Japonya'da İtalya'nın üçte birini harcıyoruz

JAPONYA'daki ‘‘Türkiye Yılı’’yla ilgili ne kadar yazılacak şey varmış...

Tokyo'da dünkü açılışa gazetelere yansıyan tatsız bir olayın damgasını vurması son derece talihsiz.

Bayram nedeniyle Ankara'da resmi yetkililere ulaşamadığımı yazmıştım.

Dün, ‘‘Türkiye Yılı’’ koordinasyonundan sorumlu, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü Büyükelçi Yusuf Buluç ile görüştüm.

Büyükelçi Buluç'un gönderdiği program hayli kapsamlı.

Şubat 2003 ile Ocak 2004 tarihleri arasında heykel, giysi, resim sergileri, müzik dinletileri var.

Japonların sevdikleri Mehter Takımı ve ünlü Topkapı Hançeri de Japonya yolcusu.

Sadece ikinci kez yurtdışına çıkacak olan hançeri‘‘Üç Büyük İmparatorluk Sergisi’’nde görmek mümkün olacak.

Program, Turizm, Kültür, Dışişleri ve Tanıtma Fonu'ndan sorumlu Devlet Bakanlıkları arasında oluşturulan bir kurul tarafından belirlenmiş.

Tanıtma Fonu'ndan 5 milyon dolarlık bütçe, ‘‘Türkiye Yılı’’nın düzenleneceği 2000 yılından beri bilindiği halde ancak yeni hükümetin işbaşına geçmesinden sonra onaylanmış.

Büyükelçi Buluç, bu bütçenin de oldukça mütevazı sayılabileceğini, zira İtalyanlar'ın bu işe 18 milyon dolar ayırdıklarını söylüyor.

Yani şöyle bir tablo çıkıyor ortaya:

Bütçe yeni onaylandığı için hazırlıklarda çok geç kalınmış.

Eldeki kaynak İtalyanların ancak üçte biri kadar, hatta daha az.

‘‘Türkiye Yılı’’nın Japonya'da tanıtımı yapacak Densu şirketiyle de sadece 2 ay önce bağlantı kurulmuş.

Japonya'dan gelen tepkiler yerinde.

Zira Japonlar henüz bu faaliyetlerden habersiz.

Japonca internet sitesi de oluşturulmamış.

Büyükelçi Buluç ile konuşurken Türkiye'de özel sektörün, işadamlarının ‘‘Türkiye Yılı’’ projesine pek de sıcak bakmadıkları ortaya çıktı.

Gerçekten de programa göz atınca, bırakın Japonlarla ortaklık yapan önemli Türk şirketlerini, hiçbir Türk şirketinin adını göremedim.

Şimdiden sonra ne yapılabilir bilmiyorum...

Japonya'da 1990'ların başında görev yapan Büyükelçi Umut Arık, Asahi, Yomiuri, Mainichi gibi gazetelerin Türkiye özel sayıları çıkartmalarının son derece faydalı olacağı görüşünde...

Belki özel sektör böyle bir projeye sponsor olabilir, ya da ‘‘Bin Türk Bayrağı, Bin Nazar Boncuğu’’ projesinin mimarı arkeolog-rehber Can Gürellier'e destek olabilir.

Önemli olan bu faaliyetlerin sokaktaki Japon'a da duyurulması.

Peki ne olup bittiğinden Türkiye'deki insanlar haberdar mı?

Hayır...

Japonlarla sıkı bir işbirliği içersinde olan Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş ilgisizlikten yakınıyor.

Japon ulusal televizyonu 6 aylık bir çalışma sonucu Ürgüp'ten naklen bir düğün yayınlamış. Ürgüp Belediyesi Nagazaki'deki Dünya Barış Parkı'ndaki anıtın aynısını, Türk sanatçı Eşber Karayalçın'a yaptırmış.

Önümüzdeki günlerde ise 5 Japon aileyi Kapadokya köylerinde ağırlamaya hazırlanıyor.

Tüm bunlar Ankara'nın hiçbir desteği olmaksızın yapılıyor.

Belediye Başkanı Bekir Ödemiş ‘‘Hiç olmazsa olup bitenle ilgili bilgi verilseydi’’ derken haksız mı?

Pazarcı Ahmet'le Alman turizmci Irak'ta buluştu


SELAMİÇEŞME Pazarı'ndaki pazarcı Ahmet Bey, geçen haftaki Newsweek Dergisi'nin kapağındaki ‘‘İş Dünyası Neden Savaş İstiyor’’ başlığını görseydi, okuyabilseydi pek şaşıracaktı...

Zira Almanya'nın en büyük tur operatörü TUI'nin üst düzey yöneticilerinden Nikolai Juchem'in onunla aynı şekilde düşündüğünü keşfedecekti: ‘‘Ne olacaksa olsun... ABD bir önce vuracaksa vursun...’’

Selamiçeşme pazarında plastik eşya satan Ahmet Bey, ben hiç sormadan içini döküyor. ‘‘Irak Savaşı meselesi konuşulduğundan beri işler bıçak gibi kesildi. Oysa yeni hükümetin kurulmasıyla piyasa canlanmaya başlamıştı.’’

Elindeki plastik ekmek sepetini uzatarak, ‘‘Bu mal savaş haberlerinden önce Cezayir'e ihraç ediliyordu. Üretici firma mal yetiştiremiyordu. Tahtakaleden günde 300 TIR çıkıyordu yola. Her şey tersine döndü... ABD vuracaksa vursun.’’

Newsweek
Dergisi'ne dönelim...

Yukarıda değindiğim gibi TUI'den Nikolai Juchem ‘‘Kulağa ne kadar kötü gelirse gelsin turizm sektörü bu işin, hemen, hızlı ve insanlara fazla zarar verilmeden bitmesinden yana’’ diyor.

Hafta sonundaki barış gösterileri hepimizi umutlandırmışken belki bunları yazmak anlamsız ama pazarcı da, turizmci de böyle düşünüyor.

Yalnız onlar mı?

Alman, Fransız, Meksika ve Japon ekonomilerinin de gelecekleri savaşa bağlı.

Newsweek'e göre, global yatırımcılar savaş pahasına da olsa bu belirsizligin bir an önce sona ermesini isteyenler.
Yazarın Tüm Yazıları