Hem TİM’e yeni soluk, hem tarım sektörüne yeni vizyon

CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi kadar olmasa bile bugünlerde konuşulan başka bir seçim var.

TİM yani Türkiye İhracatçılar Meclisi başkan seçimi.

5 Temmuz günü yapılması planlanan seçimlerde adaylığını duyurmuş olan Metin Altuğ ile buluştuk geçen gün.

Altuğ, İstanbul İhracatçı Birlikleri Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı.

Bu kadar uzun isimli bir birliğin başında olması tarımı yakından bilmesini, izlemesini sağlıyor haliyle.

Tarımı bu kadar iyi bilmesi Metin Altuğ için artı bir puan.

Çünkü TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın sürekli tekstili öne çıkartması tarım başta diğer sektörleri kızdırmış.

Bu satırların yazıldığı saatlerde baktım, Oğuz Satıcı’nın zeytin ve zeytinyağı üreticilerine destek mesajı e-postama düşmüş.

Demek ki, TİM seçimi yaklaşınca Satıcı’nın aklına nihayet tarım sektörü de gelmiş.

Peki hani Satıcı, TİM’e "iki dönem başkanlık" vaadiyle gelmişti?

Metin Altuğ da hatırlatıyor bunu konuşmamızda.

"Satıcı’nın iki dönem vaadi nedeniyle geçen seçimlere adaylığımı koymadım" diyor.

Şimdi koymuş ve iddialı.

Satıcı’nın karşısında güçlü bir rakip.

ODTÜ matematik bölümü mezunu Altuğ, Şişecam, Alarko, Trans Teknik gibi büyük gruplarda uzun yıllar çalışmış.

Sonra mühendislikten gıda sektörüne geçiş yapmış.

Çikolatacılığa soyunmuş.

Bella markasıyla ABD’den Japonya’ya geniş bir yelpazede çikolata ihraç ediyor.

TİM’DE NELER DEĞİŞECEK

Peki Metin Altuğ TİM’in başına gelirse neler değişecek?

Altuğ’un öncelikleri arasında tarıma yeni bir vizyon, yeni bir strateji getirmek var.

Tarımda 2005 yılında 7,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş.

Türkiye fındık, kuru incir, kuru kayısıda dünyada ilk sırada.

Ekolojik ve iklim şartları nedeniyle şimdilerde dünyada fırtına gibi esen organik tarıma elverişli.

Tarımda potensiyel büyük ama diğer taraftan TÜİK’ın son rakamlarına göre tarım sektöründe işgücü 1 milyon 39 bin azalmış.

Tarım işgücünde daha büyük bir azalmanın sosyo-ekonomik dengeleri sarsması mümkün.

Dolayısıyla Metin Altuğ’un dediği gibi yeni bir vizyon şart.

Altuğ bu noktada ODTÜ’de öğrencilik yılından bir anekdot aktarıyor:

"1975’lerde Amerikalı uzman ülkenin nasıl bir tarım politikası izlediğini anlatmıştı. Rusya’ya buğday satan ABD, uydularla Rusya’nın ne kadar buğday ektiğini hesaplıyor. Buna göre ne kadar buğday ekeceğini ve fiyatını saptıyor. Çiftçisine yol gösteriyor."

Her şey bir strateji, bir hesap işi.

Metin Altuğ, TİM’in tarım başta diğer sektörler de strateji belirleyeceğini ve ilgili tüm kurumlarla, bakanlıklarla diyalog içersinde olacağını söylüyor.

"Mühendis gibi çalışacağım. Adım adım tüm kurumlar iyi bir diyalog kuracağım ki stratejiler belirlensin, işler yürüsün."

Yani Altuğ’un başkanlığında TİM bir nevi koordinasyon görevi üstlenecek.

İhracatı Geliştirme Merkezi, yurt dışındaki ticaret müşavirlikleri, DEİK ile diyaloğu düzenlemek azımsanmayacak kadar gerekli ve önemli.

"İhracatı Geliştirme Merkezi’nde Türkiye’nin sayılı uzmanları var. Bunların çalışmalarından yararlanmamak yazık değil mi?"

Yazık elbet.

Bu yüzden benim oyum Metin Altuğ’a.

Urfa’nın ceylanları, Torosların orkidesi koruma altına alınıyor

İLK kez TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit’ten duymuştum Türkiye’nin doğal zenginliklerini.

Bu zenginliğin nedeni üç ayrı iklim kuşağına sahip olmamızda.

Avrupa’da doğal ormanların oranı yüzde 1 iken, Gökyiğit’e göre bizde yüzde 93 oranında.

Tüm Avrupa’daki toplam 560 kuş türü varken, sadece Türkiye’de 456 kuş türü var.

"Uluslararası Koruma" Derneği’nin tespitlerine göre, yeryüzünde doğa açısından korunması gereken 34 alandan 3 tanesi bizde.

Peki bu doğal zenginliklere sahip çıkıyor muyuz derseniz işte sorun burada.

Doğal zenginliklerimiz "yok olma" tehdidiyle karşı karşıya.

198 hayvan ve 2746 bitki türü böyle bir tehditle yüz yüze.

"Urfa’nın ceylanları", "Telli turnalar", "Batı Torosların orkidesi" özenle korumamız gereken şeylerden bir kaçı sadece.

Acilen korunması gereken bitki örtüsü ve hayvanlar için Doğa Derneği, Çevre ve Orman Bakanlığı ve BM Kalkınma Programı (UNDP) "Türkiye’nin Doğa Fonu"nu oluşturmuş.

"Türkiye’nin Doğa Fonu"nu tanıtmak için "Hedef: Sıfır Yok Oluş" kampanyasına da en büyük destek CNN Türk’ten geldi.

Kampanyaya destek verenler cumartesi gece ve pazar günü gün boyunca CNN Türk’te.
Yazarın Tüm Yazıları