Ekonomi iyi global ısınma kötü

HER yerde olduğu gibi Davos’ta da havalar çıldırdı.

Dünya Ekonomik Forumu için Davos’a doğru yol aldığım gün dağları hiç bu kadar karsız görmemiştim.

Davos’a vardığımda kasabanın yollarını uzun yıllardan beri ilk kez karsız gördüm.

Derken dün sabah uyandığımızda her yer bembeyazdı.

Davos da "global ısınma"nın kurbanları arasında.

Öyle olsa da olmasa da, Dünya Ekonomik Forumu bu yıl "global ısınma"yı gündeminin baş köşesine oturtmuş.

Tam 17 oturum global ısınmaya ayrılmış.

Önceki gece dağıtılan PricewatersHouseCoopers’ın artık geleneksel hale gelmiş CEO araştırmasının da ortaya koyduğu gerçek var.

CEO’ların yüzde 40’ı "global ısınma"yı ciddi bir tehdit olarak görüyor.

Konuya yeniden döneceğim ama önce global ekonominin gidişatına değinmek istiyorum.

PricewaterhouseCoopers’ın, 50 ülkede 1100 CEO arasında, kimi zaman yüzyüse kimi zaman telefonla yaptığı görüşmeye göre, CEO’ların yüzde neredeyse 90’ı 2007 yılını kárlılığın artması açısından iyi görüyorlar.

Bu oran beş yıl öncesine göre beş kat fazlaymış.

TÜRKİYE İKİNCİ GRUPTA

CEO’ların büyüme fırsatı gördükleri ülkeler arasında Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan dışında (bu ülkeler artık birlikte anılıyor) sırasıyla Meksika, Endonezya, Vietnam, Kore ve Türkiye var.

İkinci grup ülkeler arasındayız.

Araştırmaya katılan binin üzerinde CEO arasında bu arada KOÇ CEO’su Bülend Özaydınlı ile de yüz yüze bir görüşme yapılmış.

Neticede CEO’lar 2007 yılı için iyimser.

Peki ekonomistler ne diyor?

Dünya Ekonomik Forumu’nun açılış oturumlarından birinde dünyanın önde gelen ekonomistlerini dinleme fırsatını bulduk.

İsrail eski Merkez Bankası Başkanı Jacob Frenkel, London Business School Dekanı Laura Tyson, Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Min Zhu, Hindistan Planlama Komisyonu’nundan Montek Ahluwalia 2007 yılı için iyimser.

Geride bıraktığımız 2006 yılı ekonomisi için iki önemli "kilometre taşına" dikkat çektiler.

Birincisi, gelişmekte olan piyasaların ekonomisi global ekonominin yarısına ulaşmış.

İkincisi, dünya ticaret global ekonomiden daha hızlı büyümüş.

Frenkel’in dikkat çektiği gibi 2006 da korkulanlar olmamış.

Ne dolar çökmüş, ne de petrol fiyatları tavan yapmış.

HİNDİSTAN VE ÇİN

Hindistan ve Çin’in global ekonomiye yön veren oyuncular oldukları Davos’un ilk gününde, ilk oturumunda hatta ortaya çıktı.

Ancak burada iki şey dikkatimi çekti.

Masanın etrafındaki ekonomistler, Hindistan’ın yabancı yatırımcıya kapılarını daha fazla açmasını talep ederken, Çin’i kasasını tıka basa dolarla doldurması nedeniyle eleştirdiler.

Çin milli hasılasının yüzde 50’sini biriktiriyormuş.

Bu oran ABD’de yüzde 10, AB ülkelerinde yüzde 20-25 oranında.

Davos’ta beş gün boyunca Çin ve Hindistan ile ilgili daha pek çok şey duyacağız.

Karbon gazı için global vergiye evet

DAVOS çevreci olmuş desem yeridir.

İlk kez Kongre Sarayı’nda oturumların yapıldığı mekanlar doğa posterleriyle süslenmiş.

"Global Isınma"ya karşı önlem alınmadığı takdirde dünya ekonomisinin yüzde 20 küçüleceğini iddia eden, ünlü "Stern Raporu"nun yazarı İngiliz Nicholas Stern de Davos’ta.

CNBC’nin Stern’in de aralarında olduğu panelistlerle düzenlediği "Yeşile Saygı" oturumunda nükleer enerji, karbon gazına vergi, ve yeşil politikaların belirlenmesi tartışıldı.

Katılımcıların da oylarını kullandıkları panelde üç soru soruldu.

Nükleer enerji ve temiz kömür petrole alternatif. Katılıyor musunuz?

Cevap: Yüzde 27 evet, yüzde 73 hayır.

Yeşil politikaları belirlemekte pazarlar hükümetlere göre daha iyi konumda. Katılıyor musunuz?

Cevap: Yüzde 29 evet, yüzde 71 hayır

Karbon gazına vergi iyilikten ziyade işleri karıştırır. Katılıyor musunuz?

Cevap: Yüzde 36 evet, yüzde 64 hayır.

Sonuçta belli ki insanlar nükleere karşı, çevre yasalarının hükümet tarafından belirlenmesini istiyorlar. Ve karbon gazı vergisini destekliyorlar.

Paulo Coelho Hrant’ı sordu

DÜNYA Ekonomik Forumu’nun Başkanı Klaus Schwab’ın açılış gecesinde verdiği davette Davos’un yıllardır müdavimlerinden olan ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho’ya rastladım.

Esasında aklımda Orhan Pamuk’un Nobel ödülünü sormak vardı ama Cuelho benden önce davranıp Hrant Dink’i sordu.

Sorusunu yanıtlamadan "Olup bitenleri biliyorum. Ama demin televizyonda gördüm. Onbinlerce kişi yürümüş. Bu Türkiye için çok sevindirici" dedi.

Orhan Pamuk’un Nobel ödülü konusunda ise çok açık konuştu Coelho:

"Ödülü çoktan hak etmişti. Bunu yürekten düşünüyorum ve söylüyorum."
Yazarın Tüm Yazıları