CHP artık gençlere kulak versin

UFUK Batum CHP’nin ‘Bilim, Yönetim, Kültür Platformu’ üyesi.

Esasında CHP’nin yenilikçi, proje üreten genç yüzü ama kendi gibilerinin parti içerisinde bir ağırlığı yok.

Oysa Ufuk Batum örneğinden yola çıkarsak CHP’nin elinde değerlendirebileceği, kulak verebileceği gençler var.

Ne var ki kemikleşmiş yapısı buna elvermiyor.

Ufuk Batum, ‘Bilim, Yönetim, Kültür Platformu’nun üyesi demiştim.

İki yıl öncesine kadar bu platformun başında Kemal Derviş vardı. Artık yok.

Zaten platform da faal değil.

Olağanüstü kurultay öncesi gazeteye ziyaretime gelen Ufuk Batum, ‘Keşke kurultay liderlik yarışının yapılacağı arena yerine CHP’nin kendisine çeki düzen vereceği bir toplantı olsaydı’ diyor.

Peki öyle olsaydı CHP neleri gündeme getirmeliydi?

Batum hazırlıklı, notlarını almış.

Sayıyor.

Kadın Kolları Kurultayı daha sık toplanmalı, aynı şey Gençlik Kolları için de geçerli.

Hazineden alınan yardımın en az yüzde 40’i il, ilçe, belde örgütlerine aktarılmalı.

Partinin tüm gelir ve giderleri şeffaf yöntemlerle kamuoyuna açıklanmalı.

Mesela internet yoluyla.

Batum’un bu söylediklerinden CHP’nin şeffaf olmadığı ortada.

AKP bu konuda bir adım önde.

Gelir ve giderlerine internetten ulaşmak mümkün.

CHP, internetten gerektiği kadar yararlanmayı beceremiyor.

Batum da buna işaret ediyor:

‘Parti yönetimi bilgi teknolojileri kullanımında hemen harekete geçmeli. Halkla, partililerle daha hızlı iletişimi, bilgi akışını yaşama geçirmeli’...

Siz CHP’den internet kanalıyla bilgi alabiliyor musunuz?

Doğrusu ben almıyorum.

Batum’un dikkat çektiği başka bir husus ‘parti içi eğitim’.

Sıfırmış.

CHP’nin parti içi eğitim için oluşturduğu ‘İstanbul Yerel Yönetim Merkezi’ faal değilmiş.

CHP’nin bir sorunu da galiba başlattığı projeleri sonuçlandırmaması.

Batum, ‘Bilim, Yönetim, Kültür Platformu’ için bir Hindistan ve bir Çin raporu hazırlamış.

Çin ve Hindistan önümüzdeki yılların iki devi.

Tekstil ve daha birçok yönden Türkiye için her ikisi önemli.

CHP ne yapmış?

Raporları rafa kaldırmış.

Batum, Hindistan, Çin deneyimlerini ve CHP’ye bakışını geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan ‘Filler Tepişince’de ele almış.

CHP Olağanüstü Kurultayı’ndan önce kitabı okumanızı öneririm.

Ali Atıf Bir’e bir itirazım var

SEVGİLİ Ali Atıf Bir
bu haftaki Tempo Dergisi’nde, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği için ‘Markanız Kim’ kitapçığını kaleme alan Gaye Çevikel’i yazmış.

Çevikel’in marka konusunda kitap yazmak için yeterince donanımlı olmadığını iddia ediyor.

Özetle ‘Çevikel kim, marka gurusu olmak kim’ diyor.

Bir, TGSD’nin TÜSİAD’ı örnek alarak, bir konuda bir kitap hazırlatacaksa en iyi bilim adamına başvurması gerektiğini belirtiyor.

Ali Atıf Bir’in bu yazısına itirazım var.

Hem de birkaç nedenden ötürü.

Bir kere Gaye Çevikel, markası konusunda kendisini kanıtlamış bir isim.

Dünyanın önde gelen tasarımcısı Karim Rachid’in imzasını taşıyan markası Gaia&Gino bir ‘Türk markası’ olarak New York’ta MoMA’nın (Modern Sanat Müzesi) daimi koleksiyonunda sergileniyor.

2 yıllık bir aradan sonra geçenlerde yeniden kapılarını açan MoMA davetlilerine ne armağan etti dersiniz?

Türk markası ‘Gaia&Gino’ bardakları.

Aynı marka önemli tasarım yarışmalarından ‘Design Plus’ın 2005 ödülünü kazanmış.

Demek ki, Gaye Çevikel marka konusunda boş biri asla değil.

Ali Atıf Bir’e bir itirazım da şundan:

İlla uzmanların mı kitap yazmaları gerek?

Hayatın içinden kendi deneyimlerini yazanlar neden ciddiye alınmasınlar?

Örnekleri o kadar fazla ki?

Peynir ekmek gibi satan yemek kitaplarına bakın.

Yazarların çoğu aşçı ya da diyet uzmanı değil.

Sadece deneyimlerinden yola çıkarak iyi bildikleri bir şeyi yazıyorlar.

Kaldı ki, Gaye Çevikel’in amacı marka dersi vermek değil, TGSD üyelerinin kolaylıkla okuyacakları bir kitapçık.

Hem de bir kadın duyarlılığıyla, meseleye pratik açıdan yaklaşarak kaleme alınmış.

Bir şey daha.

‘Marka’nın önemini daha yeni yeni fark ediyoruz.

Ne kadar çok kitap olursa o kadar iyi.

Daha bugün elime geçen Güven Borça’nın ‘Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı?’ kitabı da olsun, Gaye Çevikel’in ‘Markanız Kim’ kitabı da.

Tsunami kurbanlarına kimler ne verdi?

DÜNYA
Ekonomik Forumu bir e-posta göndermiş.

Tsunami kurbanlarına yardım eden şirketleri sayıyor.

DHL ve TNT yardımı parasız yerine ulaştıran iki şirket.

Fransız telekomünikasyon şirketi Alcatel SA 1 milyon dolar vermiş ve telefon hatlarının tamirini üstlenmiş.

Dow Chemical Co.’nun yardıma katkısı 5 milyon dolar.

Nestle SA, 12 bin kutu gıda yardımı yapmış.

İngiliz telekom şirketi Cable&Wireless PLC Maldiv Adaları’na 1 milyon dolar göndermiş. Ayrıca adaların telekomünikasyon ağlarını tamir edecekmiş.

Yardım edeceğini beyan eden şirketler arasında Wells Fargo, Slovakya petrol şirketi Slovnaft var.

Geçtiğimiz hafta, Pfizer, Coca-Cola, Microsoft, Citigroup, Exxon Mobil’in yardımları konuşuldu.

Doğrusu, listelerde birkaç Türk şirketini de görmek isterdim.
Yazarın Tüm Yazıları