Paylaş
Londra Uluslararası Şarap Fuarı dünyanın önemli şarap fuarlarından. Türk şarap üreticileri üç günlük fuara ikinci kez ‘Türkiye Şarapları Platformu’ (Wines of Turkey) olarak katılıyor.
Daha önce pek çok fuara katıldığım halde bu kadar renklisini, bu kadar neşelisini ilk kez görüyorum. Şarap
şişeleri standlara dizilmiş, herkesin elinde bir bardak. Dileyene peynir de var.
Fuarın en haşmetlisi
tabii ki Fransa. Sosyalist Cumhurbaşkan aday adayı
ve eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın acıklı bir şekilde hapsi boylaması ve ülkenin şoka girmesi Fransız şarap üreticilerinin keyfini kaçırmamış görünüyor. Fransa’nın şarap üreten her bölgesinin standı
ayrı. İspanya’nın, İtalya’nın, Güney Afrika’nın,
Avustralya’nın da öyle.
Türkiye’nin standı bu saydıklarıma göre oldukça mütevazı kalsa da bizim şarap üreticileri hallerinden memnun. Londra’daki fuara katılan şarap firmalarını sayıyorum: Kavaklıdere, Doluca, Sevilen, Vinkara, Pamukkale, Kayra, Yazgan, Selendi.
LONDRA’DAKİ ÇEŞNİCİBAŞI
İngiltere’nin önde gelen şarap otoriteleri bugün Türk şarabından övgüyle söz ediyor.
Sevilen standında Enis Güner ile sohbet ederken İngilizlerin şarap üretim uzmanı David Bird yaklaşıyor. Daha önce Brezilya ve Hindistan şaraplarını tatmış ama mutlu olamamış. Türk şaraplarını tadınca, “Hiç beklemiyordum, şaşırdım” diyor.
Türk şaraplarını beklentisinin çok üzerinde bulan bir başka isim ise Doğu Avrupa şarap uzmanı Caroline Gilby. Gilby, ‘Türkiye Şarapları’ standında İngilizlere Türk şarabını anlatırken Bird ile aynı sözcükleri kullanıyor.
Türk şaraplarının tadımını yaptıran iki isim önemli: Biri İngiltere’nin en iyi şarap uzmanlarından Charles Metcalfe. Diğeri, dünyanın ilk beş, Londra’nın ise en iyi lokantalarından sayılan The Fat Duck’ın ‘sommelier’si İsa Bal. (Sommelier’nin tam Türkçe karşılığı dolmadığı için kendisini çeşniçibaşı olarak tarif ediyor).
Her ikisinin ayrı ayrı
yaptıkları Türk şarapları tadımına ilgi hayli fazla. Ancak en önemlisi Bal’ın sunumunu dinlemeye gelenler arasında Steven Spurrier’in bulunması.
Kim bu adam? Fransız şarap uzmanı olduğu halde aniden günün birinde Kaliforniya şaraplarını tercih etmeye başlayan kişi. Kaliforniya şarapları bugün böyle ünlüyse bilin ki Spurrier sayesinde. Kaderlerini günün birinde değiştirivermiş bu adam. Aynı zamanda etkin şarap dergisi Decanter’in editörü Spurrier’in, bizim şaraplara da tutulması halinde bilin ki yolumuz sonsuza kadar açık. Tadımdan sonra izlenimini sorduğumda, “Sürpriz oldu sanki önceden bilmediğim bir gerçeği keşfetmiş gibiyim” diyor. “Şaraplarınız yepyeni, taptaze” diye ilave ediyor.
Türk şaraplarının önünü açacak başka bir faktör de Çinliler. Bunu da İsa Bal söylüyor. Türk şarap üreticilerine Şanghay’daki şarap fuarına gitmelerini öneriyor. Çinliler bir süreden beri Bordeaux şaraplarına dadanmış. “Bordeaux piyasasına bir daldılar, etrafı toz duman ettiler” diyor Bal gülerek. “Düşünün her Çinli ortalama bir bardak şarap içse dünyada kıtlık olur” diye ilave ediyor. Çinliler, Bordeaux gibi Öküzgözü ya da Boğazkere şaraplarını severse başımıza devlet kuşu kondu demektir.
ŞARAP ÜRETİMİ REFAH GETİRİYOR
Aslında sıra Çinlilere gelmeden Türk şarap üreticilerinin başına konan ‘devlet kuşu’ bence İsa Bal. Adana doğumlu, Akdeniz Üniversitesi Turizm Bölümü mezunu Bal, lisan öğrenimi için geldiği İngiltere’de başarı merdivenlerini hızla tırmanmış. Altı yıldır The Fat Duck’ta çalışan İsa Bal 2008’de Avrupa’nın en iyi ‘sommelier’si seçilmiş. 2013’te Tokyo’daki ‘Uluslararası Sommelier’ yarışmasına katılacak. Yarışma derken çeşitli sözlü ve yazılı sınavlar anlamında.
Dünya şaraplarını çok iyi bilen İsa Bal Türk şaraplarıyla ilgili ne düşünüyor? Bal’a göre, Kapadokya ile Elazığ’da ya da Ege’de yetişen üzümlerin kendine has özellikleri var. “Farklı üzüm çeşitleriyle Türkiye’nin Fransa ya da İspanya gibi olması mümkün” diyor. Türk şarapçılarına kalite ve fiyatı iyi dengelemelerini öneriyor. Dediğine göre, yurtdışında lokantada ödediğiniz paranın yüzde 35’i şarap, yüzde 65’i yemek iken Türkiye’de tam tersi oluyor.
Ünlü ‘sommelier’ şaraba devletin desteğinin önemini de vurguluyor ve şarabın katma değerine de dikkat çekiyor: “İspanya’da Rioja bölgesinde, Fransa’da Champagne bölgesinde refahtaki artış şaraba bağlı. Bu konuda devlet politikası şart. İyi üzüm yetiştirenler ödüllendirilmeli
en azından.”
HOLLANDALI ŞEFİN HARİKA BULUŞU
Kavaklıdere Yönetim Kurulu Başkanı Ali Başman ile konuşuyoruz. Kavaklıdere şaraplarının Hollanda’da, Michelin yıldızlı yedi lokantada satıldığını söylüyor. Hollandalı şef, Türk şaraplarını beğenmiş, listesine almış ancak ‘Bilinmeyen tatlar’ diye bir kategori uydurarak Kavaklıdere şaraplarını o kategorinin altına yerleştirmiş. Bu ‘Bilinmeyen tatlar’ Hollanda’da tutmuş ve diğer lokantalara da yayılmış.
Paylaş