Bellini’nin Fatih portresi de Vodafone’cuların eşyaları da aynı ellere teslim

GÜNLERDİR tartışılan konu şu:

Cumhurbaşkanı krizi, darbe söylentileri, erken seçimler gibi şeyler yabancı yatırımcıyı ürkütür mü, ürkütmez mi?

Görebildiğim kadarıyla ekonomi analistleri arasında yabancıların olup bitenlerden pek de fazla etkilenmediği görüşü ağır basıyor.

Borsaya değil ama buraya yatırıma gelen yabancıların pozisyonlarını analistler kadar yakından izleyen birini tanıdım geçen gün.

Asya Nakliyat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ebru Demirel.

Bir nakliyat şirketinin yabancı yatırımcıyla ne ilgisi olabilir sorusu kafanıza katılmış olabilir.

Mesele şu: Asya Nakliyat yıllardan beri diplomatların, Dünya Bankası gibi uluslar arası kurum görevlilerin ve yabancı yatırımcıların evlerini buraya taşıyor.

Şirket 63 yıl önce Ankara’da baba Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Demirel tarafından kurulmuş.

Ağırlık olarak elçilik görevlilerine VİP hizmet vermek için kurulan nakliyat şirketinin bugün portföyünde, diplomatların yanı sıra Türkiye’de faaliyet gösteren dünyanın önde gelen şirketleri, satın alma ya da evliliklere buraya gelmiş bankaları, ünlü futbolcular var.

Ebru Demirel’in bir çırpıda saydıklarından aklımda kalanlar şöyle:

Vodafone, Avea, Mercedes, Microsoft, Roche, UBS, Fortis, Deutsche Bank, Finansbank, Garanti Bankası.

Dolayısıyla Ebru Demirel’in "yabancı yatırımcı hareketlerini" analistler gibi izlemesi doğal.

Son iki yılda Asya Nakliyat’ın taşıdığı yabancı sayısında yüzde 30 oranında bir artış söz konusu.

Sadece bu oran yabancıların ilgisi için iyi bir gösterge.

Asya Nakliyat Türkiye’nin nasıl değiştiğinin barometresi gibi.

Bunu sadece yabancılar açısından söylemiyorum.

Şirketin portföyünde müzeler, sanat galerileri de var.

Bu da Türkiye’de son yıllarda sanat ve kültüre hem ilginin, hem yatırım nasıl arttığını göstermiyor mu?

RELOCATION ŞİRKETİ NEDİR?

Ebru Demirel
anlatıyor.

"En ilginç işlerimizden biri Osmanlı 700. yıldönümü nedeniyle Yapı Kredi Kazım Taşkent Galeri’sine taşıdığımız Fatih Sultan portresiydi".

Londra’daki The National Gallery’den Bellini’nin ünlü Fatih portresinin yüzyıllar sonra yeniden İstanbul’a getirmek heyecan verici bir iş olsa gerek.

Sanat eserlerini taşımak da öyle kolay bir iş değil.

Şirketin elemanları keşif yapıp nasıl paketlenebileceğini çok önceden belirliyorlarmış.

Dünyada giderek ünlenen İKSV’nin İstanbul Bienali, İstanbul Modern Müzesi, Borusan Sanat Galerisi, Garanti Galeri, Galeri İst Asya Nakliyat’ın müşterileri arasında.

Dolmabahçe Sarayı’ndan geçen yıl Abu Dabi’ye giden sanat eserleri de aynı şekilde şirket tarafından taşınmış.

Sanat eserleri şirketin özel ürettiği malzemelerle ambalajlanıyor bu arada.

Ebru Demirel 30’larında, aydınlık yüzlü yaratıcı bir genç kadın.

Aynı işi yapan iki kız kardeşi Banu Demirel ve Hülya Demirel Öztürk ile birlikte Asya Nakliyat’ı "nasıl daha ileriye götürebiliriz" diye kafa patlatıyor belli ki.

"Kadın yaratıcı zekası" bakın nasıl işe yaramış.

Bir süre önce kurdukları "Bedel Relocation Şirketi", nakliye hizmeti verdikleri kurum ve kişilere kiralık ev bulmaktan, ikamet ve çalışma izinlerini almaktan mobilya kiralamaya kadar sayısız hizmet sunuyor.

"Relocation" İngilizce yeniden yerleşme, yerleştirme anlamında.

Türkçe tam karşılığı olmadığı için olduğu gibi korunmuş.

Diyelim bir Vodafone çalışanı İstanbul’a geldi.

"Bedel Relocation Şirketi"nin kapısını çaldığında kiralık ev bulabilir, mahalleyi tanımak için destek alabilir hatta çocuğu hastalandığında bir telefonla nereye götüreceğini öğrenebilir.

"Kadın yaratıcı zekası" derken haksız mıyım?

Saylan’dan başka yaratıcı proje: Bitambiöğrenci

MEDYADAN
bugünlerde yakından izlediğimiz Türkan Saylan’a hayran olmamak mümkün mü?

Birkaç ay önce bu sütunlarda "Cumhurbaşkanı kadın olsun" diye okurlar arasında yaptığım küçük çaplı bir ankette birinci sırada gelen Saylan’ı yıllardan beri izlerim.

Yukarıda sözünü ettiğim "kadın yaratıcı zekası" olağanüstüdür.

Hatırlıyorum, bir süre önce Metro ile birlikte kız çocuklarının eğitimi için sürdürdüğü kampanya nedeniyle Adana’daydık.

Türkan Saylan öğle yemeğinde Metro Grubu’na bağlı Real hipermarket zincirinin genel müdürü Ulf Groth ile sıkı pazarlıkta gördüm. Saylan hiç üşenmeden Adana’ya Hakkari’li genç kızların dokudukları kilimleri beraberinde getirmiş, Groth’tan bunları Metro mağazalarında satmalarını istiyordu.

Hiç kuşkunuz olmasın Saylan sayesinde, bir süre sonra Hakkari kilimlerini hem buradaki, hem Avrupa’daki Metro’larda görebiliriz.

Saylan’ın her şirkete, her kuruma sunacağı pratik bir projesi vardır mutlaka.

Önümüzdeki 2 ile 30 Haziran tarihleri arasında 35. İstanbul Müzik Festivaline hazırlanan İKSV ile birlikte geliştirdiği proje son derece ilginç. Festival için bilet alan sanatseverler, "Bitambiöğrenci" projesi kapsamında diledikleri takdirde 15 ila 50 liralık bir katkıyla şimdiye kadar hiç konsere gitmemiş öğrencilere müzik zevkini tattırabilecekler.

Kendi biletinizi alırken bir küçük öğrencininkini de alıyorsunuz.

Projeyle ilgili daha ayrıntılı bilgiye "Biletix" çağrı merkezinden ulaşmak mümkün.
Yazarın Tüm Yazıları