Bir teröriste aşık oldum

HAYATIMDA ilk kez gerçek bir teröristi dört yıl önce Bask ülkesinde gördüm.

ETA'nın politik kanadı Euskal Herritarrok Partisi'nin şimdiki Başkanı Arnaldo Otegazi o zamanlar parti sözcüydü.

Hapisten daha yeni çıkmıştı.

Onunla görüşmeye gitmeden önce birileri eski ETA teröristinin arkasında sürüyle ceset ve bombalama olayı olduğunu fısıldamıştı. Kulağındaki küçük altın küpesiyle modernlik taslıyordu ama fikirleri pek köhneydi. Berlin Duvarı'nın yıkılmış, Sovyetler Birliği'nin dağılmış olmasından etkilenmemiş görünüyordu. Zaman onun için 1980'li yıllarda durmuştu.

Onunla konuştuğum sırada aklımdan ‘‘teröristten hangi tip kadın etkilenebilir acaba’’ diye bir soru geçtiğini çok iyi hatırlıyorum. Romantik, anti-konformist bir ilişki hayal eden burjuva bir ailenin kızı pekálá karizmatik Arnaldo'ya aşık olabilirdi.

Benim Bask teröristi bilmem ama dünyanın en ünlü teröristi Çakal Carlos gözüne böyle birisini kestirdi bile...

Hem 8 yıldan beri cezaevinde olduğu halde. Dört duvar arasında bunu nasıl başardı diye düşünebilirsiniz.

Çok basit.

Çünkü kendisine aşık ettiği kadın, kendisini haftada iki, üç kere ziyaret eden 48 yaşındaki avukatı İsabelle Coutant-Peyre.

Avukat Fransız Liberation Gazetesi'ne demecinde 'onu deli gibi seviyorum' diyor.

'Carlos, Filistin davasının politik tutuklusu. Bana, asla cezaevinin arka kapısından çıkmayacağını, bir devlet adamı gibi ön kapıdan uğurlanıp bir özel uçakla buradan ayrılacağını söylüyor.'

Safça bunu iddia eden bir kadının hayatında hiç erkek yüzü görmediğini düşünebilirsiniz.

Oysa sandığınız gibi değil.

Babası üst düzey bir bürokrat olan İsabelle Coutant-Peyre, köklü bir ailenin oğluyla evlenmiş ve üç çocuğu olmuş.

Paris'in zengin mahallelerinin birinde oturan çift, verdikleri sosyetik davetlerle ünlüymüş...

1980'li yıllarından ortalarında avukatlık diplomasını aldıktan kısa bir süre sonra, Nazi suçlusu Klaus Barbie'den mafya babası Alaattin Çakıcı'ya kadar ünlü kişiyi savunan Jacques Verges ile çalışmaya başlıyor.

Çakal Carlos'un ilk karısı, Kızıl Ordu Fraksiyonu üyesi Magdalena Kopp'u Verges aracılığıyla o yıllarda tanıyor.

Coutant-Peyre, kimbilir belki o zamanlardan beri kafasına takmış olduğu Çakal Carlos ile 2002 yılının ilk aylarında cezaevinde evlenecek.

On yaşında olan küçük oğlu annesinin 'bombacının tekiyle' evleneceğini duymuş. ‘‘Doğru mu’’ diye sormuş annesine.

‘‘Ona yeryüzünde çeşit çeşit savaş olduğunu, bazılarının resmi, bazılarının kurtuluş mücadelesi olduğunu izah ettim’’ diyor. Carlos'a‘‘kurtuluş savaşcısı’’ değil, ‘‘paralı asker’’ gözüyle bakıldığını kimse ona söylememiş mi?

Cezaevinde daha 20 yılı olan Çakal Carlos'a İngiliz gazeteciler sormuş: ‘‘Burada en fazla eksikliğini çektiğiniz ne?’’

Şöyle cevap vermiş: ‘‘İki karımın sıcaklığı (Biri Magdalena, diğeri kim bilmiyorum) ile gelecekteki karımın sıcaklığı.’’

İsabelle Coutant-Peyre
teröristin yanısıra, uslanmaz çapkın bir maçoya tutulduğundan da mı bihaber acaba?


Aznar'ın Avrupa rüyası


İSPANYA 1 Ocak tarihinden itibaren Avrupa Birliği Başkanlığını devralıyor.

İspanya'nın altı ay süresince neler yapacağını anlatmak üzere elçi Manuel de la Camara İstanbul'da bir davet düzenledi ve 30 dakikalık bir brifing verdi.

AB'nin genişlemeye hız verdiği kritik bir dönemde dümene geçen Başbakan Azhar'ın kafasında ne var?

Euro'yu, ekonomiyi, genişlemeyi bir yana bırakıyorum çünkü Aznar'ın esas amacı Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor : Uluslararası terörizme karşı AB sınırları içinde ortak güvenlik, polis, istihbarat ve adalet mekanizmalarını devreye sokmak.

Azhar ayrıca teröre bir tanım getirilmesini istiyor.

İşte belki o zaman avukat İsabelle Coutant-Peyre, bir teröriste mi, yoksa bir kurtuluş savaşcısına mı aşık olduğunu anlayabilir.


Rosenberg'leri kayınbirader yakmış


AMERİKAN tarihinin kara lekelerinden Rosenberg'ler vakasıyla ilgili bir gelişme ortalığı karıştıracak gibi görünüyor.

Mesele şu: Sovyetler Birliği'ne atom sırlarını verdiği gerekçesiyle 1953 yılında kocası Julius ile birlikte idam edilen Ethel Rosenberg'in 50 yıl suskun kalan erkek kardeşi konuştu.

ABD'de bu hafta piyasaya çıkan ‘‘Erkek Kardeş’’ kitabındaki iddiaya göre, David Greenglass, kızkardeşiyle ilgili polise verdiği ifadenin yalan olduğunu itiraf etmiş.
Yazarın Tüm Yazıları