BAŞTA ABD dünya ekonomisi üzerinde esen fırtına bu yıl Davos’ta ilk gününden etkisini fena gösterdi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun dünkü ilk toplantısı "Ekonomi 2008"de gördük ki konuşmacıların çoğu "karamsar"..
Bir de şu var:
Geçen yıla oranla bu yıl Davos’a çok daha fazla sayıda devlet başkanının, bakanın ve CEO’nun gelmesi "ekonomik kaygıların arttığı" şeklinde yorumlanıyor.
Özetle herkes "dünya ekonomisini nereye gidiyor" sorusunun cevabı peşinde.
Doğan Yayın Holding CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ’ın dediği gibi "Yüzler gülmüyor. Herkeste bir endişe var. Dalganın ne kadar büyük olduğunu anlamak zor" .
Dün sabahki toplantıya dönersek, Avrupa, ABD, Hindistan, Çin, Afrika’dan ekonomistler var konuşmacılar olarak sahnede.
Tam önümde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz oturuyor.
Yanımda oturan bir kadın ise Amerikalı komşusuyla "Latin Amerika ABD’yi kurtarır mı" sohbetinde.
TÜRKİYE DE ETKİLENECEK
Latin Amerika ABD’yi kurtarır mı bilmem ama Çin ve Hindistan’a "dünya ekonomisininkurtarıcıları" gözüyle bakanlar çoğunlukta.
Peki nedir global ekonominin durumu?
Amerikalı ekonomist Nouriel Roubini "Geçen yıl Amerikan ekonomisinin yumuşak mı, sert mi bir iniş yapacağını konuşuyordu. Şimdi inişin ne kadar sert olacağını kestirmeye çalışıyoruz" diyor.
Devam ediyor.
"Global büyümede bir yavaşlama bekliyorum. Geçen yılı iyi performans gösteren gelişmekte olan pazarlar bu yavaşlamadan etkilenecek".
İşte Türkiye’yi yakından ilgilendiren cümle.
Gelişmekte olan bir pazar olarak yavaşlamadan etkileneceğiz.
Peki dünyanın yakından izlediği "kurtarıcı" Çin ne durumda?
Elinde not aldığı kalın defteri göstererek "Geçen yılki notlarıma baktım. Gerçi konuşmacılar aynı değildi ama panelin içeriği aynıydı. Geçen yılki konuşmalar fazlasıyla iyimsermiş" diye ilave ediyor.