Çok ilginç ama imkánsız görev: Medeniyetler İttifakı

MEDENİYETLER İttifakı Başbakan Erdoğan ile İspanya Başbakanı Zapatero’nun iki yıl önce BM’nin desteğiyle başlattıkları bir girişim.

Erdoğan ile Zapatero, 2005 yılı kasım ayında Mayorka Adası’nda biraraya gelip girişime start vermişlerdi.

Girişim start aldığı günlerde hem Batılı, hem bizim medyanın ilgisini oldukça çekmişti.

Doğrusunu isterseniz daha sonra ilgi kayboldu.

Medeniyetler İttifakı, Avrupa’yı sarsan "Karikatür Krizi"nde yeterince sesini duyuramadı.

Neticede bugün durum şu:

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Portekiz eski Devlet Başkanı Jorge Sampaio’yu Medeniyetler İttifakı Girişimi "Yüksek Temsilcisi" görevine getirdi.

Girişim ilk başladığında oluşturulmuş olan Üst Düzey Grup görevini tamamladı.

20 üyeli Üst Düzey Grubun eş başkanları, Unesco Genel Direktörü Federico Mayor ile Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın kaleme aldıkları rapor bundan sonraki çalışmalara ışık tutacak.

Başbakan Erdoğan’ın, dün İstanbul’da öğle yemeğinde biraraya geldiği Jorge Sampaio’yu dün sabah dinleme fırsatı bulduk.

TESEV’de düzenlenen yuvarlak masa toplantısında önce Sampaio neler yapmayı planladığını anlattı, sonra da bizlere kulak verdi.

Sampaio, New York’ta BM Genel Sekreteri’nın kendisini bu göreve getirmesinden sonra bir dostunun "İlginç ama imkansız bir görev" dediğini aktarıyor.

"Zor bir görev ama ben iyimserim" diye ilave ediyor.

NELER YAPILACAK

Peki Sampaio, Medeniyetler İttifakı için ne yapacak?

Böylesine geniş kapsamlı, ne tarafa çekersen oraya gidebilecek bir kavramın içini nasıl dolduracak?

Sampaio, 1996 ile 2006 yılları arasında iki dönem üst üste cumhurbaşkanlığı yapmış.

Uzun süre de Lizbon Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş.

Deneyimli, pragmatik ve bunun ötesinde "bilge" bir politikacı.

Yani "Medeniyetler İttifakı" girişimin en fazla gereksinim duyduğu şey olan bilgeliğe gerçekten sahip.

Bu yüzden dün sabahki yuvarlık masa toplantısında "cenneti" vaat etmiyor.

"Bu noktadan sonra ’Kültürlerarası diyalog’ yeterli değil pratik eylemler gerekli" diyor.

Sampaio’nun anlattıklarından çıkarttığım sonuca göre "Yüksek Temsilci" olarak kendisi bir nevi "koordinatör" görevi sürdürecek.

STK’larla, hükümet yetkilileriyle, akademik çevrelerle, Avrupa Konseyi gibi kurumlarla işbirliğine giderek girişimin sürekli canlı tutulmasına çalışacak.

"Eğitim, Gençlik, Medya ve Göçmenler olmak üzere dört alanda yoğunlaşacağız" diyor Sampaio.

"Medeniyetler İttifakı" girişiminin, konuyu "sıcak" tutmak için bundan böyle her yıl bir forum düzenleyeceğini söylüyor.

Forumların ilk önümüzdeki yıl ocak ayında İspanya’da düzenlenecek.

Daha sonra bunu gençlik forumları da izleyecek.

Sampaio’nun yapmayı planladıkları arasında en önemlisi şu:

Kriz dönemlerinde medyada devreye girecek "acil müdahale mekanizması".

Bunu şöyle de izah edebiliriz.

"Karikatür Krizi" gibi bir kriz daha yaşarsak, "Medeniyetler İttifakı"nın önde gelen sözcüleri radyo, televizyon programlarına çıkacak, ya da gazetelerde makaleleri yayınlanacak.

Yani girişim yangını söndürmeye çalışacak.

Sonuçta, "Medeniyetler İttifakı" Sampaio ile yeni bir atılıma hazır.

Lütfen sabırlı olun

PORTEKİZ eski Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio ile dün sabahki toplantıda Türkiye’nin AB üyeliği de konuşuluyor.

Tam da Sarkozy’nin bastırmasıyla "Ekonomi ve Para" başlığının AB Daimi Temsilciler Komitesi’nin gündeminden çıkartıldığı gün Sampaio’nun bize sarfettiği cümle şu: "Lütfen sabırlı olun..."

Portekiz örneğini veriyor.

"Portekiz 8 yıl bekledi. Hazır olduğu halde İspanya’yı da bekledi" diyor.

AB ile Türkiye arasındaki görüşmelerin sert geçeceğini öngörüyor.

"Kolay bir süreç olmayacak. Önemli olan kapıları kapatmamak" diye konuşuyor.

"Türkiye’nin dostu olarak AB üyeliğinizin Avrupa açısından son derece önemli olduğunu biliyorum. Türkiye önemli ve vazgeçilmez bir ülke" diyor.

Geçen hafta sonu Venedik Forumu’nda duyduğumuz gibi, AB’nin "enerji" ve Irak politikalarında Türkiye’nin olmazsa olmaz bir ülke konumunda olduğunu vurguluyor.
Yazarın Tüm Yazıları