TÜRKİYE’nin doğusuna yatırım yapan işadamı halkın gözünde her şeyin üzerinde.
Bakanın da, milletvekilinin de, yerel yöneticilerin de.
Bitlis kökenli Eren Holding’in sahiplerinin hafta başında "İsmail Eren KapalıSpor Tesisleri"nin açılış töreninde çılgınca alkışlanmalarını başka nasıl izah edersiniz?
İstanbul’da hava sıcaklığının 30 derecelerde olduğu, Doğu’da ise 40 derecelere vardığı günlerde Bitlis’teyiz.
Yaz sıcağında gidilecek yer değil belki ama 1970’lerin başında Eros iç çamaşırı markasıyla adından söz ettirmeye başlayan Eren Holding’i yakından tanımak için bir fırsat.
Hem de kaçırılmayacak bir fırsat.
1965 yılında Bitlis’ten ayrılan dört kardeş Yahya, Ziya, Ahmet ve İsmail Eren doğdukları şehri asla unutmamış.
Eren Ailesi, kişi başı milli gelirin en düşük olduğu şehirler arasında dördüncü sırada olan Bitlis’e özellikle eğitim alanında destek çıkıyor.
Eren Holding Yönetim Başkanı Ahmet Eren "İyi ki en fazla muhtaç olanı seçebilme lüksümüz var" diyor.
En muhtaç olan da şans eseri doğum yerleri.
En büyük kardeş Yahya Eren’in oğlu Nurullah Eren 2003 yılında bir uçak kazasında hayatını kaybetmiş.
Bitlis’te onun adına yapılan "Nurullah Eren Anadolu Öğretmen Lisesi" 7 trilyona mal olmuş.
Ardından bizim de açılışında bulunduğumuz "İsmail Eren Kapalı Spor Tesisleri" gelmiş.
İsmail Eren,"Çocukluğumuzda çaylarda öğrenirdik yüzmeyi. Şimdi Bitlisli, Tatvanlı çocuklar kapalı havuzlarda öğrenecek yüzmeyi" diyor.
Eren Ailesi’nin bir de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne bağlı bir Fen ve Edebiyat Fakültesi sözü var.
Fakülte Bitlislilerin 70 yıllık hayaliymiş.
Bitlis ve çevresindeki okullara 1071 bilgisayar dağıtımı da başka bir hizmet.
Ahmet Eren, spor tesislerinin açılışında açık konuşuyor.
"Bunlar Bitlis’e hizmetlerimizin ne ilki, ne de sonuncusu olacak."
İyi güzel de Bitlis’in refah seviyesini yükseltmek keşke sadece işadamlarının elinde olsa.
DOĞU’YA POZİTİF AYRIMCILIK
Törende hazır bulunan, anne tarafından Bitlisli Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in dediği gibi bölgeye "pozitif ayrımcılık" uygulamak şart.
Örneğin 49 ili kapsayan teşvik yasasında Bitlis diğer illerle aynı kefeye konmamalı.
Ahmet Eren, Bitlis’te tahsil edilen toplam verginin İstanbul’da orta ölçekli dört şirketten alınan vergiyle aynı olduğunu söylüyor.
Devlet Bitlis’e 7 yatırırken karşılığında 1 alıyormuş.
Bitlis yoksul.
Gençleri çoğunlukla eğitimsiz, işsiz.
"Pozitif ayrımcılık" uygulansa belki birkaç yılda toparlanabilir.
Doğu’nun diğer illeri Muş, Hakkari gibi...
Peki Eren Holding’in Bitlis’e bu kadar çok sahip çıkmasını sağlayan parayı nasıl kazanmış?
Holding nasıl bu noktalara gelmiş?
Dediğim gibi, Eros markası 37 yıl önce oluşturulmuş.
Tekstil deneyimi Lacoste gibi güçlü bir makanın distribütörlüğünü getiriyor.
Ardından Burberrys, Calvin Klein, Swatch gibi markaların distribütörlüğü geliyor.
Duyduğumuza göre bunlara eklenen en sonuncusu da Amerikalıların ünlü aksesuvar markası Coach.
Ancak bu arada şirketin değişik sektörlere yatırım da devam ediyor.
1975’te girdiği ambalaj káğıdında bugün Avrupa’nın üçüncüsü.
Çimento, enerji ilgili olduğu diğer alanlar.
İstanbul’da Güneşli’de otel ve alışveriş merkezi önümüzdeki yılın projesi.
Bu arada öğrendik ki, Eren Holding önüne sürekli yeni hedefler koyarken, yeni vizyon belirlerken arkadan gelen ikinci nesle güveniyor.
Moskova’da 50 Lacoste dükkánı
İKİNCİ nesilden söz ederken Eren ailesiyle sohbet sırasında yeğenlerden Mehmet Eren’in adı da geçiyor.
Mehmet Eren perakende bölümünü yönetiyor.
2005 yılında holdingin Lacoste’un Rusya distribütörlüğünü de almasında payı olsa gerek.
Aslında Fransız markası Lacoste’un son yıllarda imaj değişiklikliğiyle atağa geçmesiyle Eren Holding’in bu markaya ağırlık vermesi arasında direkt bir bağ var.
Lacoste bu atağını ABD’deki operasyonunun başındaki CEO’su Robert Siegel’e borçlu.
İmajını Siegel sayesinde gençleştirmiş.
İşte bu gençleşme Eren Holding’in öylesine işine yaramış ki, İstanbul’daki mağaza sayısını artırırken Moskova’da önüne 50 dükkan gibi bir hedef koymuş.
Lacoste yeni Rus zenginin sevdiği bir marka olmuş çünkü.