurumu kapatmak için çeşitli projeler hayata geçiriliyor.
Afrika ülkelerinde “She Will Connect”, Türkiye’de ise KAGİDER ile birlikte geliştirilen Genç Fikirler Güçlü Kadınlar ya da Futuristler Derneği’yle hayata geçirilen TeknoKadın gibi projeler hep “dijital uçurumu” kapatmaya yönelik.
STRATEJİ VE KOORDİNASYON EKSİK
Ankara’da yaşamakla birlikte vaktinin çoğunu uçaklarda geçiren Ertem’in META bölgesiyle ilgili gözlemleri ilginç.
Türkiye’de teknolojinin lokomotif özel sektör ise örneğin Dubai, Katar, Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkelerinde teknolojiye en ciddi yatırım kamu kesiminden.
Bizde kamunun geriden gitmesinin bir nedeni kuşkusuz Ar-Ge’ye ayrılan bütçenin payı.
Geçenlerde kamu araçlarına bütçeden ayrılan 3.3 milyar liralık “çerez parası” tartışmalarını yazarken 2015 bütçesinden Ar-Ge’nin payına 2.8 milyar lira düştüğünü vurgulamıştım.
OECD ülkeleri arasında GSYİH’ye göre Ar-Ge harcaması en düşük ülkelerden biri Türkiye.
32 ülke arasında sondan altıncı sırada.
Çiğdem Ertem’in tespitine göre, Türkiye’de kamu dahil her herkes Ar-Ge, inovasyon gibi şeylere pek hevesli ama bilişim teknolojisiyle ilgili strateji ve koordinasyon yok.
Bu teknolojiyle ilgili, konuya kafa yoran herkesin söylediğini söylüyor aslında Ertem:
“Türkiye bu teknolojiyle ilgili çözümler üretip dış pazarlara satmak zorunda. Şu anda üretenden ziyade tüketen tarafında”.
Paylaş