Paylaş
Günlerdir yasakları, hak ihlallerini, demokrasinin yediği darbeyi konuşuyoruz.
Ülkenin esas önüne açacak bilim, teknoloji gibi şeyleri umursayan var mı?
Geçtiğimiz aylarda İTÜ Arı Teknokent bünyesindeki kuluçka merkezi Arı Çekirdek’i ziyaret etmiştim.
İTÜ Teknokent iş geliştirme direktörü Arzu Eryılmaz’dan duyduğum güzel şeyler vardı.
Seçim sonrası “enseyi karartmayın” demek için paylaşma vakti geldi.
İTÜ Çekirdek 2012 yılında kurulmuş.
Buluşlarını ticarileştirmek isteyen genç girişimcilere 800 metrekarelik bir alan ayırmış.
Bunların yüzde 30 ila 40’ı İTÜ’den.
Diğerleri Türkiye’nin tüm üniversitelerinden gelen gençler.
Hem başlarını sokacak bir ofis buluyorlar, hem İTÜ’nün tüm olanaklarından yararlanıyorlar.
Yani elektronik, mekanik, bilişim laboratuarlarında çalışabiliyorlar.
Eryılmaz diyor ki :
“ Ar-Ge çalışmalarını rahatlıkla sürdürüyorlar. Ancak buluşlarını ticaretleştirmeye yarayacak şeyleri, örneğin finansman modellerini, iş planını, markalaşmayı, patenti bilmiyorlar. Burada bunların eğitimini veriyoruz”.
Erol Bilecik, Alphan Manas gibi isimler bu genç girişimcilere mentorluk yapıyorlar.
Merkezin 100 bin liralık bir Ar-Ge havuzu da var.
Malzemeye gerek duyanlar bu havuzdan yararlanıyor.
Tıkır tıkır işleyen bir sistem.
İki yıl zarfında İTÜ Çekirdek’te kurulan şirket
sayısı 13.
7 tane patent alınmış.
“İnsansız sualtı teknolojisi”, “hastane mikrobunu yok eden zararsız anti bakteriyel madde”, KOBİ’lerin daha ucuza mal edebilecekleri “endüstriyel robot” İTÜ Çekirdek’te geliştirilmiş şeyler.
Yine burada geliştirilmiş olan “Bulut Bilişimle” teknolojisiyle şu an 5 yatırımcı yakından ilgileniyor.
Çelik yeleğe göre çok daha hafif ancak darbe gelince sertleşen “sıvı zırh” Savunma Müsteşarlığı’nın ilgisini çekmiş.
Bunlar güzel şeyler.
Ama biz ne yapıyoruz?
Bu ülkede teknoloji, bilim adına neler yapıldığını konuşacağımız yerde twitter, youtube yasaklarını konuşuyoruz.
Yarının İstanbul’u bu sitede
DÜN yine gazetelerde İstanbul’un mega projelerinden Kanal İstanbul ile ilgili bir haber vardı.
Kanalın güzerg^ahı değişecekmiş.
Onca rapor hazırlandı, bilim insanları itirazlarını binlerce kez dile getirdi, “İstanbul yok olur” dediler.
Vazgeçmek yok.
Geçenlerde, Sydney’deki G20 Maliye Bakanları toplantısı sırasında OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, genişletilmek istenen Panama Kanalı’nın başına gelenlere dikkat çekmişti.
Hatırlatayım.
İhaleyi kazanan konsorsiyum 1,6 milyar dolarlık ek masraf çıkartınca inşaat durma noktasına gelmiş.
Böyle mega projeleri tasarlamak için kılı kırk yarmak gerek.
Bizde bakıyorsunuz tepeden inme bir Kanal İstanbul.
Kim tasarlamış? Finansmanı nereden?
İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamış olan Mustafa Sarıgül seçimleri kazanmış olsaydı belki Kanal İstanbul dahil bu mega projelerde bir nefes alabilirdik.
Söz mega projelerden açılmışken, İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İstanbulSMD) Mega İstanbul web sitesinde şehrimizde son 10 yılda planlanan ve uygulamaya konan mega projeleri İstanbul hava fotografı üzerine yerleştirmiş.
Bir anlamda “Yarının İstanbul”unu yaratmış.
İnteraktif haritada projelerin teknik bilgilerinden oluşan birer künye de mevcut.
Basında bölük pörçük çıkan projelerin tümünü bir arada görebiliyorsunuz.
www. megaprojeleristanbul.com adresinde projeler, fotograf ve teknik bilgiler sürekli güncellenecek.
Bu arada “Yarının İstanbul”unu görmemizi sağlayan İstanbul Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Ersen Gürsel birkaç gün önce 2014 Mimar Sinan Büyük Ödülü’nü kazandı.
Kutlarız.
Paylaş