Mesut Yılmaz'ın hafta ortasındaki ‘‘ulusal güvenlik’’ çıkışı bir yana, kuşku yok ki bu aralar hepimizi en fazla ilgilendiren konu nefes aldırmayan sıcaklar.
Uykusuz geceler, klimasız evlerin dayanılmazlığı sohbetleri sürüp gidiyor.
Hepimiz global ısınmanın kurbanlarıyız.
Üstelik durumun düzelmeyeceğini ve giderek kötüleşeceğini biliyoruz.
Yerküre ısınmaya devam edecek, sular daha fazla yükselecek, buzullar daha da çok eriyecek.
Yalnız bu arada küçük bir umut ışığı doğdu.
Andrew Simms adındaki bir ekonomistin ortaya attığı iddiaya göre, sera etkisi yaratan gazların baş sorumlusu ABD aleyhine, global ısınmanın en büyük kurbanları olan üçüncü dünya ülkeleri tarafından günün birinde dava açılabilir.
Olmaz demeyin...
Şükür ki, er ya da geç artık herkes herkesten hesap sorabiliyor.
BM verilerine göre, global ısınmanın yol açtığı felaketler yılda 300 milyar dolardan fazla paraya maloluyor.
Tahminlere göre, gelişmiş ülkeler önümüzdeki 20 yıl zarfında, sel ve benzeri felaketler için 9.3 trilyon dolar ödemek zorunda kalacaklar.
Daha ileri gidenler de var.
Sigortacılık çevrelerine bakarsanız, iklim değişikliği global ekonominin çökmesine bile neden olabilir.
Hal böyle iken, yeryüzünün ısınmasını önleyecek bazı tedbirler içeren Kyoto Protokolü'nü onaylamaya asla yanaşmayan ABD cezasız mı kalacak?
Yeni Ekonomi Vakfı'nın ekonomistlerinden olan Simms, Herald Tribune Gazetesi'ne gönderdiği yazıda bakın ne diyor:
‘‘Üçüncü dünya ülkelerinin artık ABD'yi mahkemeye götürme zamanı geldi.’’
Peki bu nasıl olacak?
Simms'Bugünkü adalet mekanizması yeterli olmazsa bile, yeni bir uluslararası adalet forumu oluşturulabilir'' diyor. Bu konuda BM Genel Kurulu'nun, Uluslararası Adalet Mahkemesiyle ortak hareket edebileceğini söylüyor.
Sadece ABD mi hesap verecek diye sorabilirsiniz
Hayır... ‘‘Sera etkisi yaratan gazlarından sorumlu diğer sanayileşmiş ülkeler de günün birinde kendilerini mahkeme kapısında bulabilirler’’ diyor Simms.
Ve şöyle bir öneride bulunuyor. ' Gelecek G-8 Zirvesi'nde yoksul ülkeler daha fazla yardım talebinde bulunacakları yerde global ısınma size pahalıya patlayacak tehdidini savursunlar.''
Bir kitap: Karadeniz
Biri Braudel, diğeri Predrag Matvejevic'ın olmak üzere bildiğim kadarıyla Akdeniz ile ilgili Türkçeye çevrilmiş iki kitap var.
Şimdi Karadeniz'in de kitabı oldu.
İş Bankası Yayınları tarafından yayımlanan Karadeniz'in yazarı İngiliz gazeteci ve araştırmacı Neal Ascherson.
Halen The İndependent ile The New York Review of Books'ta yazan Ascherson, Karadeniz'i gezerek yazmış ama bu arada tarihi, halklar arasındaki ilişkiyi, mitolojiyi, efsaneleri katmayı da ihmal etmemiş.
Mesela ‘‘Lazlar kim’’ sorusunun cevabını yaklaşık 10 sayfada anlatıyor. Alman bilim adamı Wolfgang Feurstein'in yıllardan beri bir Laz alfabesi oluşturmak için çalıştığını da bu kitaptan öğreniyorum.
Radikal Değişim Projesi
GEÇENLERDE ‘‘Radikal Değişim Projesi’’ diye ilginç bir e-posta aldım. Bir tür araştırma. ‘‘Topluma ve çocuklarıma söz veriyorum’’ başlığı altında şöyle bir sıralama yapılmış:
Çevreyi kirletmeyeceğim
Tarihi mirası yok edici davranışlarda bulunmayacağım.
Dürüst olacağım.
Başkalarına haksızlık edecek şekilde devletten kendi adıma torpil istemeyeceğim.