Paylaş
“Meclise 275 kadın” sloganıyla kampanya başlatmış olan KA-DER’in İstanbul buluşması için kadın aday adaylar hiç üşenmemiş.
Adana’dan, Hatay’dan, Kahramanmaraş’tan kalkıp gelenler vardı.
8 partiden 50’den fazla kadına kulak verdik.
Yaklaşık 8 bin lira vererek “bağımsız” olarak yarışa katılan iki kadından biri Benal Yazgan “Kadın Partisi Girişimi”nin adayı.
Diğeri Bursa’dan Burcu Üzümcüler.
Meclise neden girmek istediklerini anlatan kadın aday adaylar cesur, içten, tutkulu.
Notlarımın arasından ancak üç tanesine yer verebileceğim.
En çok alkış toplayanlardan bir tanesi AKP Kütahya aday adayı Hatice Yakar.
Aynı zamanda Kütahya Engelliler Derneği Başkanı olan Hatice Yakar “12 yıl önce kocamı boşadım. O beni değil, ben onu boşadım” deyince alkışlar zirvede.
Yakar “Amacım siyaset değil çalışmak” diyor.
İstanbul 1. bölge CHP aday adayı olan Hilal Dokuzcan elektrik yüksek mühendisi ve yerel yönetimler uzmanı.
Uzun yıllar CHP’nin kadın hareketinde faal olan Dokuzcan sıkı bir çevreci.
ENSEST KURBANLARI İÇİN
“Doğanın bozulan dengesini yeniden kurmak zorundayız. Bunu doğa gibi üretken olan kadın yapabilir” diyor.
Öykü Özen, Bursa’dan CHP aday adayı ve Türkiye’nin ilk transseksüel adayı.
Özen’i önceki gün Banu Güven’in programında izlemiştim.
Fikirlerini açıkça söyleyen, ne yapmak istediğini iyi bilen biri.
Travesti ve transeksüellerin haklarını korumak için 2006 yılında“GökkuşağıDerneği”ni kurmuş.
39 yaşında ve Uludağ ÜniversitesiTekstil Mühendisliği’nden mezun.
Evli ve “taşıyıcı anne” yöntemiyle çocuk sahibi olmak istiyor.
Öykü Özen dün sabah “Eşcinsel, travesti, transseksüellerin, cinsel tacize uğrayan çocukların, ensest kurbanlarının(Bakınız Atlıkarınca filmi) , seks kölelerinin haklarını savunmak için meclise girmek istiyorum” diyor.
İnsan Hakları Komisyonu’nda çalışmak istediğini söylüyor.
Hedeflerini apaçık ortaya koyuyor.
“Değişim” diye yola çıkan CHP bence Öykü Özen’in adaylığıyla ciddi bir sınavdan geçecek.
Öykü Özen’i aday gösterme cesareti var mı?
Gösterirse gerçekten “çağ atlamış” olacak.
Göreceğiz.
Demirören’in binasına Club-Med kurucusundan otel
GEÇTİĞİMİZ günlerde Beyoğlu’nda açılan Demirören AMV’yi bilmem gördünüz mü?
Eski ve modern karışım, estetikten yoksun tuhaf bir bina.
Ne Beyoğlu’ndaki o güzelim apartmanlara benziyor, ne de günümüz modern binalarına.
Köşelerinde kuş kafeslerine benzeyen acayip bir şeyler kondurmuşlar.
Her neyse anladığım kadarıyla 50 bin metrekarelik bir alana yayılmış olan Demirören AMV’nin sıkıntıları devam ediyor.
En son Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü inceletme başlatmış.
Önümüzdeki günlerde raporunu açıklayacakmış.
Geçen hafta Paris’te, tüm sıkıntılılarına rağmen Beyoğlu’ndaki bu binada yatırıma hazırlanan genç bir Fransız girişimciyle tanıştık.
Jeremie Trigano’nun dedesi Gilbert Trigano ünlü Club-Med’in kurucusu.
Tesadüfen akşam yemeğine gittiğimiz “Mama Shelter” lokantasının ve aynı isimdeki butik otelinin sahibi çıktı.
Philippe Starck’ın tasarlamış olduğu lokanta ve 170 odalık butik otel son dönemlerde Paris’in en gözde yerlerinden.
CLUB MED’DEN SONRA İKİNCİ MARKA
Bu arada, yemek yerken yanımıza gelip bizle sohbet eden Jeremie Trigano ile neredeyse ahbap çıktık.
Zira genç adam, Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Ekinci’nin kızı Düçem Ekinci ile evli ve İstanbul aşığı.
Paris’te gördüğümüz Starck tasarımı lokantanın ve otelin aynı konsepteki İstanbul şubeleri için kolları sıvamış.
Demirören binasının üst katlarında otel, sonuncu katında ise lokanta açma hazırlığında.
Club-Med gibi bir dünya markası yaratmış bir aileden gelen Jeremie Trigano “Mama Shelter”ı da aynı şekilde marka yapma peşinde.
Paris’ten sonra ikinci “Mama Shelter”ı İstanbul’da açma kararını “Türkiye’yle yakın bağlarımdan ötürü” diye açıklıyor.
Demirören binasının sıkıntıları Jeremie Trigano’nun gözünü korkutmamış görünüyor.
Ama Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’nün raporu yayınlandıktan sonra durum değişir mi orasını bilemem.
Paylaş