Paylaş
Birleşmiş Milletler’de, dünyanın en zengin 8 kişisinin servetinin dünyanın en fakir 3.6 milyar kişinin toplam servetinden fazla olduğunu ortaya koyan Oxfam’da araştırmacı olarak çalışmış.
Mikro kredinin sonuçlarını kayıt altına almak için Zanzibar’ın yoksul köylerinde 3 yılını geçirmiş.
Şimdi Oxford Üniversitesi Çevre Değişim Enstitüsü ve Cambridge Üniversitesi Sürdürülebilirlik Liderliği Enstitüsü’nde öğretim görevlisi.
Birazdan değineceğim “Donut Ekonomisi”nin mücidi.
Bu yıl Davos oturumlarının en gözde ismiydi Kate Raworth.
Konuşmacı olduğu oturumlarda şahane şeyler söylüyor.
“Ekonomistler 70 yıldan beri GSYİH’e takıldılar. Ekonomik büyüme takıntısını bırakın. Büyümeyi unutun, dünyanın giderek azalan kaynaklarını herkese nasıl eşit dağıtabiliriz ona odaklanın”.
Özellikle “Büyüme, büyüme nereye kadar. Doğada bir şey gereğinden fazla büyürse kanser olur” sözleri zihnime çakıldı.
YENİ TİP EKONOMİSTLER
Kate Raworth ile Davos’un son günü oturduk, konuştuk.
Yanından ayırmadığı “Donut Ekonomisi” tanıtım broşürünü hemen önüme koyuyor.
Heyecanla, tutkuyla anlatmaya başlıyor.
“25 yıl önce ekonomi okudum. Ama kitaplarda okuduğum ile bugün yaşadıklarımızla ilgisi yok. Ben dönek bir ekonomistim çünkü üniversitede okuduğum derslere artık inanmıyorum”.
“Büyüme milyarların refahına yansımıyor. Yeryüzünün üzerinde fazlasıyla baskı var. Şehirlerimizde hava kirliliğinden nefes alamıyoruz” diye devam ediyor.
“Donut Ekonomisi. 21. Yüzyıl Ekonomisti Gibi Düşünmenin 7 Yolu” başlığıyla yaklaşık bir yıl önce piyasaya çıkan kitabına değiniyor.
“Artık dünya meselelerine kafa da yoran yeni tip ekonomistlere ihtiyaç var” diyor.
Kaynakların eşit dağıtılmasına odaklanacak.
DONUT EKONOMİSİ NEDİR?
Kate Raworth’un yanından ayırmadığı broşürdeki “Donut Ekonomisi” nedir?
Bizim simiti andıran şeklin ilk halkasında iyi bir yaşam için gereksinim duyduklarımız sıralanıyor:
Yemek, temiz su, konut, enerji, eğitim, sağlık hizmeti, barış ve adalet, cinsiyet eşitliği, sosyal eşitlik gibi şeyler.
Bu halkanın dışında yani simidin deliğinde yaşayanlar bunların çoğundan mahrum olanlar.
Simidin dışındaki halka yeryüzünün sınırlarını, küresel ısınmayı, hava kirliliğini, biyo çeşitliliğin kaybını gibi şeyleri temsil ediyor.
Bu iki halka arasında kalan yer yani simidin kendisi “ekolojik olarak güvenli ve toplumsal olarak doğru alan”.
“21. yüzyılın ekonomistleri insanların bu alana girmesini ve orada kalmalarını sağlamak zorundadır” diyor dönek ekonomist.
Kate Raworth twitter’de kendisini gerçekten “dönek ekonomist” diye tanıtıyor .
Karşımdaki 40 yaşlarındaki kadın, söylediklerine yürekten inanmış, sade giyinen ve sade yaşayan biri.
Yedi yaşındaki oğlunun evde muslukları kapatmadığında önüne Hindistan’da kuyulardan su çeken insanların fotoğrafını koyduğunu söylüyor.
“Oğlum bu fotoğrafı görünce muslukları kapatmayı bir daha asla unutmadı” diyor.
Bazı çevrelerin Kate Raworth’a iflah olmaz “ütopyacı” gözüyle baktıkları doğru.
Ama öte yandan ekonomi sisteminin tıkandığı, gelir uçurumunun giderek tırmandığı, yeryüzünün giderek ısındığı, okyanusların bile can çekiştiği gerçeği var.
Hepimiz için “ütopyacı” olmanın zamanı tam da şimdi.
Paylaş