Paylaş
Nasıl böyle bir kanıya kapılmış bilemiyorum.
Daha çok şu söyledikleri üzerinde duracağım.
Bakan diyor ki “ İmajımız zedelendi. Türkiye Cumhuriyeti için büyük hayaller, büyük hedefler var. Ancak maalesef ortaya çıkan görüntüler hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü”.
Ben de kendisine şu soruyu sormayı isterdim
“Peki gençler sizin hayallerinizi paylaşıyor mu acaba?”
Kıvılcımı Taksim’de parlayan Gezi Parkı protestosuna en fazla gençlerin katıldığını gördük hepimiz.
Gezi Parkı’nda çadırlarını kurarak günlerce nöbet tutan, polisten en fazla biber gazını yiyen,Başbakan Erdoğan’ın maalesef “baş belası” olanak tanımladığı twitter’i en çok kullanan, protestoların ertesi günü Taksim, Cihangir, İstiklal Caddesi ve Akaretleri silip süpüren, koparılan çiçekleri diken hep onlardı, gençler.
Yaşam tarzlarına fazlasıyla karışıldığı, her şeyin fazlasıyla “dikte edildiği” inancıyla hem Türkiye’de, hem yurt dışında sokaklara dökülen gençlerimiz.
Kızım, arkadaşları, dostlarımın, komşularımın çocukları, üniversiteliler ve hatta liseliler.
Önemli buluşma noktası Taksim ve civarında eğlenmeyi seven, betonlaşmaya şiddetle karşı çıkan, çevreye duyarlı genç insanlar.
Kocaman, kocaman hayalleri olan politikacılarımız acaba onlara hayallerini hiç sordular mı?
Geçtiğimiz ekim ayında Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümünde televizyonda sokaktaki gençlerle yapılan bir ankete kulak verip “Gençlerin 2023’ten beklentileri düşük” diye bir yazı yazmıştım.
2023 beklentileri sorulan gençler çarpıcı bir şekilde umutsuz ve karamsardı.
30 Ekim tarihli yazıdan alıntılıyorum:
“Hiçbir beklentim yok, yeter ki bugünden daha vahim bir duruma düşmeyelim”, Adalet ve Demokrasi bekliyorum” “Umarım 2023’te hala Cumhuriyeti kutlarız”, “5 yıl sonrasını bile düşünemiyorum” “Ülkeden gidebilirim” gibi cevaplar yöneticilerin hiç kulağına gitmemiş olmalı.
Üzgünüm beyler, gençler sizin hayallerinizi paylaşmıyor.
AKM Ertuğrul Günay için de sürpriz
BAŞBAKAN Erdoğan’ın Gezi Parkı protestoları sırasında yaptığı söyleşide AKM’nin yıkılacağını da öğrendik.
AKM’nin akıbetini yıllardan beri izleyen biri olarak şaşırdım elbette.
Zira en son haberler, AKM’nin Sabancı Holding’in mali desteğiyle (30 milyon lira sanırım) iyi bir restorasyondan geçeceği ve hatta sonbahar aylarında kapılarını açacağı yönündeydi.
Derken Başbakan AKM’nin yıkılacağını ve İstanbul’un yeni bir kültür merkezine kavuşacağını söyledi.
Tescilli bir Cumhuriyet dönemi olan AKM’nin yenilenmesi için gerçekten büyük bir mücadele veren Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay’a dün telefonla ulaştım.
Sabancı Holding ile yenileme anlaşmasını bizzat imzalamış olan Ertuğrul Günay’da bu sürpriz kararı yeni duymuştu.
Daha bir ay öncesine kadar içinde müteahhit firmanın çalıştığını belirterek “Gereksiz bir tartışma konusu” daha diyor.
Kendisiyle konuşurken anladım ki, Ertuğrul Günay fena halde kırgın.
Bakanlığı sırasında zorluklara nasıl göğüs gerdiğini ne yazık ki medya pek anlamadı.
Kaçak eserlerimizin yurda dönmesinden tutun, Devlet Tiyatroları bünyesinde yeni 25 sahnenin açılmasına kadar önemli işlere imza attığını biliyoruz.
Gezi Protestosu sırasında Topçu Kışlası’na, AVM’ye karşı çıkanları destekler nitelikte tweet’leriyle dikkat çeken Ertuğrul Günay, iddia edildiği gibi CHP’ye geçmeyeceğini söylüyor.
Görevden ayrıldıktan sonra, Amerikalı turiste mezar olar tarihi surlar tartışmasında “İstanbul’daki tüm inşaatler dursun, önce şehrin tarihi ve kültürel varlıklarının bir envanterini çıkartalım” çağrısını hiç unutmadım.
Şimdiye kadar İstanbul adına yapılmış en önemli, en akılcı çağrıydı.
AKM’ye dönersek bu da aynen Topçu Kışlası gibi İstanbullulara, uzmanlara, STK’lara danışılmadan alınmış bir karar.
Bir anlamda Gezi Parkı protestolarının temelinde de bu var.
Biz İstanbullular, gençler, tüm Türkiye kararlarda söz sahibi olmak istiyoruz yani katılımcı demokrasi dediğimiz şey.
Paylaş